BaşlıksızE.T. 37 yıl sonra dünyaya döndü ve ilk şunu sordu
Dün sabaha karşı internet sitelerine kısa metrajlı bir film kondu.
Filmin adı “Holiday Reunion” yani “Tatil Buluşması”.
NBC ve Comcast Xfinity 1982 yapımı “E.T.” filmi ile ilgili bir kısa metrajlı film hazırlamış.
*
Filmin uzaydan gelen sevimli kahramanı 37 yıl sonra Noel tatilini birlikte geçirmek üzere yeniden dünyaya geliyor.
Noel ışıkları ile pırıl pırıl aydınlanmış evin önündeki kardan adamın arkasındayken onu yine küçük çocuklar buluyor.
Ancak bu çocuklar ilk geldiğinde onunla karşılaşan Elliott’un çocuklarıdır.
*
Aradan 37 yıl geçmiştir ve 1982’de 11 yaşında olan Elliott artık 48 yaşındadır.
Filmde onu oynayan Henry Thomas, E.T’yi eve alır...
Çocukları ile yan yana oturtur.
Çocuklar onun eline bir iPad verirler.
E.T.’nin sorduğu ilk soru şu olur: “Bu nedir?”
Küçük çocuk “Bunun adı internet” der...
Birlikte kızak kayarlar, Noel tatilini geçirirler ve E.T. evin bodrumunda bulduğu o meşhur bisiklete biner ve dolunaya doğru uçarak gider.
*
E.T. o yıllarda hepimize büyük umutlar vaat eden gelişmelerin başladığı dönemin filmiydi.
İnternet devrimi geliyordu.
Dünyada liberal düşünceler, özgürlük fikirleri alabildiğine genişliyordu.
Giyim, kuşam, seyahat etme demokratikleşiyordu.
“Break dance” varoş çocuklarının yırtma tutkularının koreografisi haline gelmişti.
Yakın ufukta “Live Aid” konserleri vardı.
Uluslararası dayanışma duygusu büyüyor, insanların dünyanın öteki taraflarındaki insanların ıstıraplarına duyarlılığı artıyordu.
Ama kaderin şu kötü cilvesine bakın ki, 37 yıl sonra uzaydan gelen bir yabancı dünyadaki çocuklarla birlikte yeni yıl kutlaması yaparken, benim ülkemde kapılara nefret işaretleri çiziliyor.
*
Ne oldu bize...
Hangi arada kim neler yaptı da böyle bir nefret dalgası hem bizim ülkemize hem dünyaya yayıldı...
*
Rahmetli Çetin Altan’ın ölmeden önceki ıstırap ve hayal kırıklığı dolu o cümlesi artık kulaklarımdan hiç gitmiyor.
“Hayal ettiğimiz ülke bu değildi...”
*
Bizim neslimiz, uzaydan gelen yaratıklara bile “Alien” demenin ayıp sayılacağı bir dünya hayal ediyordu...
Fena halde ıskaladık...
E.T.’NİN İLK GELDİĞİ O YIL ASKERLER YÖNETİMDEYDİ
1982 yılında Türkiye’de...
Yine terör vardı: Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan bir Ermeni terör örgütü üyesi tarafından öldürülmüş, ASALA Ankara’da havalimanına bomba koymuş, 7 kişi ölmüştü.
Rüşvetçiler yargılanıyordu: Yüce Divan, rüşvet suçuyla yargılanan iki bakandan birine 16 yıl, ötekine ise 9 yıl hapis cezası vermişti.
Bankerler batıyordu: 70 banker ve bankacının yurtdışına çıkışına engel konulmuş, Kenan Evren’in emriyle televizyonda banka reklamları yasaklanmıştı.
Siyasiler hapse atılıyordu: CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından tutuklanmış, 2.5 ay hapse mahkûm edilmiş ve cezaevine girmişti.
Dünya yine hak ihlallerini eleştiriyordu: Nelson Mandela Uluslararası Atatürk Barış Ödülü’nü insan hakları ihlali nedeniyle reddetmişti.
Aydınlar yargılanıyordu: 44 sanıklı Barış Derneği davası başlamıştı.
Askeri anayasa yapılmıştı: 12 Eylül Anayasası yüzde 92 oyla kabul edilip yürürlüğe girmişti.
TRT haftada 2 gün renkli yayına başladı. Show TV yayın hayatına atıldı.
UZAY CANLILARI YAŞLANMIYOR MU
Kısa metrajlı filmde gördüğümüz şu:
Aradan geçen 37 yıl içinde E.T. hiç yaşlanmamış. Ama Elliott 48 yaşına geldi.
Filmde kız kardeşini oynayan Drew Barrymore o gün 7 yaşındaydı bugün 44...
İkisi de bugün artık çocuk değil ve epey büyüdüler.
*
Üç ihtimal var.
Uzayda zaman daha yavaş ilerliyor. Zaten yaşlı görünüyordu, aynı kalmış.
Veya uzay botoksu yaptırdı...
Veya gerdirdi...
THE WEEKND SEVEN İÇİN YILBAŞI SÜRPRİZİ
SON yıllarda en sevdiğim şarkıcılardan biri The Weeknd...
Son albümü “Starboy”u 2016 yılında çıkarmıştı.
“Starboy” ve “I Feel It Coming” gibi iki olağanüstü başarılı şarkı vardı.
Dün sabah streaming platformlarına “Heartless” adlı yeni şarkısını koydular.
Herhalde arkasından albümü de gelecek.
Her zamanki gibi harika bir The Weeknd şarkısı.
GOSPLAN SPUTNİK ATARKEN DPT TUVALET KÂĞIDI ÜRETMİŞ
Dün Odatv’de ilginç bir haber okudum.
“Sovyetler Birliği uzaya ilk insanı (Yuri Gagarin) 1961’de yollayıp tarihte bir ilke imza attı ama Sovyet coğrafyasına tuvalet kâğıdı ilk kez 1968’de girmiş.”
İlk resmi üretim de 1969 yılında yapılmış...
Türkiye’de ise ilk tuvalet kâğıdı üretimini 1960 yılında SEKA Kâğıt Fabrikası gerçekleştirmiş.
1970’te ise ilk özel üretime geçilmiş.
O yıllarda...
Onlarda Gosplan (Sovyet Planlama Komitesi) vardı...
Bizde ise DPT (Devlet Planlama Teşkilatı...)
Demek ki tuvalet kâğıdı konusunda bizimki 9 yıl önce uyanmış...
