Bir erkek üzerinde kaç gram yük taşır

SON yıllarda ısrarla “Türk markalarını giyiyorum” diyorum. Evet, baştan aşağı, iç giysimden takım elbiseme, jean’ime ve son olarak ayakkabıma kadar yerli giyiniyorum.

Haberin Devamı

*

Geçenlerde fark ettim ki yerli derken bir şeyi çok ihmal etmişim.

Türkiye’de üretilen, Türk markasını taşıyan kumaşı...

Bunu fark etmeme neden olan şey de Türkiye’de diktirdiğim veya hazır giyimcilerin yarattığı üst markalardan aldığım takım elbiselerin içine, Loro Piana, Dormeuil gibi ünlü kumaş üreticilerinin etiketlerinin dikilmesi oldu.

*

Niye bunlar arasında Türk kumaş markaları yok diye merak ettim.

Oysa bütün dünyada ün yapmış Yünsa, Altınyıldız ve daha birçok markamız var.

*

Önceki hafta kumaş üreticileri ile bunları konuşurken Yünsa’nın CEO’su Nuri Refik Düzgören, “Gelin sizi Paris Kumaş Fuarı’na götürelim” dedi.

Hayatımda ilk defa bir kumaş fuarı gezdim ve her gün üzerimize giydiğimiz elbiselerin ana maddesi ile ilgili çok ilginç şeyler öğrendim.

Haberin Devamı

Bugün size Düzgören ve ekibi ile Paris’te fuarda yaptığım sohbette öğrentiklerimi anlatacağım.

YÜN DENİLEN  ŞEYİN BİR PROTEİN OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ

Kumaşın iki ana maddesi var. Biri yün, öteki pamuk. Yün koyun, keçi, deve, lama ve adatavşanı gibi hayvanların tüyünden elde ediliyor. İpek ve saç fibrili gibi yün de aslında bir proteindir. Yani azot ve kükürt içeren zincir şeklindeki aminoasitlerin birleşmesiyle oluşur.

İYİ YÜN DE KAHVE GİBİ BELLİ PARALELLER ARASINDA

- Kahve ağaçlarının yetişmesi için iyi şartlar kuzeyde 25, güneyde 30 derece paralelleri arasındadır. İyi yün de kıvırcık ve dağlıç koyunlarından elde ediliyor. Bunlar da çoğunlukla Avustralya ve Yeni Zelanda’nın bulunduğu paraleller arasında yetişiyor. Tabii bunda hayvanın kırpılma teknikleri de önemli rol oynuyor.

KOYUNUN NERESİNİN YÜNÜ KIYMETSİZDİR

Koyunun yere değen bölgesi olan karnındaki tüylerden elde edilen yünün değeri daha düşük. En iyi yün sırt bölgesinden elde ediliyor. Bir koyunun yıllık yün verimi 1.5 ile 3.5 kilo arasında değişiyor.

HAYVANSEVERİN ZAFERİ: ‘NON MULESED’ BERATI

Avustralya’daki merinos koyunları yünleri için yetiştiriliyor. Ancak üreticiler daha fazla yün almak için hayvanı aşırı kırparlarsa, özellikle kuyruk kısımlarına bir bakteri geliyor ve hayvanı canlı canlı yemeğe başlıyor. Üretici bunu önlemek için hayvana çok acı çektiren bir uygulama ile kuyruğunu kesiyor. Buna “mulesing” deniyor. Son yıllarda hayvan hakları savunucuları bu uygulamaya savaş açtı. Bugün dünyanın ünlü tekstil üreticileri, aldıkları yünde hayvanlara böyle ıstırap çektirilmediğini gösteren “non mulesing” beratı istiyor. Siz de tekstil alırken üretici firmanın bu beratı alıp almadığını sorun.

Haberin Devamı

GİYDİĞİMİZ TAKIM ELBİSENİN AĞIRLIĞI NE KADAR AZALDI

Yelekli bir erkek takım elbisesini terziye diktiriyorsanız 3.5 metre kumaştan çıkıyor. Konfeksiyondan hazır aldığınız takım elbise ise 3 metre kumaştan çıkıyor.

Takım elbisenin ağırlığı ise şöyle:

Ceket: 850 gram.

Pantolon: 350 gram.

Yelek: 300 gram.

Yani toplam 1.5 kilo ağırlık taşıyorsunuz. Eskiden sadece bir ceket 1.5 kilo tutuyordu. Bu hafiflemeyi, son yıllarda kullanılan malzemenin hafiflemesine borçluyuz. Ayrıca vatkalar da ya tamamen kalktı ya da hafifledi.

Bir erkek üzerinde kaç gram yük taşır

KUMAŞTA YÜKSELEN DEĞER: TUŞE, YANİ DOKUNMA HİSSİ

- Yün kumaş sadece üzerimizi örtmek için kullanılan bir malzeme değil. Aynı zamanda bize karakter veren bir giyim tarzının ana malzemesi. O nedenle desen ve renk çok önemli. Ama son yıllarda kumaşla ilgili en yükselen değer, “touche”, yani insana verdiği dokunma hissi.
O nedenle artık sık sık şu cümleyi işitiyoruz:

Haberin Devamı

“Kumaş sadece giyilen bir nesne değildir, aynı zamanda okşanan, sevilen bir temas nesnesidir...”

BİR YILDA KAÇ TÜR KUMAŞ  ÜRETİLİYOR BİLİYOR MUSUNUZ

- Yünsa CEO’su Nuri Refik Düzgören’e sordum: Fabrikalarınızda kaç tür yünlü kumaş üretiyorsunuz?

Kesin olarak bilmiyorlar. Uzmanlarını topladı ve basit bir hesap yaptılar.

- 2020 sezonu için sadece premium segmentte 220 ayrı desen kumaş üreteceklermiş.

- Bunun çeşitli renklerde üretileceğini düşünürseniz, 2 bin 500 ayrı ürün anlamına geliyormuş.

- Öteki segmentlerle birlikte sadece 2020 sezonu için üretilecek varyasyon sayısı 10 bini buluyormuş.

-Yünsa’nın renk arşivinde bugüne kadar kullanılan 77 bin ayrı renk bulunuyormuş.

Haberin Devamı

TÜRK KUMAŞÇILARININ DÜNYA PAZARINDAKİ YERİ

BU yıl fuara 60’tan fazla Türk kumaş üreticisi katılmış.  Bunlardan sadece Yünsa’nın üretim kapasitesi 12.5 milyon metreymiş. Bu yıl 9.5 milyon metre kumaş üreteceklermiş. Bunun yüzde 80’i dışarıya satılıyormuş. Sadece Almanya’ya 3 milyon metre kumaş satıyorlarmış. Amerika’ya 900 bin, İngiltere’ye 600 bin metre kumaş vereceklermiş. Bir başarı ölçüsü de şu. Bugün dünyanın en prestijli kumaş üreticisi ülke İtalya. İtalya’nın premium ürünleri ile Türk premium ürünleri arasındaki fiyat farkı yüzde 20’lere inmiş.

DÜNYADA KULLANILAN KUMAŞIN YÜZDE KAÇI YÜN

- Dünyadaki bütün tekstil sanayisinde kullanılan kumaşın sadece yüzde 3’ü yünden yapılıyor. Ama “premium” denilen üst segment giysilerin büyük kısmı yünlü kumaştan dikiliyor. Yani yarattığı ekonomi yüzde 3’ten çok büyük.

Haberin Devamı

32 YIL ÖNCE YAZDIĞIM BİR TASARIMCININ UCUBE ŞOVU

Bir erkek üzerinde kaç gram yük taşır

1987 yılında yayınlanan “Elveda Başkaldırı” adlı kitabımda yükselen “fashion”la ilgili bir bölüm var.

Orada Cardin, Ungaro, Dior gibi günün müesses nizamının moda markalarının yanında, yükselen yeni isimleri yazmışım.

Bundan 32 yıl önce dikkatimi çeken tasarımcılar şunlarmış:

Thierry Mugler, Kenzo, Issey Miyake, Azzedine Alaia ve Jean Paul Gaultier...

*

Geçen salı akşamı işte o Jean Paul Gaultier’nin çok merak ettiğim “Fashion Freak Show”unu seyrettim.

Paris’in ünlü salonu Folies Berger’deki şov gerçekten olağanüstüydü.

Gösteri bir anlamda Gaultier’nin hayat hikâyesi ama onun çok ötesine geçip burlesk bir modern sanat enstalasyonu haline gelmiş.

Hayatı insanları giydirmekle geçen bir tasarımcının, yüzde 60’ı çıplak geçen bir şovu tasarlaması da çok ilginçti.

ONLARCA ÇIPLAK KADIN ARASINDA BÜTÜN GÖZLER ÇIPLAK BİR ERKEKTE

FASHION Freak Show ilk bakışta Folie Bergere geleneğine uygun bir kadın gösterisi.

Zaman zaman neredeyse çırılçıplak denecek kadınlarla dolu bir sahne.

Ama bu gösteride Kübalı bir erkek dansçı var ki...

Eminim hem kadın hem erkek seyircinin büyük çoğunluğunun dikkati onun üzerine odaklanmıştır.

Seyrederken şunu düşünmeden edemiyorsunuz:

Allah böyle bir bedeni nasıl yaratmış...

Ama daha ilginci, bu erkek dansçının oyunun neredeyse üçte ikisinde kadın giysileri ile oynaması.

Son yıllarda moda şovlarında, erkekle kadın arasındaki hudutları giderek kaldıran, giderek hünsa görünümlere giden beden estetiği demek ki artık şov sahnesine de sıçramış.

BİRİNCİ FİLM AŞILIR MI DEMİŞTİM AŞILIRMIŞ

BİR süredir yurtdışında olduğum için “Organize İşler: Sazan Sarmalı” filmini henüz seyretmemiştim.

Önceki gece beni bir sürpriz bekliyordu.

Vizyona çıkalı daha 2 hafta geçen ve şimdiden 2.5 milyon izleyiciye ulaşan film aniden Netflix’te yayına sokuldu.

Herhalde ilk izleyicilerinden biri ben oldum.

Birinci “Organize İşler” benim kült filmlerinden biridir.

Zaman zaman da “Bunu aşan ne yapılabilir” diye soruyordum.

Aşılırmış...

Bir erkek üzerinde kaç gram yük taşır

BİRİNCİ FİLMDEN ‘O’ CÜMLE İKİNCİDEN BU

BİRİNCİ filmde en sevdiğim ve en aklımda kalan replik rahmetli Erdal Tosun’un oynadığı, film boyunca hiç konuşmayan Üzeyir Kavak’ın şu sözüydü: “Bi ara çok konuştum... Hiç faydasını görmedim, bıraktım...”

İkinci filmde çok güzel bir sahne var. Yılmaz Erdoğan bir duvarın önünde oturmuş. Duvara ilk filmde oynayan Erdal Tosun’un resmi çizilmiş... Asım Noyan, artık aramızda olmayan Üzeyir Kavak’ı böyle anıyor.

İlk filmden aklımda kalan cümle oydu.

İkinci filmden ise Yılmaz Erdoğan’ın oynadığı Asım Noyan’ın kızıyla ilgili şu cümlesi takıldı aklıma:

“Kızlar niye büyüyor, babalar küçülsün...”

Bir erkek üzerinde kaç gram yük taşır

KIVANÇ TATLITUĞ’A BAKTIM ROD STEWART’I HATIRLADIM

- Yılmaz Erdoğan... İyi oyuncu, çok iyi senarist, çok çok iyi yönetmen... İkinci filmde, zaman zaman Guy Ritchie’nin kült filmi “Snatch”ın çizgilerini gördüm. Bu çizgiler filmde hiç taklit gibi durmuyor, aksine tam oturmuş bir elbise gibi ve ona uluslararası bir beğeni alanını da açmış.

*

Oyuncu kadrosu: Birincideki gibi casting yine çok başarılı. Gidenlerin yerine gelenler, gidenleri aratmamış.

*

- Kıvanç Tatlıtuğ 1: “Kelebeğin Rüyası”nda dramatik bir rolde çok sevmiştim. Bu filmde canlandırdığı mahalli mafya babasında mükemmel ötesi oynuyor. Yılmaz Erdoğan’ın ona verdiği karakter Cem Yılmaz’a verdiğini bile aşmış. Kıvanç Tatlıtuğ’un o karaktere verdiği çizgi, dünyanın her yerinde insanların çok beğeneceği bir çizgi olmuş.

*

-  Kıvanç Tatlıtuğ 2: Seyrederken aklıma Rod Stewart’ın “Some Guys Have All The Luck” şarkısı geldi. Bazı insanlar gerçekten her bakımdan şanslıdır. Yakışıklı, başarılı, sağlıklı ve her şey...

*

- Ezgi Mola... Ahhh bu kadın... Ne oynasa, neyi oynasa olağanüstü... Şimdiden Türk sinemasının en büyükleri arasında yerini aldı. Bu filmde de çizdiği cilveli ama saf, güzel ama iyi rolü öyle güzel gitmiş ki ona...

*

İstanbul: Birinci filmde olduğu gibi ikincide de yine başrolde... Kültür ve Turizm Bakanlığı bu filme özel bir ödül vermeli...

 

Yazarın Tüm Yazıları