Suriye gerginliği TL’yi vuruyor

TL’de iki haftadır yaşanan değer kaybı devam ediyor. Son 10 gün içinde TL’nin değer kaybı yüzde 5’leri bulurken, Hazine faizlerinde de artış devam ediyor. Bu gelişmeler ışığında Merkez Bankası’nın faiz indirimi beklentisinin de artık kalmadığını söyleyebiliriz.

Haberin Devamı

Kurlarda son günlerde yaşanan artışın en önemli nedeninin Suriye’de yaşanan gerginlik olduğu belirtiliyor. Aslına bakacak olursak, “Ne olursa olsun gelip TL’yi vuruyor” da denilebilir. Piyasa oyuncuları “lafın gelişi; dolara karşı başka gelişmekte olan ülke paraları 3 değer kazanırken TL 1 değer kazanıyor, diğer paralar 1 değer kaybederken TL 3 kaybediyor” diyerek, TL’deki sürekli negatif ayrışmanın devam ettiğini vurgulamaya çalışıyorlar.

Bunun nedeni ise çok açık; uygulanan politikalar ileriye dönük olarak güven vermekten uzak. Yani Ağustos’taki kur atağından sonra TL bir miktar kaybettiklerini geri almış olsa da, bundan sonra olumlu seyrin devam edeceği konusunda piyasalara güven verilebilmiş değil. Piyasaların son günlerdeki TL’nin değer kaybı için üzerinde durdukları en önemli ihtimal Suriye’de yeniden yaşanmaya başlayan gerginlik. Daha doğrusu Suriye konusunda ABD ile yaşanan görüş ayrılığı denilebilir. Trump’un “Suriye’den çıkıyoruz” sözü üzerine içeride aşırı olumlu bir havanın oluştuğu görülürken, çekilmenin kolay olmayacağının ortaya çıkması, Türkiye’nin Suriye’deki olası hareketi konusunda uzlaşmaya varılmamış olması, bu kez de piyasaları bozmaya başladı. Piyasa oyuncuları Rahip Brunson’dan sonra TL’deki büyük değer kazancını hatırlatarak, Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşananların, ABD’yi değil ama, Türkiye’yi çok derinden etkilediğini  hatırlattılar.

Haberin Devamı

ABD ile görüş ayrılığı konusunda kötü ihtimallerin hala fiyatlanmamış olduğunu hatırlatan bir bankacı, seçimlerin de etkisiyle ilişkilerde sekter bir halin oluşması halinde, TL’nin değer kaybını hızlandırabileceğini söyledi.Tabi ki Suriye’de yaşanan gerginlik TL’nin son günlerdeki değer kaybında tek neden değil. Küresel gelişmelere bakacak olursak; tüm gelişmekte olan ülkeler için risk alma iştahında azalma hissediliyor. Çok önemli boyutlarda değil ama böyle bir hava söz konusu.

SON KARARLARIN ETKİSİ

Buna karşılık ABD ile Çin’in ticaret görüşmelerinde anlaşma umudunun giderek arttığı yolunda haberler geliyor. Bu duyumlar petrol fiyatlarının yeniden artışa geçmesine neden oldu. Yani dünyadaki büyümenin yeniden canlandırılması için umut oluştuğunda artan petrol fiyatlarının bizi derinden etkilediği çok açık. Yanısıra piyasalarda seçim ekonomisi adına bir gerginliğin de başladığını söyleyebiliriz. Seçim öncesi kredi kartı borçları konusunda kamu bankalarının devreye sokulması, enerji alanına genişletilen  sosyal yardımlar, sübvansiyonlu esnaf ve KOBİ kredilerinin açıklanması, Merkez Bankası’nın 37 milyar TL’ye varacağı açıklanan karının seçim öncesi Hazine’ye alınıp biriken kamu ödemelerinin hızla gerçekleştirilmesi art arda geldiğinde piyasalarda haklı olarak, tedirginlik yaratmaya başladı. Hepsi birleşince de TL’nin değer kaybı kaçınılmaz oldu.

Haberin Devamı

Kısacası ekonominin çok kritik olduğu bu dönemde bol keseden yapılan harcama artışları, he ne kadar “mali disiplinden taviz yok” dense de, ileriye dönük risk algısını yükseltiyor. Ekonominin geleceğini tartışmalı kılıyor.

Dün bir banka raporunda gözüme çarptı; Eylül başından bu yana yabancılar 9.5 milyar doları TL’ye dönüp, TL varlıklara yatırım yapmaya devam ediyorlar. Bu rakam bile tek başına, bırakın seçim sonrasını seçime kadar bile, ürkütüldüğü takdirde TL başta olmak üzere başımıza çok iş açacak kadar büyük sayılabilir.

 

Yazarın Tüm Yazıları