Avrupa tamam da, oradaki cihatçı çöplüğü ne olacak

Önceki gün Hürriyet’in birinci sayfasındaki bu fotoğraf, 21’inci yüzyılın en büyük trajedilerinden birini anlatıyor.

Göçmenlik dramı...

Ama bu fotoğraf sadece bir dramı anlatmıyor...

Aynı zamanda Türkiye için yakın bir gelecekteki bir başka tehlikenin ipuçları da var bu fotoğrafta...

***

Artık açık biçimde görülüyor.

Rusya ve Şam rejim güçleri İdlib operasyonunda sona yaklaşıyor.

HTŞ denilen son cihatçı grup da çökmek üzere...

***

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, haklı olarak Avrupa’yı uyarıyor:

“1.5 milyon kişi kapınıza dayanabilir...”

Tabii bu cümlenin gerçek anlamının “Bu 1.5 milyon kişiyi doğrudan size göndeririz” olduğunu herkes anlıyor.

***

Gelelim kendimize...

Önce şu cümleyi kendi kulağımıza yüksek sesle haykıralım:

“O 1.5 milyon kişi de gelirse ülkemizdeki Suriyeli sayısı 5 milyonu geçecek.

Yazıyla beş milyon...

Rakamla...

5.000.000...”

***

Yani sokakta göreceğimiz her 80 kişiden beşi Suriyeli olacak...

***

Yine de en büyük tehlike o değil...

Asıl tehlikeyi geçen gün Milliyet gazetesinde Güneri Cıvaoğlu yazdı...

Esad rejimi ve Rusya çok bilinçli bir biçimde Suriye’nin öteki bölgelerindeki bütün cihatçı grupları sınırımızdaki bölgeye yolladı.

Açıkça bilelim ki orası bugün bir “cihatçı çöplüğü” haline geldi.

Pakistan’daki Peşaver gibi yani...

***

Rakamları da verelim.

Bu bölgede 30 bin ile 50 bin arasında olduğu söylenen cihatçı var...

Yani IŞİD denilen, El Kaide denilen terör örgütlerinin militanları, savaşçıları...

Eli silah tutan, silahlı mücadele tecrübesi kazanmış, öldürme kabiliyeti kazanmış 30 bin kişi...

Ve şunu da bilelim ki...

Bunların Türkiye’den başka kaçabileceği hiçbir yer yok...

***

Bilmemiz gereken bir de şu var:

Çeçen cihatçı buraya gelecek...

Uygur cihatçı buraya gelecek...

Fransız’ı, Alman’ı, Yemenlisi, Suudi’si, Cezayirlisi, Faslısı, Tunuslusu,

Özbek’i, Kırgız’ı...

***

Emin olalım ki hiçbir ülke kendi teröristini geri almak istemeyecek.

“Orada sen depola” diyecek...

Ve Türkiye’nin YPG’den daha büyük sorunu bu olacak.

***

Dahası...

Geçtiğimiz yıllarda yayınlanan çeşitli istihbarat bilgilerine göre Türkiye’de de en az 20 bin IŞİD ve El Kaide militanı veya sempatizanı var...

Böylece 50 bine yakın uyuyan bir İslamcı terör depomuz olacak...

***

Eli silahlı, gözü kanlı bu kadar teröristle hiçbir ülke kolayca mücadele edemez...

***

Yani bilelim ki...

Suriye savaşının en büyük mağduru biz olacağız...

Bunun için milletçe, omuz omuza, kol kola olmamız gerekir.

KAÇ LGBT: AKİF BEKİ İÇİN İYİ BİR HABER

AKİF Beki geçtiğimiz günlerde Netflix’teki LGBT karakterlerin olduğu filmler konusunda izleyicinin uyarılmasını istemişti.

Streaming kanallarda öyle ama müesses nizam filmlerinden Beki’ye iyi bir haber var.

- Sinema alanında büyük şirketlerin yaptığı filmlerde LGBT ve engelli karakterler çok az temsil ediliyor. İlk 100 filmde karakterlerin sadece yüzde 1.3’ü LGBT idi.

- 2014’ten 2017’ye kadar yapılan filmlerde sadece bir tek transgender karakter görüldü.

- Engelli karakterlerin oranı ise yüzde 2’ydi.

Gelelim kamera arkasına...

- Filmlerin yüzde 3.2’si Latin kökenli yönetmenler tarafından çekildi.

- Buna karşılık siyah yönetmenlerin sayısı 2017’de 6 iken, 2018’de 15’e çıktı. Tabii bununla birlikte siyah oyuncu sayısı da arttı.

AİLE SOYAĞACINDAN ATILAN BİR MEDYA PATRONU HİKÂYESİ

HONG Kong’da geçen aydan beri süren gösteriler amacına ulaştı.

Suçluların iadesi kanunu geri çekildi.

Bu olaylardan geriye ilginç bir medya patronu hikâyesi kaldı.

***

Hong Kong’un en büyük medya patronlarından biri Jimmy Lai...71 yaşındaki Lai, Çin karşısında sıkı bir bağımsızlıkçı...

Hong Kong’daki gösterileri destekleyen tek medya onunkiydi. Sadece medyasıyla destek vermekle kalmadı, kendisi de gösterilere katıldı, biber gazı yedi...

***

Sahibi olduğu gazetelerde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’e açıkça “diktatör” diye yazılıyor, söyleniyor.

Çin’in devlet kontrolündeki medyası onu hep hedef aldı.

Devlet propagandası o kadar büyüdü ki, Lai’nin Çin’de yaşayan akrabaları bile etkilenip onun adını aile soyağacından çıkardı.

Lai, “Onlara her ay yardım için gönderdiğim parayı alıyorlar ama beni aileden atıyorlar” diyor...

***

Bu arada, Çin’in tepkisinden korkan Hong Kong’daki öteki işinsanları da ona kızıyor. O nedenle onun medyasına verdikleri reklamları kestiler. Bu da yılda 44 milyon dolara yakın bir gelir kaybı oldu.

***

Lai direniyor...

Çin’le savaştan şimdilik galip
çıkan o...

Ama herkes biliyor ki artık Pekin’deki güçlü adamın daha çok hedefinde...

KAÇ ÇIPLAK ERKEĞE ÇIPLAK KAÇ KADIN

PROF. Nuran Yıldız geçtiğimiz günlerde Instagram hesabından bir kampanya başlattı.

“Neden nü deyince akla kadın gelir de erkek gelmez...”

Bu soru benim aklıma şu soruyu sokmuştu: Günlük hayatımızda kaç çıplak kadın kaç çıplak erkek görüyoruz?

Tabii medyayı kastediyorum.

Pensilvanya Üniversitesi İletişim Bilimleri Okulu önceki gün, sinemada kadınların, çeşitli etnik grupların görünürlüğü hakkında kapsamlı bir araştırma yayınladı.

- Amerika’da geçen yıl gösterime çıkan ilk 100 filmde çıplak görünen kadın oranı, çıplak görünen erkek oranından üç kat fazla.

Yani ekranda her bir çıplak erkeğe karşı üç çıplak kadın görüyoruz.

40 YAŞ ÜSTÜ HER KADINA 40 YAŞ ÜSTÜ KAÇ ERKEK

KADINLARLA ilgili bir de yaş
sorunu var...

- 2017 yılında 44 yaş üzerinde başrol oynayan kadın sayısı 5’iken 2018’de bu 11’e çıktı.

- Buna karşılık başrolü 44 yaş üzerinde bir erkek tarafından oynanan film sayısı 24.

Buna karşılık kadınlarla ilgili güzel sayılabilecek gelişmeler de var.

- 2007 yılında yapılan ilk 100 filmden sadece 20’sinde, 2017’de 33’ünde başrol oyuncusu kadındı. 2108’de bu rakam 39’a çıktı.

- Buna karşılık konuşması olan yardımcı rollerde kadınların payında çok olumlu bir gelişme yok. Bu oran 2017 yılında ilk 100 filmde yüzde 31.8 iken 2018’de yüzde 33.1 oldu.

- Kamera arkasındaki kadınlara gelince... Son 12 yılda 100 filmin sadece yüzde 4.3’ü kadındı.

Son iyi haber: Geçen hafta Londra Film Festivali’nde gösterilen ilk 10 filmin 6’sı kadın yönetmenler tarafından çekilmişti.

HER BEYAZ OYUNCUYA KARŞI KAÇ SİYAH VE ASYALI OYUNCU

AYNI araştırmaya göre:      

- 100 filmin 27’sinde, başkarakter veya eşbaşkarakter bugüne kadar filmlerde ya hiç temsil edilmeyen ya da az temsil edilen etnik gruplara mensup insanlar tarafından oynandı.

Bu rakam 2017’de 21’di.

- Bu yıl filmlerde geçen yıla göre filmlerdeki siyah veya Asyalı karakter sayısı son 12 yılın en üst düzeyindeydi.

- Buna karşılık ilk 100 filmin 33’ünde hiç siyah kadın yok. 54’ünde hiç Asyalı, 70’inde ise hiç Latin Amerikalı karakter yok.