Dr. Hüseyin H. Serdar
Dr. Hüseyin H. Serdar
Dr. Hüseyin H. SerdarYazarın Tüm Yazıları

Haydi Türkiye göreyim seni

Okullar açıldı, öğrenciler öğretmenleriyle buluştu. Her yer cıvıl cıvıl, kentler canlandı. Trafik fena sıkışıyor ama olsun, çocukların eğitiminin yüz yüze, sınıf ortamında olması işin ruhuna uygun.

Haberin Devamı

Haydi Türkiye göreyim seni

Eğitim sancılı, eğitim sorunlu. 
Derslik sayısı yetersiz, sınıflar çok kalabalık. 
Okulların çoğunda spor salonu, laboratuvar ve bahçe yok. 
Velilerden hala temizlik, dezenfektan, A4 kağıt gibi çeşitli ihtiyaçlar adı altında para alınıyor. 
Güvenlik ve temizlik görevlileri için bile ‘pamuk eller cebe’ deniyor. 

Vatandaşa çok yükleniliyor, çok. 
Zaten çocukların servis, yemek, kırtasiye, harçlıklarını karşılamakta zorlanan milyonlarca öğrenci velisi olduğunu biliyoruz. 

Bir de deprem güvenliği açısından riskli görülerek yıkılan okul binaları meselesi var…  
Yıkılan onlarca okul neden yapılmıyor? 
Türkiye gibi güçlü, şaha kalkmış bir devletin eğitim alanında yetersiz kalması mümkün mü!  
Mümkün değil elbet…  
Ancak acilen derslik ve okul yetersizliklerini giderilmesi gerekir. 

KORKU  

Haberin Devamı

Okullarımızda 30-40 kişilik sınıfların olması kabul edilebilir mi? 
Hem de bu çağda, bu dönemde!.. 
Covid-19 salgının devam ettiği, okulların açık olduğu bir ortamda eğitimin daha büyük bir sorunu var; hastalanma korkusu… 
Covid’e yakalanmak korkusu okulda herkesi sarmış;  
Öğretmen korkuyor, öğrenci korkuyor, veli de korkuyor… 
Ve böyle bir atmosferde kalabalık okul ve sınıflarda yüz yüze ders yapılıyor!.. 

Okulları açık tutabilmek için tıbbi uygulamalarla idari yaklaşımlar çarpışıyor. 
Tabii ki idare kazanıyor, karantina ve izolasyona yeni yorumlar getiriliyor… 
Yapacak bir şey yok. 
İdare okulların açık kalmasını istiyor. 
Bir yanda yaşam, diğer yanda ölüm, 
Öte yanda gerçekler, bir yanda ihtiyaçlar; 
Okullar açık kalmalı… 

Öğretmenlerin maddi sıkıntıları olduğunu ilave etmeliyiz. 
İyi ve kaliteli eğitim için eğitim çalışanlarının geçim endişesi olmamalı. 

YURT SORUNU KOLAY ÇÖZÜLÜR 

Yıllar sonra bir büyük sorunu fark ettik… 
8 milyonun üzerinde olan yükseköğrenim gençliği için devletin yeteri kapasitede yurdu yokmuş… 
Ne kadar ayıp, çok ayıp. 
Öğrencilerin barınmasını cemaat ve tarikat evleriyle, yurtlarına emanet edebilir miyiz? 
Yüz bin kere hayır… 

Devlet kurumları gelecekte bu sorunu çözecek. 
Üniversitelerin açılmasıyla ortaya çıkan sorunları çözmede, öğrencilere ve endişeli ailelere yardımcı olmada özellikle iki büyük üniversite şehri Ankara ve İstanbul büyük şehir belediye başkanlarının bina, daire ve yurt tahsisleri, geçici barınma sağlamalarına şahit oluyoruz.  
Birçok belediye bu tip ilerlemeler kaydediyor. 
Her şey gençlik için… 

Haberin Devamı

ÖZEL İDARELER, KOÇLAR, SABANCILAR 

Eskiden İstanbul ve Ankara’ya öğrenci gönderen kentlerin ne güzel uygulamaları vardı, hayırsever ve okuyanı destekleyen halkın İl Özel İdareleri buralara yurt yaparak gençlerinin okumalarına destek olurlardı.  
Ankara’da Niğde, Sivas, Giresun, Konya, İstanbul’da Trabzon, Sakarya, Niğde yurtları geldi bir anda aklıma… 
Kurumlar da yurt işine el atardı, mesela Ankara’da Şeker Yurdu. 
İş insanlarını unutmak olur mu? Koç ve Sabancı öğrenci yurtları…  
İstanbul, Anakara ve İzmir gibi üniversite şehirlerine ünlü iş insanları Vehbi Koç ve Sakıp Sabancı merhumların gençliğin yanında olmaları bugünün iş insanlarına da örneklik teşkil etmeli… 

BURSLAR  

Haberin Devamı

Devletiyle, belediyesiyle, kurum ve kuruluşlarıyla, aydın ve yardımsever iş insanlarıyla Türkiye, enerjisini eğitime vermeli, gençliğimizin en temel meselesi olan yurt ve barınma ihtiyacını çözmeli. 
Sadece yurt değil, beslenme ve yol giderlerini de karşılamalı. 
650 TL ‘lik burs yetersiz ise güçlü devletimiz onu da makul seviyeye getirmeli. 
Devletimizin ve cumhuriyetimizin geleceği madem Türk gençliğine emanet edilmiş, o halde gençliği çaresiz ve sorunlar içerisinde bırakamayız… 

Kredi Yurtlar Kurumu seferberlik ilan etmeli ve memleket genelinde yüzlerce yurt inşasına başlamalı. Böylece aydınlık günlere daha çabuk ulaşılabilir. 
Haydi Türkiye göreyim seni… 

Haberin Devamı

ŞEHRİN IŞIKLARI FOTOĞRAF YARIŞMASI BAŞLADI 

Haydi Türkiye göreyim seni

Aydınlık ufuklar dedim ve hemen aklıma ‘Şehrin Işıkları’ geldi. 
Şehrin Işıkları Fotoğraf Yarışmasının ilki 2013 yılında Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’da ulusal ölçekte başladı, geleneksel ve kurumsal oldu. 

 Haydi Türkiye göreyim seni

Yarışma, gördüğü ilgiyle uluslararası kimlik kazandı. 
“Uluslararası Şehrin Işıkları 9” adıyla düzenlenen yarışma hakkında Limak Enerji Kurumsal İletişim Müdürü Sayın Yusuf Ziya Yüce “UEDAŞ tarafından 2013 yılında hayata geçirilen ve sektörde ilk uluslararası fotoğraf yarışması olma özelliği taşıyan ‘Şehrin Işıkları Uluslararası Fotoğraf Yarışması’ bu yıl 9. kez fotoğrafseverlerle buluşuyor. Dünyanın her noktasından fotoğrafseverin katılabileceği yarışmanın bu yıl ki teması ‘Gece ve Işık’. 1 Eylül’de başlayan katılımlar devam ediyor. 30 Eylül tarihine kadar fotoğraf kabul edilecek” dedi.

Haberin Devamı

Haydi Türkiye göreyim seni

Fotoğraf sevdalılarını yarışmaya katılmaya davet eden Yüce, “Geçtiğimiz yıl 7 bin 744 fotoğrafın katılmıştı. Tayland’dan Amerika’ya, Fransa’dan Macaristan’a birçok ülkeden fotoğrafın katıldığı yarışmamızda son başvuru günü 30 Eylül. Katılımcılar başvurularını www.uedas.com.tr/sehrinisiklari/ internet adresinden yapabilirler. 6 Ekim’de yapılacak değerlendirmenin ardından kazananlar 8 Ekim tarihinde açıklanacak.

Haydi Türkiye göreyim seni

Gece ve ışığın göz kamaştıran uyumunu yansıtacak yarışmanın 1. ’sine Apple iPhone 12 64 GB Black, 2. ‘sine CANON EOS 250D + 18-55 mm Lens Dijital SLR Fotoğraf Makinesi, 3. ‘süne de DJI Mini SE Fly More Combo Drone Gri hediye edilecek.” bilgilerini paylaştı. 
Ben de fotoğraf aşıklarını yarışmaya katılmaya davet ediyorum. 

Her işin başı sağlık ve eğitimdir diyerek karanlığı aydınlatan ışıklı yollarda yürümeye devam edelim.

Yazarın Tüm Yazıları