Zeytinyağı tatlıya da yakışır, kitle turizmine de

İstanbul’a gelir gelmez, şehrin koşuşturmasına karışmadan soluğu Sapanca’da aldım.

Haberin Devamı

Sapanca NG Hotels Enjoy’da yemek tarihi araştırmacısı, yazar Aylin Öney Tan’la bir çalışma kampı yapmaktı amacımız.

Sakin bir ortamda, uzayıp giden gecikmiş işleri bitirmek, yeni fikirler üretmek, dinlenmek...

NG Hotels, Kütahya Porselen’in sahibi Güral ailesine ait.

Ailenin son yıllarda turizmde önemli yatırımları var, daha da büyümeyi hedefliyorlar.

Otel iş kampına gelen grupları, yerli yabancı, genelde çocuklu aileleri ağırlıyor.

Büyük sayılardan bahsediyoruz ama her şeyi gayet güzel dağıtmışlar...

Kalabalık hissetmiyorsunuz...

Otellerde kahvaltı büfesinin sadece çeşitliliğe önem verdiği, ürünlerin lezzetten yoksun olduğu yönünde bir önyargım var.

NG’nin de upuzun, masa masa, koridor boyunca devam eden kahvaltılıkları gözümü korkuttu.

Peynirinden domatesine, kayısısına her şeyin çok lezzetli olması, ev yapımı ekşi maya ekmek beni çok şaşırttı.

Haberin Devamı

Peynirler bildiğiniz güzel.

O kadar çok çeşit olmasına hâlâ karşıyım, ister istemez israf oluyordur ama bunca çeşidi belli kalitede tutabilmek alkışlanası.

Otelin iki restoranında yediğimiz yemeklerde de, “otel yemeği” yiyeceğiz önyargısıyla oturduysak da iki yemek ukalası olumlu şekilde şaşırdık.

Otelin bahçesindeki Lavanta restoranda yediğimiz fava çok başarılıydı.

Mutfak ekibiyle yapacağımız zeytinyağı atölyesi için yanımda getirdiğim Puglia’lı organik coratina zeytinyağıyla zaten lezzetli olan fava bambaşka bir şeye dönüştü.

Kefirli karabuğday çorbasına birkaç damla Sicilyalı layık gördük.

Son olarak adı Lavanta olan restoranın imzası lavantalı krem brüle’yi tatmamızı istedi şefimiz.

Çok lezzetli bir tatlıydı...

Üzerine birkaç damla, yine Sicilyalı, güneşi, neşesi bol, acılık ve yakıcılık konusunda orta güçlünün sınırlarını zorlayan Tonda Iblea cinsi zeytinin yağını damlattık.

Tatlıya zeytinyağı fena yakıştı, mazbut krem brüle bir fine dining kapanışına dönüştü.

Şeker oranı düşük, üzeri hafif yanık ve lavanta kokusu alınan bu tatlıyı doğru zeytinyağı birkaç gömlek yukarı taşıdı. Masayı dört kadın paylaşıyorduk.

Bu mutlu şaşkınlık anında kadınlar arasında “zeytinyağı iyi bir ayakkabı gibi” dedim, gülüştük.

Haberin Devamı

Bazen denk gelir, pazardan çok ucuza güzel bir elbise alırsınız.

Bu elbisenin altına iyi de bir ayakkabı giydiniz mi gidemeyeceğiniz yer yoktur, ayakkabının iyisi kıyafeti yükseltir. Kötüsünün, iyi bir elbiseyi aşağı çekmesi gibi.

Zeytinyağı da bu açıdan yemeğin ayakkabısı gibi. Birkaç damlayla aşağı da çekebilir, çok yukarılara da taşıyabilir...

Sayelerinde çok lezzetli birkaç gün geçirdiğimiz mutfağın tüm yükünü taşıyan mutfak ekibi ve otelin someliyesinin katıldığı bir zeytinyağı atölyesi yaptık.

Restoranların başındaki Bolu kökenli Salih Şefi defalarca tebrik etmek istiyorum.

Ev lezzetinde ama şık, şatafatsız, yemeklerin yemek gibi olduğu, ürünlerin teker teker hissedildiği bir mutfağı o ölçekte yaşatabildiği için.

Haberin Devamı

Salih şef ve ekibiyle farklı bölgelerden farklı yağların doğru yemekle eşleşmesini konuştuk.

Harika sorular geldi. Çok güzel bir tadım oldu. Yağları sadece tatmakla kalmadık...

Domates, nohut, kızarmış ekmek üzerinde tek başına hepsi kusursuz olan yağların nasıl farklı performans gösterdiklerini deneyimledik.

Onların kullandıkları zeytinyağlarını da tattım.

Öncelikle mutfakta da masalarda da zeytinyağı kullanıyorlar. Çok ama çok önemli, kıymetli bir seçim.

İtalya’daki zeytinyağı restoranı akımından bahsediyorum fırsat buldukça.

NG otelleri zeytinyağına biraz daha ağırlık vererek zeytinyağı otelleri kavramını geliştirse ne güzel olur ki benim nazarımda şimdiden bir zeytinyağı oteli.

Haberin Devamı

Kitle turizmi standardımız keşke bu olabilse.

Ayrıca harika bir yeni kuşak Colombia menşeili kahveleri var, söylemeden edemeyeceğim.

Tebrikler, tebrikler, tebrikler.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları