E-posta neden miadını doldurmuyor?

E-posta, iletişimde devrim yapan etkisi kadar, değişime dirençli doğası nedeniyle de incelenmeye değer…

Haberin Devamı

1960’larda icat edilen ve 1970’lerin ortasında aşağı yukarı bugün bildiğimiz halini alan bir teknolojiden bahsediyoruz.

 

50 yılı aşkın süredir neredeyse aynı kaldığı halde hayatımızda hala bu kadar büyük yer tutan başka bir teknoloji yok.

 

E-postaya dair bir başka ilginç nokta, dev şirketlerin onu dönüştürme çabalarına karşı da ısrarla direniyor oluşu.

 

Yüzde 25 civarındaki pazar payıyla dünyanın en popüler e-posta hizmeti olan Gmail’i kullananlar, geçen ay bu uygulamada yapılan kaydadeğer değişiklikleri fark etmiştir.

 

Bu değişiklikler, Google’ın kendi hakimiyeti altındaki bir alanda kendi kendisini “aksatma” çabalarından ne ilki, ne de en iddialısı.

 

Haberin Devamı

Hatırlayalım; Google 2000’lerin sonuna doğru Wave’i büyük bir şaşaayla kullanıma açtığında, e-postanın miadını doldurduğu ve artık kitlelerin bu yeni platforma geçeceği iddia edilmişti.

 

E-postayı bir “gerçek zamanlı işbirliği editörüne” dönüştürmeye çalışan Google Wave belki de zamanının ötesindeydi ve o dönem beklenen ilgiyi görmeyince 2010’da gelişimi durduruldu. (Artık bu pazarı, bu ay 400 milyon dolar daha yatırım alan Slack domine ediyor)

 

Google yılmadı ve 2014’te bu kez Inbox’ı kullanıma sundu. Wave’e kıyasla geleneksel e-postaya daha yakın bir platform olan Inbox, “akıllı” çalışma iddiasıyla kendisini farklılaştırıyordu.

 

Google Inbox hala var olsa da, çevremde pek kullanan görmüyorum ve ben de 2014’te bir süre kullandıktan sonra neredeyse unuttum. Gmail’de yapılan son güncellemelerin ardından Google Inbox da yakında kapatılırsa şaşırmam.

 

Kağıt mektup ve kartpostal göndermeyi neredeyse tamamen terk eden insanlık, e-postanın 40 küsur yıllık en basit halinden niye vazgeçmiyor?

 

Haberin Devamı

Whatsapp ve diğer mesajlaşma uygulamaları bile e-postayı neden bitirmedi?

 

Gazetecilik öğrencileri, iletişimcilik profesyonelleri ve akademisyenlerle oluşturduğumuz Yeni Medya İletişim Ağı'nda bu soruyu tartıştık.

 

Bertuğ Vural, Google’ın çok sayıda farklı servis geliştirip bunları denedikten sonra tutmayanlardan vazgeçtiğini hatırlattı; e-postaları birer “içerik” olarak ele alan Inbox’un yaşayacağını belirterek “Ama yine de e-posta, kişisel iletişimin en önemli parçası olarak kalacak,” dedi.

 

Ahmet Çağatay’a göre e-postanın iş hayatında ve akademik çevrede çok yaygın olması, bu alanda köklü bir değişiklik yaşanmasını zorlaştırıyor.

 

“Bu iki alandaki kısıtlı kullanım da kullanıcıların daha fazla özellikleri aramamasına sebep oluyor,” diyor Çağatay.

 

Haberin Devamı

Gökhan Korkmaz ve Kemal Erdoğan ise mahremiyet ve güvenlik kaygılarıyla sosyal medyadan uzaklaşmaya başlayan insanların yeni alanlar aradığını vurguladı.

 

Bu anlamda e-posta, kamuoyuna açık mesajlara kıyasla daha mahrem göründüğünden, daha az risk altında sayılabilir.

 

Oysa e-posta servisleri kimi zaman çok kolayca hacklenebiliyor. Ayrıca e-postanın birbirinden bağımsız kopyalar yaratma gibi sorunları, etkileşimli içerikleri taşımaktaki beceriksizlikleri, grup mesajlarında sadece belirli kişilere kolayca dönmeyi sağlayamama gibi yetersizlikleri malum.

 

Bir teknoloji, son derece eskimesine rağmen ve en iddialı yenileme/alternatif yaratma çabalarına karşın kullanıcı kaybetmiyorsa, farklı sektörlerde bundan birçok ders çıkarılabilir:

 

Haberin Devamı

Çoğu kez, en basit yöntem, en iyi yöntemdir.

 

Elbette Google’ın kendi kendisini “aksatma” çabalarından da ders alınabilir:

 

Bir anda bir başkası gelip sizi yemesin istiyorsanız, yeri geldiğinde kendi kendinizin yamyamı olmanız gerekir.

 

Peki e-postanın geleceği konusunda siz ne düşünüyorsunuz?

 

Bilgi paylaşım ağına katılmak isterseniz, bana bir e-posta (!) göndermeniz yeterli: ekizilkaya@hurriyet.com.tr

 

Yazarın Tüm Yazıları