Para mı vizyon mu

Başkan Veysel Tiryaki, oraya buraya dinozor, robot gibi tanıtım objeleri dikmediğinden pek konuşulmasa da Başkent’te şu an Ankapark’la birlikte aslında bir ‘prestij’ projeni daha tamamlamak üzere...

Haberin Devamı

Büyükşehir Belediyesi, Ankapark’ı bir an önce hizmete sokmak için yoğun çaba harcarken, Altındağ Belediyesi de ‘Altınköy’le ilgili son rötuşları yapıyor. İki projenin de hemen hemen aynı dönemde hizmete girmesi bekleniyor ve ikisi de hem Büyükşehir hem de Altındağ belediyeleri için ‘prestij’ proje ancak, tek benzeştikleri noktalar bununla kalıyor.
Biraz karşılaştırma yapınca ben aralarında epeyce bir fark buldum, en başta fiyatı...
Altındağ Belediyesi, Altınköy’ü 20 milyon TL’ye mal ederken, Büyükşehir Belediyesi Ankapark için 800 milyon TL harcadı.
Peki sizce hangisinde daha kaliteli zaman geçirilir?
Bunun yanıtını ikisi de açıldıktan sonra verebiliriz ancak, gelin şimdiden bildiğimiz özellikleriyle iki ‘prestij’ projeyi mukayese edelim:
* Ankapark, yapaydır; Altınköy, doğal.
* Ankapark, safi eğlence yeridir; Altınköy, hem eğlenme, hem öğrenme.
* Ankapark’ta konuşan pırasa ağaçlarının arasından yürürsünüz; Altınköy’de, çimlerin üzerinden.
* Ankapark’ta adrenalin yaşarsınız; Altınköy’de dinginlik.
* Ankapark’ta robotların dünyasına gidersiniz; Altınköy’de 100 yıl öncesinin Ankara’sına.
* Ankapark’ta çocuklar robotların savaşını öğrenir; Altınköy’de sütün inekten nasıl sağıldığını.
* Ankapark’ta bin 217 adet küçüklü büyüklü oyuncak olacak vardır; Altınköy’de Atatürk köşesi, tebeşirli kara tahtası.
Bence ikisi arasındaki fark, parayla satın alınan tek kullanımlık zengin hediyesiyle, emek harcanarak ortaya konan ve bir ömür boyu saklanacak manevi değeri olan hediye gibidir.

Haberin Devamı

GERÇEKTEN 'TEMA'SI VAR MI

Meydanlarda her gün yenileri beliren dinozorlarla, Maden Tetkik Arama Enstitüsü Tabiat Tarihi Müzesi’nin dinozorlarını karşılaştırdığım yazının ardından önemli bir isimden çarpıcı tespitler geldi.
Bu kişi, Türkiye’nin ilk çocuk müzesini kuran proje geliştirme grubunun temsilcilerinden biri olan Fırat Kotan...
Ülkemizde ciddi bir kavram kargaşası yaşandığını söyleyen Kotan, öncelikle tema parkla ilgili şu tanımı getiriyor:
“Tema parklar (Theme Parks) belirli bir tema üzerine kurulmuş, tüm konsepti belirli bir tema olarak hazırlanmış, tasarımcılardan, işletmecilere, şehir planlamacılardan, akademisyenlere ve sanatçılara kadar farklı birçok disiplinlerarası ortak çalışmanın ürünü olup, kültür, sanat, deneyim ve eğlence destinasyonlarıdır.”
Eğlencenin en genel geçer kavramıyla bu parklarda yardımcı, tamamlayıcı unsur olduğunun altını çizen Kotan, şu örneği veriyor:
“Temelde kültür, sanat, deneyim odaklı kurulan projelerdir. Örneğin Almanya’daki ‘Euro Park’ bir tema parkken, Amerika’daki ‘Six Flags’ bir ‘Amusement Park’ yani ‘Eğlence Parkı’”dır.”
Kotan, bu tespitin ardından da şu soruları sıralıyor:
* Konuya buradan bakıldığında ‘Ankapark’ bir ‘tema park’ mıdır? Yoksa bir ‘eğlence park’ mıdır?
* Ankapark’ın bir ‘Tema’sı var mıdır? Varsa nedir?
* Ankapark’ta ziyaretçiler ne türden kültürel, sanatsal deneyimler yaşayacaklar?
* Tema parklara her daim dinamizm kazandıran, tüm dünyadaki örneklerine benzer kültürel gösteriler, sanatsal şovlar ve prodüksiyonlar yapılacak mıdır?
* Ziyaretçiler ziyaret sonrası bu ziyaretten neler öğrenecek, ne tür bilgilere sahip olacaklardır?
Temelde bu sorulara cevap bulmadan ne dinozorları ne de robotları tartışmak bir fayda sağlayacaktır.

Haberin Devamı

SEYİRLİK DEĞİL 'BİLİM'LİK

Bu arada, “Yok ille de biz dinozordan vazgeçmeyiz” diyorsanız, onun da bir usulü var Kotan’a göre... Kotan, dinozor üzerine temalandırılmış parkların dünyadaki örneklerini de şöyle anlatıyor:
“Bu parklardaki dinozorlar seyirlik obje olarak değil paleontoloji biliminin anlatıldığı, geçmiş ile günümüz arasındaki bağları dinozorlar üzerinden nasıl kurduğumuzu deneyimleten yerlerdir. Okul gruplarının okul dışı öğrenim destinasyonlarıdır. Kampları, konaklama alanları vardır. Ailece kaliteli zaman geçirme mekanlarıdır.”

KENT MÜZESİ YAPILAMAZ MI

Ne zaman Temapark’a harcanan para eleştiri konusu olsa, karşısına ‘turizm’ kozu konuluyor. Çok turistin geleceğinden, Ankara’ya ekonomik anlamda fayda sağlayacağından bahsediliyor ama, Ankara turizmine değer katması kesin olan ve diğer şehirlerin deneyerek gördüğü basit hamleler hep gözardı ediliyor. Mesela, bugün tüm dünyada ‘Uluslararası Müze Günü’ kutlanırken, iki gün önce Müze Günü mesajı yayımlayan ve “Kültür mirasımızın korunmasını sağlamak ve gelecek nesillere en iyi şekilde bırakılabilmesi için kamu bilinci oluşturmak hedeflenmektedir” diyen Vali Mehmet Kılıçlar, “Ankara’nın neden bir kent müzesi yok?” diye sormuyor. Elbette kent müzesi yapmak tek başına bir valinin görevi değil ancak, başkente valilik yapan kişinin bu tür kazanımlar elde etmek adına ilgili kurumları harekete geçirme yetisine de sahip olması gerektiğini varsayıyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları