Bu ölüm maskesi ilk defa sergilenecek

12 Mart günü Ankara’da çok ilginç bir sergi açılıyor.

Haberin Devamı

Ankara İl Kültür Müdürlüğü ile Sebilurreşad dergisinin ortaklaşa açtığı serginin adı şu:

“Mehmet Âkif Ersoy’un Şahsi Eşyaları”...

*

İstiklal Marşımızın sözlerini yazan, “Safahat”ın büyük şairinin bugüne kadar hiç gün yüzüne çıkmamış 68 özel eşyası sergilenecek.

Mesela Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ona hediye ettiği tüfek.

*

Ama bence sergilenecek eşyalar arasında en dikkat çekici olanı, onun ölümünden sonra alınan yüz maskı olacak.

Benim bilebildiğim kadarı ile bu yüz maskı ilk defa sergilenecek.

Bu ölüm maskesi ilk defa sergilenecek

Türkiye’de gördüğüm ilk ölüm maskı galiba Aziz Nesin’inkiydi...

İzmir’de Karikatür Müzesi’nde görmüştüm.

*

Haberin Devamı

Sebilurreşad Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Baykan’dan bir fotoğrafını istedim.

Gönderdi...

Sergi öncesi yayınlıyorum.

İNSAN BİR ÖLÜM MASKI KARŞISINDA NE HİSSEDİYOR

İnsan çok tuhaf duygularla bakıyor bu fotoğrafa...

Önce, ölümün insanın yüzüne bıraktığı sükûneti fark ediyorsunuz...

Sonra ruh bedenden ayrıldıktan sonra geriye kalan ifade çarpıyor sizi.

Ölümün insan yüzünün anatomisini ne kadar belirgin hale getirdiğini görüyorsunuz.

Ve sonunda, milli bir kahramanın, efsane bir şairin bize bıraktığı o tuhaf çelişkiyi fark ediyorsunuz.

Bir manada, ölüm ifadesiyle ölümsüzleşmeyi...

Bu sergiyi mutlaka ziyaret etmem gerekir.

Bu ölüm maskesi ilk defa sergilenecek

ÖLÜM MASKI

Antik Mısır’da başlayan ilginç geleneklerden biri. Firavunlar öldüğü zaman yüzünün bir nevi kalıbı çıkarılırdı.

Bu alışkanlık daha sonra bugüne kadar uygulanageldi.

Genellikle alçı veya balmumundan yapılıyor. Kalıbın yapışmaması için önce ölen kişinin yüzüne gresyağı veya petrol bazlı jöle sürülüyor.

Sonra suya konan alçı sargısı yüze kaplanıyor. Bu yüzün şeklini alıyor ve birkaç dakika içinde kuruyarak maskenin kalıbı haline geliyor.

Napolyon’un 4 ayrı ölüm maskesi varmış. Abraham Lincoln’ün maske kalıbı ise ölmeden önce alınmış.

Haberin Devamı

KORONAVİRÜS KURBANI VUHAN HANGİ ŞEHRİMİZİN KARDEŞ ŞEHRİ

MERAK edip baktım.

Koronavirüs hastalığının çıktığı Çin’in Vuhan şehri, Türkiye’de herhangi bir şehrin kardeş şehri midir?

Vuhan, İzmir’le kardeş şehir ilan edilmiş.

Hem de 2009 yılından bu yana...

Acaba İzmir’den bir dayanışma mesajı gitmiş midir?

Onu da sorup öğreneceğim.

NEREDE BU DÜNYANIN MAZLUM MÜSLÜMAN’I

Myanmar... Halkımızın adını bile bilmediği bir diyar...

Ama oradaki Müslüman’ın başı dertte mi...

Biz oradayız...

*

Sudan... Somali...

Müslüman sıkıştı mı... Aç mı kaldı... Susuz mu...

Biz oradayız.

*

Keşmir...

Haritada tam yerini göster desek kaçımız parmağını basabilir... Ama işte oranın Müslüman ahalisi için 800 milyonluk Hindistan’la papaz olduk mu... Olduk...

*

Haberin Devamı

Uygur Müslümanı...

Gerçek sorun nedir diye sorsan, belki yüzde beşimiz bilir... Ama 1.5 milyarlık Çin’le gizli bir diplomatik savaşa girecek kadar arkasındayız...

*

Gazze’nin mazlumu...

Bir zamanlar en iyi müttefikimiz, ekonomik partnerimiz İsrail’le ipleri tamamen koparacak kadar yanında, arkasında durduğumuz Müslüman...

*

İyi de sonuç...

34 askerimiz Esad tarafından alçakça vuruldu.

Neredesin ey mazlum Müslüman dünyası diye haykırıyoruz......

Cevap tıss...

Pardon...

Tek ses veren mazlum Gazze’nin Filistin’i...

Mazlum Filistin’in cevabı, son bir ayda, Arap dünyasında ve Akdeniz’de aleyhimize yayınlanan 4 ayrı bildiriye attığı imza ile geldi.

Şimdi Türkiye’nin Müslüman’ı mahzun...

Haberin Devamı

34 çocuğunun tabutunun başında ağlıyor Türkiye...

Ben de diyorum bırakalım bütün bunları bu yapayalnız ülkenin yapayalnız Müslümanının sesine kulak verelim...

Yani Türkiye Müslümanının...

Ve bütün bu vefasızlıklara karşı Türkiye Müslümanının sarılacağı şiar da belli olmuştur:

Yurtta sulh...

Cihanda sulh...

Bu ölüm maskesi ilk defa sergilenecek

ÇERNOBİL’E YARIM SAAT MESAFEDEKİ SERGİNİN KİTABINDA TANIDIK BİR İMZA

15 Mart gününe kadar yolunuz Ukrayna’nın başkenti Kiev’e düşerse kaçırmamanız gereken bir sergi var.

Ukrayna Modern Sanat Araştırma Enstitüsü binasındaki serginin adı “Türkiye’den Çağdaş Sanat”...

Haluk Akakçe, Ertuğrul Akyüz, Refik Anadol, Bedri Baykam, Bubi, Taner Ceylan ve daha 21 modern Türk sanatçısının eseri sergileniyordu. Serginin küratörlüğünü Bedri Baykam yaptı.

Haberin Devamı

Bedri, 2018’den beri Ukrayna Güzel Sanatlar Akademisi üyesi...

Sergiye katılan sanatçılara baktım. 1851 ile 1988 yılları arasında doğmuş sanatçılar.

Yani aşağı yukarı üç nesil sanatçı var. Sergi için hazırlanan katalogda ilginç bir ayrıntı dikkatimi çekti. Sergi Kiev’de açılıyor ama İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da bir sunuş yazısı yazmış.

Acaba Kiev İstanbul’un kardeş şehri mi diye baktım, değilmiş. Demek ki sadece sergiye destek için albüme bir yazı yazmış. Geçen yılın en çok konuşulan dizisi “Çernobil” oldu...

Kiev oraya 30, bilemediniz 45 dakika mesafede... 1986’daki kazadan 1 yıl sonra, oraya giren ilk 10 gazeteciden biri bendim.

Bunca yıl sonra hem sergiye gidip, hem de Çernobil’i yeniden yazmak ilginç olabilirdi.

Fırsatı kaçırdım...

GALATASARAY UÇAĞINDAKİ 3 FENERLİYİ BULABİLİR MİSİNİZ

Bu fotoğraf 2000 yılında İngiltere’nin Leeds United takımının Elland Road stadında çekildi.

Fotoğrafta 6 Hürriyet gazetesi çalışanı görüyorsunuz.

Galatasaray’ın Leeds United’le oynadığı Avrupa Kupası yarı final maçını izlemek üzere gittiğimizde çekilmiş.

Fotoğrafta gördüğünüz 6 kişiden sadece 2’si Galatasaraylı...

Hürriyet’in eski yayın koordinatörü Seçkin Türesay ve yazıişleri müdürü Nurcan Akad...

Eski başyazarımız Oktay Ekşi ise ne futbolla ilgili ne de bir takım tutuyordu.

Bu ölüm maskesi ilk defa sergilenecek

Bu karede geriye kalan 3 kişi ise Fenerbahçeliydi...

Yani Uğur Dündar, eski yazıişleri müdürümüz Tufan Türenç ve ben...

*

Hürriyet’ten işte böyle bir ekip Leeds’e Galatasaray’ı izlemek ve desteklemek için gitmiştik.

Fatih Terim hoca biz Fenerbahçelileri takımın uçağına alıp götürmüştü.

*

Bir hafta önce İstanbul’da iki Leeds taraftarı öldürülmüş ve hava çok gerilmişti.

O gün statta Türkiye’den gelmiş en fazla 100 kişi vardı.

Ve o yıl Galatasaray Avrupa şampiyonu olduğunda en az Galatasaraylılar kadar sevinmiştik.

Türk futbolunun güzel bir yılıydı... Fenerbahçelilerin Galatasaray’ı desteklemek için onların uçağına bineceği, onların da uçağına davet edeceği kadar güzel bir yıl.

*

Geçen gün Uğur Dündar yazınca ben de hatırladım o güzel yılı.

 

Yazarın Tüm Yazıları