Obezite akciğerden pankreasa, kemikten kalbe neredeyse bütün vücut sistemlerinde bozukluğa yol açan bir hastalıktır. 2013 yılında kendi başına bir hastalık olarak tanımlanmakla birlikte ‘immünometabolik’ denilen hastalık kümesiyle doğrudan ilişkilidir. Hem bağışıklık sistemi hem de metabolik-hormonal bozukluk ile seyreden hastalıkların listesi çok kabarık. Diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol, damar sertliği, inme, kalp krizi, astım, yağlı karaciğer, safra taşı, hormonlarla ilişkili (meme, yumurtalık, prostat, kolon kanseri) birçok kanser türü bunlardan sadece birkaçı. Obezite, bağışıklık ve metabolik sistemi bozan bir hastalıktır.
AKCİĞER HASTALIĞI OLARAK OBEZİTE
Beynimizin farklı bölümleri enerji dengemizi kontrol ediyor. Hipotalamus bölgesi düzenleyici beyin olarak vücuttan aldığı enerji durum raporuna göre iştahı kontrol ediyor. Bunun yanında Hedonik beyin (limbik sistem) duygusal yeme dürtülerini ve ödül merkezini yönetiyor, tok olsak bile haz verecek besinleri yedirten, yemek arama davranışını tetikleyen, stresliyken ve duygusal iken yedirten bu kısım. Bunun üzerinde işlevsel beyin (prefrontal korteks) mantıkla bu baskın bölgelere hükmetmeye çalışıyor. Beyinde bunlar olurken fazla kaloriler yağ dokusu tarafından belli bir aşamaya kadar güvenle depolanıyor fakat devam eden enerji fazlası durumunda yağ dokusunda yer kalmıyor ve bu fazlalık organlarda depolanmaya başlıyor.
İşte tam da burada hastalık süreçleri tetikleniyor. Karaciğer yağlanmasından, insülin direncine, diyabetten damar sertliğine, kalp yetmezliğinden bağışıklık sistem rahatsızlığına, Alzheimer’dan astıma kadar bir çok kronik hastalık gelişebiliyor.
Dolayısıyla kilo verme savaşında en büyük düşmanımız beynimiz! İnsan beyni, yaratılış gereği açlık ve kalori eksikliğini varoluşuna bir tehdit olarak algılıyor. Vücut kilo verince, beyin bir yandan ‘tatlı krizleri’ ile ayaklanma çıkarıp diğer yandan metabolik hızı düşürüyor ve aynı harekete rağmen daha az kalori yaktırıyor. “Aklınca” enerji kaybını önleyip sizi yok olmaktan korumaya çalışıyor.
DAHA AZ KALORİYLE NEDEN KİLO ALIYORUZ
AYNI miktarda kalori alımına, hatta kalori kısıtlamasına rağmen beyni yanıltan ve kilo aldıran bazı durumları şöyle sıralayabiliriz:
İŞLENMİŞ GIDALAR, BASİT ŞEKER: Çok hızlı kana karışarak aşırı insülin salınımı ile beyinde insülin direnci oluşturup, beynin insüline verdiği iştah cevabını bozar. Buda yağ yapımını hızlandırır ve sürekli açlık hissini doğurur. Ayrıca, tüm vücutta olduğu gibi beyinde enflamasyonu arttırır ve tokluk yanıtını bozar. Araştırmalar gösteriyor ki, aynı kişi aynı kaloride işlenmiş gıda yediğinde, aynı kaloride işlenmemiş doğal yemek yediğine göre daha fazla kilo alıyor ve daha fazla yağ depoluyor.