×
ATÜ ile Gürcistan Havacılık Üniversitesi arasında, iki kurum arasında stratejik ortaklıkları geliştirmeyi amaçlayan bir iş birliği protokolü imzalandı. Gürcistan Havacılık Üniversitesi Rektörlük makamında gerçekleştirilen imza törenine ATÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Sözen ve Gürcistan Havacılık Üniversitesi Rektörü Sergo Tepnadze katıldı. Törende ayrıca ATÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haşim Kelebek ve ATÜ Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Naime Filiz Özdil de hazır bulundu.
İmzalanan protokol, iki üniversite arasında; Öğrenci ve personel değişimi, Havacılık alanında ortak araştırma projeleri geliştirilmesi, Ortak seminerler düzenlenmesi ve Bilimsel yayınlar yapılmasını kapsıyor.
PİLOTAJ VE BAKIM EĞİTİMİNDE ULUSLARARASI FIRSAT
Rektör Prof. Dr. Adnan Sözen, törende yaptığı konuşmada, uluslararası iş birliklerini çok önemsediklerini ve ATÜ'nün bu anlamda önemli bir ivme yakaladığını belirtti. Rektör Sözen, "Öğrencilerimizin uluslararası eğitim almaları için yoğun çaba gösteriyoruz. Bu iş birliği ile özellikle Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğrencilerimizin uçak bakım ve onarım, pilotaj ve diğer eğitimlerde bilgi ve becerilerini artırmayı amaçlıyoruz. Gürcistan Havacılık Üniversitesi ile imzaladığımız bu protokol, sadece iki üniversite arasında değil, iki ülke arasında da havacılık alanında güçlü bir köprü kuracaktır," şeklinde konuştu.
İş birliği kapsamında ayrıca, Üniversitemiz heyeti Gürcistan Havacılık Üniversitesi'nin Telavi'deki pilot eğitim merkezini ziyaret ederek, eğitim uçağı ile kısa bir uçuş gerçekleştirdi.
Hayatın yoğun temposunda bir süredir bir araya gelemeyen Horzum Aşireti Adana’da bir araya geldi. Maneviyatı yüksek, duygu dolu anlara sahne olan buluşmada akrabalar, bu anlamlı günde sofrada, duada ve gönülde bir oldular. “Birlik, vefa ve hatırlamak” ana teması yoğun katılımla gerçekleşen buluşmada, unutulmaya yüz tutan dostluklar tazelendi, gönüller birbirine dokundu. Etkinlik boyunca kardeşlik duygusu hâkimdi. Yediden yetmişe herkesin yüzünde tebessüm, gözlerinde özlem vardı. Uzun zaman sonra bir araya gelen aile büyüklerinin gözlerindeki mutluluk ve sevinç her şeye değerdi.
TERTİP KOMİSYONU KURULDU
Etkinlikten önce, aile büyüklerinden oluşan bir İstişare Kurulu ve organizasyonu yürüten bir Tertip Komisyonu kuruldu. Kurulan bu yapı, aşiretin ortak akılla hareket eden, köklü ve değerlerine bağlı bir topluluk olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Çoğumuzun yakından tanıyacağı simaları da içinde barındıran ve Adana’da köklü bir geçmişe sahip olan Horzum Aşireti’ne mensup bireyler; vatan ve millet sevgisini her zaman her şeyin üzerinde tutan bir aile olarak ülkesine hizmet etmeyi şeref bilen bir anlayışı benimsemişlerdir. Bugün aralarında bürokrasiden siyasete, iş dünyasından eğitime kadar birçok alanda başarıyla görev yapan isimler yer almakta; hem Adana’ya hem Türkiye’ye değer katmaya devam etmektedirler.
DERNEK ÇATISI OLUŞTURULMALI
Katılımcılar, bu buluşmanın her yıl düzenli olarak sürdürülmesi gerektiği konusunda hemfikir olurken, ilerleyen dönemlerde dernek veya vakıf çatısı altında bu geleneğin devam ettirilmesi hedefi dile getirildi. Buluşmada, birlik ve dayanışmanın sadece bir kelime değil, yaşayan bir kültür olduğu vurgulanarak yüzyıllardır süregelen Horzum soyunun; kardeşliği, saygıyı ve dayanışmayı merkezine alan bu mirası, gelecek nesillere aktarma kararlılığı dikkat çekti.
Etkinlikler kapsamında Çukurova Üniversitesi, 12 farklı ülkeden Çukurova Üniversitesine gelen 35 Erasmus öğrencisi, Erasmus Öğrenci Kulübü temsilcileri ve Erasmus Kurum Koordinatörlüğü ekibi, 17 Ekim 2025 tarihinde Dicle Üniversitesi fuaye alanında açılan ülke stantlarında yer aldı. Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği fuarda, Erasmus+ programının amacı, kapsamı, başvuru süreçleri ve sunduğu fırsatlar hakkında bilgilendirmeler yapıldı. Dicle Üniversitesi Erasmus ekibi de Dış İlişkiler standında yurt dışı eğitim fırsatları, başvuru koşulları ve ikili anlaşmalar hakkında bilgi vererek öğrencilerin sorularını yanıtladı.
TARİHİ MEKANLAR GEZİLDİ
Etkinliğe, Türkiye Ulusal Ajansı Yükseköğretim Koordinatörü İlker Astarcı, Dicle Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Siraç Özerdem ve Dicle Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Mustafa Uğurlu Arslan da katılarak stantları ziyaret etti; öğrencilerle Erasmus deneyimleri ve Türkiye’de Erasmus programlarının gelişimi üzerine sohbet ettiler. Fuar öncesinde düzenlenen şehir turu kapsamında ise Çukurova ve Dicle Üniversitesine gelen Erasmus öğrencileri, Diyarbakır’ın tarihi ve kültürel mekânlarını gezme fırsatı buldu.
2004 yılında Türkiye’nin ilk pilot proje üniversiteleri arasında yer alarak Erasmus programına dâhil olan Çukurova Üniversitesi, bugün 23 Avrupa ve 25 Avrupa dışı ülkede yer alan 300’ün üzerinde yükseköğretim kurumu ile ikili anlaşmaya sahip. Programın başlangıcından bu yana 5000’in üzerinde öğrenci ve personel, Erasmus+ hareketlilik faaliyetlerinden yararlanmış bulunuyor.
Erasmus Günleri kapsamında düzenlenen bu ortak etkinlik, uluslararasılaşma vizyonu doğrultusunda öğrenciler arasındaki kültürel etkileşimi güçlendirmeyi ve Erasmus+ programının sunduğu fırsatlara dair farkındalığı artırmayı hedefliyor.
Açılışta konuşan Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş, Arif Nihat Asya’nın Türk milletinin ortak hafızasında önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, Bayrak Şairi olarak anılmanın herkese nasip olmayacak bir lütuf olduğunu söyledi. Arif Nihat Asya’nın, hem eserleriyle hem de yetiştirdiği öğrencilerle Adana ile bütünleşmiş büyük bir değer olduğunu, silinemeyecek izler bıraktığını vurguladı. Sempozyuma katılan lise öğrencilerine yönelik olarak Çukurova Üniversitesi hakkında bilgiler verdi.
ÇOK SAYIDA DEĞERLİ AKADEMİSYEN BİR ARAYA GELDİ
Açılışta ayrıca Prof. Dr. Sema Çetin Baycanlar, Prof. Dr. Faruk Karadağ, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Mehmet Akif İnan Vakfı Başkanı Hıdır Yıldırım da selamlama konuşmalarını gerçekleştirdi. Sempozyumun açılış konferansı, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’nden Prof. Dr. M. Fatih Andı tarafından verildi. Gün boyu süren oturumlarda Prof. Dr. İsmail Güleç, Prof. Dr. Turan Karataş, Prof. Dr. Ersin Özarslan, Prof. Dr. M. Fatih Kanter, Prof. Dr. Mustafa Apaydın, Prof. Dr. Sema Özher, Prof. Dr. Engin Çetin, Doç. Dr. Emine Ayan ve Dr. Öğr. Üyesi Bedri Aydoğan gibi değerli akademisyenler bildirilerini sundu.
Sempozyumda Arif Nihat Asya’nın şiirlerinde hiciv, düzyazılarında milli romantik duyuş tarzı, yeni kelime oluşturma gücü, gazete ve dergi yazılarında sosyal tenkit unsurları ile klasik edebi sanatlara getirdiği yenilikçi yorumlar gibi birçok konu bilimsel olarak incelendi. Adana’da öğrenim gören çok sayıda lise öğrencisinin de sempozyuma katılması, Arif Nihat Asya’nın edebiyatımıza kazandırdığı değerlerin genç kuşaklara aktarılması için de önemli bir fayda sağladı.
“Ürettikçe Hep Güçlü” sloganıyla, kadın kooperatifleri, kadın girişimciler ve üretici kadınların ekonomilerine katkıda bulunulması için satış stantları kuruldu. Bu stantlarda üretici kadınlar; el işi / el sanatları, sanatsal ve hobi ürünleri ve tekstil / giyim alanında el emeği olan doğal birbirinden güzel çeşitli ürünleri (seramik, çanta, taş boyama, sermaik, takı, örgü bebek, kanaviçe, doğal mum, çini) satışa sundu.
GEÇER: POZİTİF AYRIMCILIK YAPIYORUZ
Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Güngör Geçer de Kadın Emeği Pazarı’nı ziyaret ederek, kadınların ekonomik alanda güçlenmesi adına pozitif ayrımcılık yapmaya devam edeceklerini söyledi. Kadınlar bu pazarlarda satış yapmakla gelir elde etmekle kalmıyor, aynı zamanda ürün tanıtımı, sosyal çevre gelişimi ve üretim ağı elde edilmesi gibi kazanımlar elde ediyor. Ayrıca ziyaretçilere ve üretici kadınlara Kadın ve Aile Hizmetleri Daire Başkanlığı’nca; Kadın ve Çocuk Hakları konu başlıkları altında bilgilendirme yapıldı, broşür dağıtıldı.
TÜM GELİR VAKFA BAĞIŞ
Etkinliğin amacı, çocuk felcinin tamamen ortadan kaldırılması için yürütülen küresel çalışmalara destek olmaktı. Coşku dolu gecede elde edilen tüm gelir, Dünya Çocuk Felci Vakfı’na bağışlanacak. Güney Rotary ve Koza Rotary temsilcileri, çocuk felcinin hâlâ bazı bölgelerde tehdit oluşturduğuna dikkat çekerek farkındalık yaratmanın önemini vurgulayarak şunları söyledi:
“Rotary kulüpleri olarak müziğin birleştirici gücüyle iyiliğe dokunan bu etkinlikle bir kez daha toplumsal dayanışmanın önemini ortaya koymaya çalıştık. Gizem Aksoy’un sahne performansı, izleyicilere hem umut hem de gurur dolu anlar yaşattı. Bir aşı, bir hayat… Polio’ya karşı verilen bu mücadelede her katkı, bir çocuğun kaderini değiştirir. Adana’dan yükselen bu anlamlı ses, Dünya Polio Günü’nde tüm dünyaya tek bir mesaj gönderdi: Polio’ya Son!”
Büyük mücadele gösteren Çukurluoğlu, final maçında Danimarkalı rakibi Emilia Henningsen’i 2-6, 6-2, 6-1’lik setlerle mağlup ederek Girls’ 14 & Under kategorisinde Avrupa şampiyonluğunu elde etti.
Junior Masters şampiyonluğuyla Türk tenis tarihinde de ilk olan Çukurluoğlu’nu kutlayan ATDSK Başkanı Ali Refah Keskin, “Lisanslı sporcumuz Zeliha Nil Çukurluoğlu kızımız Türk sporu adına tarihi bir başarıya imza atmış, kulübümüze, Adana’mıza, ülkemize büyük bir gurur yaşatmıştır. Avrupa’nın en büyüğü bizim kızımız oldu. Avrupa şampiyonluğuyla Türk tenis tarihinde bir ilk olan kızımız, Türkiye’ye tarihi bir zafer kazandırdı. Monte Carlo’da İstiklal Marşı’mız eşliğinde ay yıldızlı bayrağımızın dalgalandırılmasını sağlayan Avrupa şampiyonu tenisçimizi, ailesini, antrenörlerini, emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum. Bu tarihi başarı Türk tenisinin yükselişinin en güzel göstergelerinden biridir” dedi.
Adana Sanayi Odası Sakıp Sabancı Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğin açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hakan Karataş şu ana kadar AR-GE'si ve tasarımı yapılan projelerin büyük çoğunluğunun 1 yıl içerisinde seri üretime gireceğini söyledi.
KARATAŞ, “DERDİMİZ YÜKSEK TEKNOLOJİ YARIŞINDAN KOPMAMAK”
Prof. Dr. Karataş, savaşların artık sınır savaşları olmadığına değinerek, "Bu savaşları değiştiren 2 paradigma var. Artık savaşlar sınır savaşları değil. Sınır savaşları olsa güçlü olan ülke girer ve başarıya ulaşıp çıkar. Şu anda belli ülkeleri atlayarak uzakta savaşmalısınız. Hareket ortamları, askeri doktrinler değişiyor. Şimdi ki savaşlara kinestetik savaşlar diyorum. 10 yıl içerisinde bu savaşlar gri bölge savaşlarına dönüşecek. Yapay zeka, kuantum teknolojileri ve siber güvenlik ile birlikte artık füzeye belki gerek kalmayacak. Bizim amacımız füze yapmak, silah, radar, uçak yapmak değil. Bizim derdimiz o anın gerektirdiği yüksek teknoloji yarışından kopmamak" ifadelerini kullandı.
Gelecekte gri bölge savaşlarının oluşacağına, siber saldırıların ülkedeki düzeni bozacağına vurgu yapan Prof. Dr. Karataş, sözlerini şöyle sürdürdü; "Bu yeni gri bölge savaşları dediğimiz şiddet çıkartmadan başlayacak savaşlar. Siber savaşlardan bahsediyorum. Bütün dünyada bağımlı olduğumuz yerlerden bizi vurmaya kalkacaklar. Siber saldırıyla o ülkedeki bütün barajlar açılacak. Böyle bir ortamda şiddet çıkartmaya gerek yok. Böyle bir ortam insan psikolojini bozar ve insanlar kendi şiddetini çıkartmaya başlar. Bizim derdimiz ülkenin bekası için bu teknoloji yarışından kopmamak. Bu teknoloji yarışına bizi götürecek insan kaynağını yetiştirmeliyiz."
VALİ KÖŞGER: STRATEJİK BİR ALAN
Adana Valisi Yavuz Selim Köşger ise savunma sanayiinin Türkiye için stratejik bir alan olduğunu belirterek “Başarıyı konuşmak çok zevkli bir iş; ancak başarı, inanmış gönüllerle mümkündür. Savunma sanayiimizde görev yapan tüm çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Ülkemizin destansı başarılarında her birinin büyük emeği var” dedi.
Savunma sanayiinin yalnızca bir savunma aracı değil, aynı zamanda teknolojik ilerlemenin de öncüsü olduğunu vurgulayan Vali Köşger “Büyüklerimiz ‘İstersen sulhu, hazır ol cenge’ demişler. Dünyanın birçok yerinde yaşanan çatışmalar, güçlü bir savunma sanayiinin önemini bir kez daha gösteriyor. Bu anlamda ülkemiz çok önemli ilerlemeler kaydediyor.” ifadelerini kullandı. ELMAS Programı’na da değinen Vali Köşger, mesleki eğitimin yeniden güçlendirilmesinin önemine değinerek “Mesleki eğitim; savunma sanayii, sağlık, bilişim, kimya ve uzay gibi birçok alanda nitelikli insan gücü yetiştirmemiz açısından büyük önem taşıyor. Bu alanda yapılan iş birlikleri gençlerimize yeni ufuklar açacaktır.” dedi.
BAŞKAN KIVANÇ, “SAVUNMA SANAYİ DÖNÜŞÜMÜN HİKAYESİDİR”