Beyaz Türklere açık mektup yazsam 'Irkçısın' derler mi

Olay geçtiğimiz günlerde Fransa’da patladı.

Haberin Devamı

Fransa’nın bestseller yazarlarından biri olan Virginie Despentes, Amerika’daki “Nefes alamıyorum” hareketinden sonra “Beyaz arkadaşlarıma açık mektup” diye bir metin yayınlayınca ortalık birbirine girdi.

Sadece “beyaz Fransızlara” seslendiği için ırkçılıkla suçlandı.

Beyaz Türklere açık mektup yazsam Irkçısın derler mi

O da kendini şöyle savundu:

“MeToo hareketinden sonra sadece erkeklere seslenen açıklamalar yaptım. Çünkü taciz olayları o taraftan geliyordu...”

*

Bir bakar mısınız “beyaz” kelimesi ne kadar ürkütücü hale geldi.

Her türlü kötülüğü ifade eden “kara” ve “siyah” giderek aklanırken, bugüne kadar saflığı, temizliği, dürüstlüğü ifade eden “beyaz” ise giderek kirleniyor.

*

Haberin Devamı

Bugüne kadar “Beyaz Türkler”e açık mektup yazmadım.

Ama, bir “Beyaz Türk” olarak kendime açık mektup gibi bir kitap yazdım ve adını da “Bir Beyaz Türk’ün Hafıza Defteri” koydum.

Başında da benim için bugüne kadar kullanılan ifadeleri, hakaretleri, yapıştırılan etiketleri yazdım:

Tabii bunlar arasında “ırkçı” ve “faşist” gibi ifadeler gırla gidiyordu.

*

“Beyaz Türk” ifadesini hiçbir zaman kötü veya ırkçı bir anlamda görmedim, kullanmadım.

Benim gözümde sosyolojik bir aidiyeti ifade ediyordu.

Ve şunu unutmayalım.

Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan insanların çok büyük bölümü ten rengi itibarıyla “beyaz”...

Ve “beyaz” dünyanın öteki tarafında kendini günahlarından arındırmak için büyük bir mücadele veriyor.

Çünkü hepimiz biliyoruz ki, dünyanın her yerinde “beyaz” temizlenmedikçe, arınmadıkça, ırkçılık da en büyük günah olarak yaşamaya devam edecek.

ZAMANIN RUHU

PUNK BİR PORNO YAZARININ YÜKSEK EDEBİYATA TERFİSİ

7 Ocak 2015 günü saat 11.30’da Fransız Charlie Hebdo dergisine terör saldırısının olduğu saatlerde Fransa’da bir kitap yayınlandı.

Kitabın adı “Vernon Subutex”di...

Kitap, Fransa’da 1980’lerden itibaren yaşanan sosyal değişimi anlatan bir üçlemenin ilk bölümüydü.

Yazarı ise bir önceki yazıda söz ettiğim Virginie Despentes’di.

Haberin Devamı

Beyaz Türklere açık mektup yazsam Irkçısın derler mi

Virginie Despentes bundan 2 yıl öncesine kadar, Fransız kültürel müesses nizamının seks ve porno yazarı diye küçümsediği bir yazardı.

Çünkü 1993’te çıkan kitabının adı “Baise Moi”dı. Fransızca argosuyla “Beni Becer” demekti ve İngilizce’ye “Rape Me” yani “Bana Tecavüz Et” adıyla çevrilmişti.

İşte bu kitap yüzünden yıllarca bir porno yazar olarak aşağılandı...

*

Ancak bütün dünyada MeToo hareketi başlayınca, anlaşıldı ki büyük bir yazardı.

Onun “Punk porno feminizmi” diye küçümsenen yazıları aslında kadın mücadelesinde çok önemli eserlerdi.

Artık ondan “Bugünün Honore de Balzac’ı” olarak bile söz eden var.

Dünyanın en ünlü kitap ödüllerinden biri olan Goncourt’un seçici kurulunda.

*

Haberin Devamı

Diyeceğim o ki, “zamanın ruhu” nehir olup akarken, her köprünün altından geçişte kılık değiştiriyor.

Bugünün “hainleri” bir başka köprünün altında o günün kahramanına dönüşüyor...

*

Tabii tersi de oluyor.

CİNSİYET AYRIMI VE KİNG KONG TEORİSİ

VIRGINE Despentes’in iki kitabı Türkçeye çevrildi.

Biri Doğan Kitap tarafından yayınlanan “İkiz Yaşamlar”, öteki ise Sel Yayıncılık tarafından yayınlanan “King Kong Teori” adlı kitabı.

“King Kong Teori”, cinsiyet ayrımı ve cinsel şiddet olaylarını anlatan ilginç bir kitap. 

Beyaz Türklere açık mektup yazsam Irkçısın derler mi

MEĞER TAM BİR YÜZ YOGASI CAHİLİYMİŞİM

GÜNÜN en ilginç ifadesini, Kanal D’de yayınlanan “İkinci Sayfa”nın Instagram sayfasında okudum.

Dört aydır Muğla Milas’tan fotoğraflar yayınlayan Seda Sayan, güzellik sırrını “Pilates ve yüz yogası yapıyorum” diye açıklamış.

Pilatesi anladım.

Ama yüz yogası var ya...

Haberin Devamı

Cehaletime verin ama ilk defa duymuştum...

Google’a girip baktım...

Oooo bayağı yaygınmış.

Beyaz Türklere açık mektup yazsam Irkçısın derler mi

YEŞİM VE SEREN KIZMAYIN AMA ONUN BU FOTOĞRAFINI SEVDİM

GÜLBEN Ergen dün Instagram hesabından bu fotoğrafını yayınladı.

Son günlerde onun daha çok çocukları ile birlikte fotoğraflarını görüyorduk.

Karşıma birden bu çıkınca şaşırdım.

Ama Allah için çok sevdim bu fotoğrafı.

Modernite var.

Estetik var.

Duruş var.

Yani Yeşim Salkım ve Seren Serengil’i kızdırma pahasına beğendiğimi yazıyorum.

Ve gelecek salvolar için de Allahıma sığınıyorum.

BUGÜNDEN İTİBAREN 5 GÜN ROCK KARANTİNASINDAYIM

Rock müzik sevenlere iyi haber...

Dünyanın en ünlü müzik festivali Glastonbury bugün başlıyor.

İkinci iyi haber...

Haberin Devamı

Festival 5 gün boyunca live stream olarak yayınlanacak.

Yani internet üzerinden izleyebileceksiniz.

Üçüncü iyi, hatta fevkalade haber...

Bu yıl festivalin 50’nci yılı. Dolayısıyla özel bir live streaming program yapılacak.

Çeşitli yıllarda sahneye çıkmış efsane sanatçıların performansları 5 gün boyunca arka arkaya yayınlanacak.

Ama maalesef bir de kötü haberim var size...

Bugün başlayacak olan festival, BBC’nin iPlayer uygulaması üzerinden yapılacak.

Ve yine ne yazık ki, BBC’nin iPlayer uygulaması sadece İngiltere’de var.

O nedenle ancak VPN üzerinden izleyebileceksiniz.

*

Diyebilirsiniz ki, alt tarafı rock müzik, bize ne...

Hayır bu sadece rock müzik değil... Pandemi döneminden hatırlanacak devasa bir kültür olayı... Bugüne kadar Glastonbury’ye gidemedim.

Ama bu defa biramı alıp sanal çimlerin üzerine oturup seyredeceğim.

AYNI GÜN AYNI SAHNEDE BU İSİMLERİ GÖRMEK Mİ

Öyle bir line up ki...

Birinci gün Nick Cave, The Cure ve Radiohead gibi üç efsaneyi aynı sahnede izleyeceksiniz.

İkinci gün Billie Eilish, Foals, Beyonce ve Jay-Z....

Üçüncü gün Coldplay, Oasis ve Adele...

Dördüncü gün Lady Gaga, The Killers ve Ed Sheeran...

Beşinci gün Lionel Richie, Arctic Monkeys, Mumford and Sons, Adele, Beyonce ve Blur...

Ayrıca artık aramızda olmayan David Bowie ve Amy Winehouse gibi efsanelerin de bu sahnedeki performanslarını izleyebileceksiniz.

Eminim böyle bir Glastonbury programı bir daha kolay kolay olmaz.

Hatta kesinlikle olmaz.

Pandeminin bir lütfu bize bu...

KATKIDA BULUNANLAR

Sayfa Editörü: Firuzan Demir
Foto Editörü: Umut Veis
Düzeltmen: Metin Usta
Tasarım ve Uygulama: Selma Songül Zengin

Yazarın Tüm Yazıları