3 gün boyunca TT olan bu kare bana çok güzel bir şeyi öğretti

Kruvaze takım elbisesini giymiş, kravatını takmış...

Haberin Devamı

Saçları iyice kırlaşmış, sakalı ise iyice beyazlaşmış...

Bu yüz benim kuşağımın en tanıdık yüzlerinden biri...

*

Gerisinde onca eğlenceli şeyler var ama...

Ne yazık ki artık o insanı işte bu hüzünlü fotoğrafı ile hatırlayacağız...

Bu iki kare ile...

3 gün boyunca TT olan bu kare bana çok güzel bir şeyi öğretti

Biri, ülkesinin adaletine hâlâ duyduğu saygı nedeniyle, gardrobunda artık pek giymediği bu eski kruvaze takım elbisesi ile mahkemeye giderken...

Öteki ise mahkeme kapısında mübaşirin “Metin Akpınaaaar...”
diye bağırışını beklerken...

Nedense bu kare bana 27 Mayıs sonrasındaki Adnan Menderes’in hüzünlü yalnızlığını hatırlatır... Bir de 12 Eylül’den sonra rahmetli Demirel ve Ecevit’in götürülüşünü...

*

Haberin Devamı

Ege, Akdeniz cayır cayır yanıyor...

Unutmak istiyorum...

Unutamazsam dayanamayacağım, doğup büyüdüğüm bir coğrafyanın kül haline gelişi uzaktan kumanda ile öldürecek beni...

*

Geçen hafta streaming platformlara konan, Metin Akpınar’ı anlatan “İyi ki Yapmışım” belgeselini işte bu ruh haliyle seyrettim...

Bir Metin Akpınar belgeseli değil sadece bu...

Benim hayatımın da önemli bir bölümü...

Sadece benim değil, hepimizin hayatının enstantaneleri...

*

Bugün size bu belgeseli, benim gözümde ve kulağımda kalanlarla anlatacağım...

Hiç merak etmeyin, filmden hiçbir şey eksilmeyecek...

*

Belgeselin her tarafında 1970’li yıllardan itibaren hayatımızda kalan harika Devekuşu mizahının tadı var... Ama bir bölüm var ki...

İşte o kolektif hüzün tarihimize şimdiden geçti...

O da yukarıda anlattığım iki fotoğraf karesiydi...

Büyük bir mizah sanatçımızın yargılandığı bölüm...

*

Akpınar artık öfkelerinden tamamen arınmış...

O iki kareden bile kendince muazzam bir hatırat yazmış.

Diyor ki:

“Bu fotoğrafım Twitter’da 3 gün TT oldu.

İtiraf edeyim, beklemediğim bir sahip çıkma oldu bu bana... Bu da beni çok duygulandırdı.

Onur duydum...

O gün 60 senemin boşa gitmediğini hissettim...”

METİN AKPINAR’I 5 CÜMLEDE ANLATMAK İSTERSENİZ EĞER

Haberin Devamı

Bir ömürde birkaç hayat yaşamak...

Az olmak, çok olmak, oynadıkça çoğalmak

Kalıptan kalıba girerken kendinden hiç taviz vermemek

Aza razı gelmemek, çoğa teslim olmamak

Kimseyi hayal kırıklığına uğratmadan koca bir ömrü sürdürmek...”

Kolay mı...

3 gün boyunca TT olan bu kare bana çok güzel bir şeyi öğretti

SAĞDAN, SOLDAN, ÖLÜMÜNE EN ÜZÜLDÜĞÜM DÖRT İNSAN

METİN Akpınar belgeselde, kaybettiği insanları da anlatıyor. Ölümüne en çok üzüldüğü insanların başında annesi geliyor.

Sonra Uğur Mumcu’nun öldürülmesi mahvetmiş onu.

Sonra sağ siyasetten bir insan...

Adnan Kahveci...

Dizide onunla birlikte masada fotoğrafını görüyoruz...

Adnan Kahveci’nin elinde bir şarap kadehi var...

Her ikisini de tanıyan bir insan olarak beni hiç şaşırtmadı.

Yine soldan bir siyasetçi...

Haberin Devamı

İzmir’in belediye başkanı Ahmet Priştina... İzmir gecelerinin vazgeçilmez arkadaşı...

Ve tabii ki ortağı, kardeşi, Devekuşu Kabare yolculuğunu birlikte yaptığı can yoldaşı Zeki Alasya...

“En sevdiği yemeği yaptırdım. Hastaneye götürmeye hazırlanıyordum, ölüm haberi geldi” diyor.

KUYUCAKLI YUSUF’U ŞİMDİ OYNAMAYA KALKSAM O ATA ÇOK YAZIK OLURDU

AKPINAR belgeselde, çok isteyip de oynayamadığı rolleri de anlatıyor.

Sabahattin Ali’nin “Kuyucaklı Yusuf”unu oynamayı çok istermiş. “Oynayamadım. Ama şimdi oynasam ata yazık olur” diyor.

Yusuf Atılgan’ın “Anayurt Oteli”ndeki Zebercet’i oynamayı çok istermiş.

Bir de Aziz Nesin’in “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz”ını...

Haberin Devamı

3 gün boyunca TT olan bu kare bana çok güzel bir şeyi öğretti

‘BEN’ DİYE YAPACAĞIM KENDİME AİT İKİ İTİRAF

“Hayatımda hiç keşke lafı yoktur. Ne yaptıysam, hepsini de bilerek yaptım. Bedeline katlanan da bendim.”

“Ben kendimi böyle programladım, böyle inşa ettim. O da böyle davranıyor zaten. Ben bir şeye karar verip yapıyorsam en iyi olduğu inancı vardır bende. O yüzden eleştiriye çok açık olduğum söylenemez. Bunu da itiraf edeyim. Ama gaddar da eleştiririm...”

“Ama yalnız olup biriktirirseniz, siz size hesaplaşırsanız, vicdan kendini sorgulayabiliyorsa o zaman eleştiriyi kabul etmemek gibi bir hakkın olur. Ama kendini sorgulayamıyorsan zaten yandın...”

EN ÇOK KİMİN LAFINI DİNLERSİN DİYE SORARSANIZ İŞTE CEVABIM

Haberin Devamı

EN çok kimin lafını dinlersiniz?

(Gülerek) Benim...

Kendimin sözünü dinlerim...

MUNİS OLACAĞIMI SANIYORDUM AMA HUYSUZ BİR İHTİYAR OLDUM

“BEN çok severim, çok kızarım, çok yerim, çok içerim, çok yaşarım... Biraz “çok”umdur yani...

Son zamanda daha munis bir ihtiyar olacağımı sanırdım ama daha huysuz bir ihtiyar oldum...”

Son olarak şunu söyleyebilirim:

Ne yaptıysam... İyi ki yapmışım...”

İNTERNET KULLANIMIM YÜZDE 15 ARTTI, YOKSA BEN DE KOZALAK BİR TROL MU OLDUM

HER pazartesi sabahı cep telefonuma bir hafta önceki internet kullanım raporum geliyor.

Son haftalarda cep telefonumda geçirdiğim zamanı bilinçli olarak azaltıyordum.

Ama geçen hafta
yüzde 15 artmış...

Üstelik yurtdışında olduğum için mümkün olduğunca az kullanmıştım.

Cuma günü döndüm ve o geceyle cumartesi, pazar günleri o kadar çok kullanmışım ki süresi yüzde 15 arttı...

Bunun tek nedeni var.

Orman yangınlarının bende yarattığı stres ve merak nedeniyle durmadan sosyal medyayı ve haber linklerini kullanmam...

Bunda WhatsApp kullanım süresinin anormal artışı etkili tabii.

Rapora bakarken şunu düşündüm.

Acaba sosyal medyadan gelen hangi haber ve görüntüleri ben de başkalarına gönderdim?

Aralarında trollerin gönderdiği o provokatif, sorumsuz, gaddar görüntüler de var mıydı...

Yani ben de trolleşip, el bombasına dönen bir kızılçam kozalağı gibi, kaç zehirli mesajı başkasına yolladım...

Yapmamaya çalıştım... Ama başardım mı...

Ama artık çok dikkat edeceğim...

3 gün boyunca TT olan bu kare bana çok güzel bir şeyi öğretti

METE GAZOZ OLMAK NASIL BİR ŞEYMİŞ, ELDE OK, ONU DENEDİM

BU fotoğraf dün Beykoz Belediyesi’ne ait Ali Bahadır mesire yerindeki okçuluk sahasında çekildi.

Yanımdaki insan Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın...

Dün bütün günümü onunla geçirdim.

Birlikte ok meydanına çıktık ve Mete Gazoz’un attığı okun aynısını atmayı denedik.

Hemen söyleyeyim...

Hiç kolay bir şey değil...

Mete Gazoz’un sponsoru Uludağ Gazozları.

Şu benim durduğum yerde durmuş. Beş kere bu tesisten kampa girmiş.

Orada bu sporla ilgili bilgiler aldım.

Bir sporcu sadece bir idmanda 2.5 ton yay çekiyor...

Yarından itibaren size Beykoz Belediyesi’nde gördüğüm çok güzel şeyleri anlatacağım.

Sadece sokak hayvanlarına hizmet veren tam teşekküllü, yoğun bakımlı hastaneler...

Cam eşya müzeleri...

Ve daha neler.

PANDEMİ SONRASI 1
KİMLER EVİNDE KALACAK, KİMLER İŞYERİNE DÖNECEK

MCKINSEY analizcisi Kevin Sneader’a göre;

Dijital tüketim alışkanlıklarımızda son 10 yıldaki değişim kadar bir yenileşmeyi pandemide sadece 3 ayda yaptık.

Yeni alışkanlıklarımızdan şunlar artık eski haline dönmeyecek.

e-Alışveriş

Sanal sağlık bakımı

Evlerimize yaptığımız yatırımlar (televizyon, mutfak eşyası vs gibi)

Buna karşılık şu alanlarda geri dönüş olacak:

Uzaktan eğitim yeniden yüz yüze eğitime dönecek.

Canlı müzik, canlı eğlence geri gelecek.

PANDEMİ SONRASI 2
SABAH DUŞ ALANLAR İŞE DÖNMEYECEK, AKŞAM DUŞ ALANLAR İŞE DÖNECEK

SNEADER’ın podcast’inden ilginç bir bölüm daha:

Pandemi sonrası aramızdan kaçı evden çalışmaya devam edebilecek:

Yapılan araştırmalara göre çalışanların ancak yüzde 25’i işyerine gitmeden haftada 3 veya daha fazla gün evinden çalışabilecek.

Bu insanların çoğu “Sabah işten önce duş alanlar” kategorisinden insanlar.

Yani büro işi yapan.

Geriye kalanlar ise “Akşam işten sonra duş alanlar...”

Yani direk üretimde, hizmette, nakliyede çalışan insanlar ise yine işyerlerine dönecek...

Yazarın Tüm Yazıları