Bizim diyarlar, yaylalar yaylalar 

Ãœlkemizin her köşesi, bizim diyarlar cennet. DoÄŸu Anadolu’sundan batısına, kuzeyinden güneyine, bir ucundan diÄŸer ucuna… Tabiatıyla, tarihi ve kültürel deÄŸerleriyle eÅŸsiz bir coÄŸrafyada yaşıyoruz. Â

Haberin Devamı

Bizim diyarlar, yaylalar yaylalar

Bayramı, ardından gelen haftayla birleştirip doğu Karadeniz’de gezi yapmayı planlıyordum. Evdeki hesap çarşıya uymadı, yeğenimin düğünü bayram öncesine denk geldi.  
Erkenden Trabzon’a geldim.  

MERKEZ EL DEĞİŞTİRMİŞ 

Çocukluğumuzun geçtiği Trabzon’un da birçok tarihi kent gibi hem olumlu, hem olumsuz yönde değiştiği belli oluyor. 
Kentler de insanlar gibi değişim yaşarlar. 
Öncelikle insanı değişmiş…  
Dünyayı tanıyan, modern düşünen, kültüre, sanata, yaşama ve aydına değer veren halk yerini, sadece geçim mücadelesi veren ve başka bir şeye kafasını takmayan insanlar topluluğu haline gelmiş. 
Merkez aynen böyle, el değiştirmiş, kalabalık ve kozmopolit bir kent...  
* 
Trabzon’u bir karmaşa içerisinde gördüm. 
Beğendim mi? Hayır… 
İleriye doğru umutlarım var mı? 
Var tabi, burası Trabzon, sahipsiz kalmaz! 
* 
Binlerce yıllık derinliği olan kent aldığı iç ve dış göçlerle sancı çekiyor. 
Arap turistlerin umut haline gelmesini ve her yeri sarmasını ekonomik, sosyal, siyasi, inzibati, kültürel yönden incelemek gerekir.  
Kentin sanayi ve üretim kapasitesi zayıf, bir de ticaret kan kaybetmiş.  
Umutların Araplara bağlanmasını anlıyorum… 

ŞANTİYE KENT 

Haberin Devamı

Bizim diyarlar, yaylalar yaylalar

Kent gerçekten şantiye halinde… 
Yollar, tüneller, köprüler, viyadükler, tarihi eserlerin restorasyonları… Çoğu tamamlanıp hizmete açılmış. Yapılanlar da çok. Mesela kenti geliştirecek bulvar açma çalışmaları sürüyor. 
Trabzonlu Bakanların etkisi var bu işte.  
* 
Büyük bir fon almış Belediye, alt yapı çalışmaları için caddeler sokaklar kazılmış. Yayalar kaldırımlara çıkıp inmekte zorlanıyor, arabalar rögar kapaklarına çarpmamak için dikkatlice hareket ediyor. Yollar ıslatılıyor ama toz toprak etrafa saçılıyor.  
Sorun çok olsa da alt yapı işleri sabır gerektirir.  
İyi bir planlama ve nitelikli yükleniciler ile sonuç alınır. 
Sanırım işler biraz yavaş ilerliyor. Sekiz dokuz aydır sıkıntı varmış. 
Halk makul, bir yandan sitem ediyor diğer yandan da bitince iyi olacak diyor… 
* 
Bilirsiniz Karadeniz halkı fıkra üretmeyi sever. Durum eski bir fıkraya uyarlanarak anlatılıyor. 
Şehrin adeta ameliyat masasına yatırılmış halini görünce arkadaşa ‘hayırdır, nedir bu durum?’ diye sordum, ‘biraz uzun sürdü ama yapılacak’ diye cevap verdi. ‘Peki nasıl olacak?’ diye üsteleyince de;  
- Moskova Belediye Başkanlığına dilekçe yazdık, cevabını bekliyoruz demez mi… Gülmekten kırdı geçirdi bizi. 

Haberin Devamı

GELİN TAMİR EDİN  

Efendim vakti zamanında Rusya Trabzon’u işgal etmişti. Bölgede rahat hareket edebilmek için de halka yol, köprü yaptırmıştı. Trabzon - Çaykara yolu da o zamanlardan kalmaydı. 
* 
40-50 yıl önce, yer yer bozulan, çukurlar oluşan yol için halk valiliğe, karayollarına, belediyeye, siyasilere durumu anlatarak yolun onarılması için talep yapmış, kimse oralı olmamış. 
Vakit uzayıp gelip onaran olmayınca sivri zekalı hemşerimin birisi Moskova Belediye Başkanlığına; 
- ‘Yaptığınız yol çukurlarla doldu. Çekip gittiniz, arabalarımız hasar görüyor, trafik aksıyor, bir an önce gelip tamir edin burasını!’ diye bir dilekçe göndermiş. 
* 
Anladım ki bu iş biraz daha sürerse bir dilekçe daha yazılacak… Sabır tavsiye ettik, her şey güzel olacak dedik… 

Haberin Devamı

GÖZÜM AÇIK GİDECEKTİ 

Bizim diyarlar, yaylalar yaylalar

Sahillerin turizmden aldığı payı gören özel ve kamu sektörü bölge halkının refahı doğrultusunda yayla turizmine yönelmiş. Samsun’dan Artvin’e uzanan bölgede yaylalar için ciddi çalışmalar yapılıyor. Yeni yollar açılıyor, yaylaları kentlere bağlayan ulusal ulaşım planları üretiliyor. 
* 
Tabii ki doğal zenginlikler ve eşsiz benzersiz Karadeniz yayları değerlendirilmeli. 
Yayla turizmi çalışmaları sürerken bölge halkını isyan ettiren tepeleri, dağları delik deşik eden taş ve maden ocakları ile dereleri kurutan HES’ler konusuna gerçekçi bir bakış getirilmeli. 

HIDIRNEBİ YAYLASI 

Bizim diyarlar, yaylalar yaylalar

Akçaabat sınırları içerisinde ki Hıdırnebi yaylası için çalışmaların yapıldığı, imar planlarının hazırlandığı ve turizm bölgesi olarak ilan edildiğini öğrendik. 
Yaylacı çok arkadaşım var, ballandıra ballandıra yayla muhabbetleri yaparlar. Bense bugüne kadar Hıdırnebi yaylası başta olmak üzere bölge yaylalarında hiç konaklamamıştım.  

Haberin Devamı

 Bizim diyarlar, yaylalar yaylalar

Bölgede tanınan iş ve siyaset insanı, arkadaşım Nihat Birinci, ‘bu yaylaları görmezsen gözün açık gider’ dedi ve bindik arabaya o yayla senin bu yayla benim. Karadağ’a kadar çıktık. Karadağ ‘ın da 2 bin metreye yakın bir rakımı var.  
Yarım saatte ulaştığımız Hıdırnebi yaylası gökyüzünde bir teras. Göz alabildiğince bir alanda ormanları, tepeleri, vadileri, köyleri, evleri, gökyüzüne yükselen minareleri izliyor, sis olmadığında Trabzon’u ve denizi görüyorsunuz.  
Konaklamak için yeterli imkan da var. 
Emsalsiz yerler…  
Oba oba dolaştık. Balıklıoba’da mola verdik. İstanbul’dan yaylaya soluklanmaya gelen, dostum Dr. Hilmi Özkurt ve ailesinin gece yarılarına kadar misafiri olduk. 
* 
Yaylaların dostluk, kardeşlik, muhabbet, yağmur, sis, güneş, horon, et, mangal, rakı, gezi, deliksiz uyku ve sağlık olduğunu anladık. ‘Yaylanın soğuk suları’ diye türküler tutturduk. 
Nihat haklıymış, az daha gözüm açık gidecektim…

Yazarın Tüm Yazıları