Zeytinyağı bebeklere iyi geliyor

Tatma duyumuz ana karnındayken gelişmeye başlıyor.

Haberin Devamı

Yapılan araştırmalar 21 haftalık bebeğin anne karnında tat ve koku aldığını gösteriyor.
Doktorlar sağlıklı yaşamak için uzak durmamız gerektiğini söyleseler de içgüdüsel olarak tatlı yiyeceklere meyilliyiz.
Anne karnındaki bebeğin de amniyotik sıvı tatlı olduğunda daha çok, acı olduğunda daha az sıvı tüketiyor.
Ana karnında başlayan koku-tat-hafıza ilişkisi ömür boyu yemek konusundaki seçimlerimizde belirleyici.
Toplayıcı avcı atalarımızın zehirli olma ihtimali daha düşük olan tatlı bitkileri tercih etmesine kadar uzanan bir güdü bu. Büyülü bir dünya.
Annenin hamilelik ve emzirme döneminde tükettiği gıdaların, çocuk yemeye başladıktan sonra daha kolaylıkla kabul ettiği lezzetler olduğu düşünülüyor.
Avustralya Adelaide Üniversite’inde hayvan denekler üzerinde yapılan bir araştırma hamilelik ve emzirme döneminde yoğun fast food tarzı gıdalarla beslenen fare yavrularının bu tür gıdalara bağımlılık oluşturduğunu ortaya çıkarmış.
İnsanlar için de durumun aynı olma ihtimali yüksek.
Elbette doğduktan sonra çevre, sosyal ve ekonomik faktörler ne yediğimiz ne yemekten hoşlandığımız konusunda büyük etken.
Yine de ağaç epey yaşken eğiliyor.
Portekiz’de San Carlos Hastanesi endokrinoloji bölümünde yapılan bir araştırma özellikle biz Akdenizlileri ilgilendiriyor.
Hastanenin verilerine göre hamilelik süresinde dengeli beslenen, masasından zeytinyağı, fıstık ve cevizi eksik etmeyen vücudundaki yağ oranı yüzde 25’ten fazla olmayan normal kilolu annelerin çocukları, doğumu izleyen iki yıl içinde daha az hastalanıyor, daha az astım ve solunum sistemi sorunu yaşıyor.
Hastanenin Alfonso Calle Pascual başkanlığında yürüttüğü araştırma hamileliğin erken evrelerinde zeytinyağı, fıstık ve cevizi menüsüne dahil eden kadınlarda hamilelikle baş gösteren gebelik şekeri rahatsızlığının da daha düşük olduğuna dikkat çekiyor.
Akdeniz’in nimeti zeytinyağı, fıstık ve ceviz doğumdan sonra metabolizmanın daha kolay toparlanmasına yardım ediyor,
İtalya’da Bologna Üniversitesi’nin yürüttüğü anne karnında Akdeniz diyetinin etkisi üzerine çok ciddi bir çalışması var.
Bilim insanları annenin tükettiği zeytinyağının çocuğun astım, alerji olasılığını düşürdüğünü savunuyor.
Aile başına yıllık tüketimin 50 litreyi geçtiği İtalya zeytinyağı kullanımını artıracak stratejiler peşinde, kamu yararı için.

Haberin Devamı

Şifa niyetine!
Zeytinyağının yararı üzerine binlerce yıllık, milyonlarca araştırma var.
Örnekleri çoğaltabiliriz.
Son aylarda, zeytinyağı üreticileri ve zeytinyağı sever tüketicinin sosyal medyadaki zeytinyağının “ilaç” olduğu üzerine paylaşımları dikkatimi çekiyor.
“İlaç niyetine yağımızı günde bir kaşık alın” diye ürününü pazarlayan üreticiyle şifa niyetine bir kaşık içerek güne başladığını anlatan zeytinyağı sever...
İki taraf da aslında bindiği dalı kesiyor kanımca.
Zeytinyağı şifa evet, tartışmaya gerek bile yok.
Ancak şurup niyetine bir kaşık içilmesinden ziyade bir yaşam tarzı olduğunda, kahvaltıdan ikindiye, akşam yemeğine tüm yemeklerin, hayatın parçası olduğunda şifa.
Fiyatı tabii ki, diğer yağlardan yüksek.
Mucize olsa da bir yağ olduğu ve kalorisinin yüksekliği de unutulmadan tüm öğünlerde tüketilmeli.
Zeytinyağının maliyetini düşürmek, daha yüksek yağ oranıyla daha uygun fiyata satılabilecek geç hasat ama illa da kaliteli ürünlerin çoğalması hepimize şifa gibi gelecek. Maliyeti düşürmek zor ama biraz yaratıcılık ve birlikle imkansız değil.
Anne karnından, son nefese sağlıklı bol zeytinyağlı hayatlarımız olsun.
Sarı Ulak’tan Yamalak Sarısı’na, Beylik’ten Halhalı’ya her köyün, kasabanın kendi zeytinine sahip çıktığı, Gemlik’ten Mardin’e harika zeytinyağlarının her sene daha da arttığı bir geleceğimiz olsun.
Yeni yıl değil, bayram değil seyran değil ama güzel şeyler dilemek için özel gün beklemeye gerek yok.
Her günü bayram olan “deliler” sayesinde her şey mümkün.
Zira kaliteli zeytinyağı üretmek, içinde delilik barındıran kahramanca bir iş.
Zeytinyağıyla güzelleşen, iyi bir hafta dileğimle...

Yazarın Tüm Yazıları