Artık şişman olmak istemiyorum

Yeme davranışının arkasındaki nedenleri bulmaya çalışan uzmanlar, aşırı yeme, az yeme, sağlıklı yeme, diyet, kilo kontrolü gibi konular üzerine uzun yıllardır araştırmalar yapıyor. Ortak fikirleri ise yeme alışkanlığımızın temelinde düşüncelerimizin, inançlarımızın, algılarımızın yattığı... Bunu değiştirmenin de pratik yolları var.

Haberin Devamı

 Danışan: Hayatım boyunca hep daha zayıf olmak istedim. İncecik insanlara nasıl özeniyorum anlatamam. Geçmişe baktığımda, bu kadar kilolu değilken bile daha zayıf olmak için çabalayıp durduğumu, kendimle uğraştığımı hatırlıyorum. Yani kafamın içinde hep bir kavga, hep bir kilo problemi vardı. Bunu çözebilmek için gitmediğim diyetisyen kalmadı. Diyetisyene gittiğim zamanlar kilo verebiliyorum ama sonrasında daha birkaç ay geçmeden yine alıyorum. Bunun altında başka bir problem olduğunu düşünüyorum ve bunu çözmek istiyorum. Çünkü artık şişman olmak istemiyorum.
- Dr. Başak: Yeme davranışının arkasındaki nedenleri anlamak için çalışan uzmanlar, aşırı yeme, az yeme, sağlıklı yeme, diyet, kilo kontrolü gibi konular üzerine uzun yıllardır araştırmalar yapıyor. “Neden yeriz? Nasıl yeriz? Ne yeriz?” gibi soruların cevaplarını ararken, biyolojik, psikolojik ve sosyokültürel faktörleri inceliyorlar. Yeme davranışımıza yön verenin her davranışımıza olduğu gibi, bilişsel süreçlerimizin yani düşüncelerimizin, inançlarımızın, algılarımızın olduğunu savunan psikologlar, davranışımızı değiştirebilmek için bilişsel süreçlerimizin üzerinde çalışmamızı öneriyorlar.
Danışan: Bu durumda ben zayıf olmak istiyorsam, yeme davranışımı değiştirmeliyim. Ben de bunu istiyorum zaten ama kolay değil. Anladığım kadarı ile bunun için davranışıma neden olan düşünce ve inançlarıma bakmalıyım.

YEMEDEN ÖNCE KENDİNİZE BU SORULARI SORUN

- Dr. Başak: Evet, çünkü hepsi birbiri ile bağlantılı. Farkında olmasak da her yemek öncesinde bir düşünce ve karar sürecinden geçiyoruz.
Danışan: Farkında değilim tabii, her lokmada ne düşündüğümü nereden bileyim?
- Dr. Başak: Amaç da size bunu öğretmek, yani yeme davranışlarınızın, sizi bu davranışa yönlendiren düşüncelerinizin, inançlarınızın farkına varmanızı sağlamak olmalı. Kendinize şu soruları sorarak başlayabilirsiniz:
◊ Ağzınıza her attığınız lokmanın yağına, şekerine, karbonhidrat değerine, işlenmiş olup olmadığına dikkat ediyor musunuz yoksa bunları umursamadan önünüze geleni yiyor musunuz?
◊ Acıkınca mı yiyorsunuz yoksa canınız isteyince, sıkılınca, üzülünce veya stres olunca mı?
◊ Doyana kadar mı yiyorsunuz yoksa tabağınızdakiler bitene kadar mı?
◊ Tok olsanız veya size zararı olacağını bilseniz bile neden kendinize istediğinizi yiyebilmek için izin veriyorsunuz?
◊ Yediklerinizi kontrol edebiliyor musunuz yoksa yiyecekler mi sizi kontrol ediyor? Nelere karşı koyabiliyorsunuz, nelere koyamıyorsunuz?
◊ TV karşısında geçirdiğiniz zaman hareket ettiğiniz zamandan daha mı fazla, yoksa daha mı az? Aç olmasanız da TV karşısında sürekli bir şeyler yiyor musunuz?
◊ Yemek yerken kalitesine mi bakıyorsunuz, miktarına mı?
◊ Size ikram edilen her şeyi yiyor musunuz yoksa geri çevirebiliyor musunuz?
◊ Yedikleriniz hakkında kendinize dürüst müsünüz? Yoksa zararlı olduğunu bildiğiniz halde yediğiniz gıdalar için kendinize bahaneler yaratıp, küçük yalanlar mı söylüyorsunuz?
◊ Şişmanlığın “kaderiniz” olduğuna ve genlerden kaynaklandığına mı inanıyorsunuz yoksa kilo kontrolünün elinizde olduğuna mı?
Bu ve bunun gibi yemek yeme davranışıyla ilgili soruların cevabını düşünmeniz bile “yeme davranışınız” hakkında fikir sahibi olmanızı sağlayacak. Çünkü ağzımıza attığımız her lokma aslında bir karar, bir düşünce, bir inanç neticesinde midenize gidiyor.
Yediğiniz her lokmanın bizim için faydalı olup olmadığı ile ilgili hızlı bir karar sürecinden geçiyoruz, kendimize ya izin veriyoruz ya da vermiyoruz. Ya kandırıyoruz ya da kandırmıyoruz. Ya inandırıyoruz ya da inandırmıyoruz. Hatta bazı durumlarda üstünde düşünmeye fırsat vermemek için daha da hızlıca hop diye ağzımıza atıveriyoruz.

MUTLU OLMAK İÇİN  YEMEKTEN KAÇININ

Danışan: Evet bu karar kısmını da, içimdeki seslerin kavgasını da anladım. Yani bazen önümde duran kocaman bir tatlıya bakarken, “ye” ve “yeme” arasında bazen uzun süre, bazen çok daha kısa bir süre gidip geliyorum. Bazen o sesleri duymamak için tam da dediğiniz gibi hızlıca ağzıma atıveriyorum. Sonrasında kısa süreli bir mutluluk ve rahatlama ama ardından pişmanlık, kızgınlık, kendimden hoşnut olmama durumu geliyor.
- Dr. Başak: Böyle durumlarda içinizden “ye” diyen sesi keşfetmek ve ona şu soruyu sormak çok faydalı: “Gerçekten ne istiyorsun, neye ihtiyacın var?” Çünkü bu sorunun cevabı ender olarak “Şu anda kaloriye ihtiyacın var” olacak.
Danışan: Cevabını ben size söyleyeyim: “İyi hissetmeye, mutlu olmaya, stres atmaya, rahatlamaya ihtiyacın var.”
- Dr. Başak: İşte bunun farkına varmak çok önemli. Çünkü mutlu olmaya veya stres atmaya ihtiyacınız varsa bu ihtiyacı karşılamanın çok daha sağlıklı yolları var.
Danışan: Evet farkındayım ama ben kendime genellikle şöyle bahaneler buluyorum: “Çok yorgunum, gerginim, bunu yemeyi hak ediyorum”, “Bu kadar çalışırken tek eğlencem yemek yemek, bunu da yapmazsam yaşamın ne anlamı var”, “Bu kadar lezzetli bir yemeğe hayır denmez”, “Böyle bir yemeği bir daha nerede bulacağım”...
- Dr. Başak: Bu tarz düşünceler insanlara istedikleri her şeyi yemeye izin veriyor. Bu düşünceleri yakaladığınızda ve bunların size zarar verdiğini fark ettiğinizde, onlarla başa çıkmanız da kolaylaşır. Bunun için hazırlıklı olmalısınız.
Danışan: Nasıl?
- Dr. Başak: Mutsuzluk ve stres durumlarında nasıl alkol veya sigara geçici ve zararlı bir çözümse, böyle durumlarda yemek yemek de geçici ve zararlı bir çözüm. Stresinizi azaltmak, yönetmek, zor durumlarda yaşadığınız duygularla baş etmek için daha sağlıklı yöntemler bulmak gerek: Yürüyüş, müzik dinlemek, duş almak, bir sevdiğinizle sohbet etmek, örgü örmek, bulmaca çözmek gibi çeşitli aktivitelerden biri mutlaka iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Bunlara başlamak zor gibi gözükebilir, yemek yemek çok daha kolay bir çözüm gibi durabilir ama bu aktivitelerden birine başladığınızda ve stresinizi istediğiniz gibi yönetebildiğinizde, hissedeceğiniz olumlu duygular çok daha uzun sürer ve kalıcıdır.

Haberin Devamı

YEME ALIŞKANLIĞINI DEĞiŞTiRMENiN 2 YOLU

Haberin Devamı

Özet olarak, yemek yeme davranışınızı değiştirmek istediğinizde iki yol izleyebilirsiniz:
1- Kendinize “Şimdi bunu niye yemek istiyorsun?” şeklinde bir soru sorarak düşüncenizi yakalayabilirsiniz.
2- Verdiğiniz cevaplara tek tek baktığınızda nasıl bahane ürettiğinizi ve aslında aç olduğunuz için değil de “Daha iyi hissetmek için” yemek istediğinizi fark ederseniz, daha iyi hissetmek için başka neler yapabileceğinizi hatırlayıp onlardan birini yapabilirsiniz. Böylelikle bir yandan “duygusal yeme” alışkanlığından kurtulurken, bir yandan da, duyduğunuz her “mucize” diyeti yaparak, yemekleri kısıtlayarak, aç kalarak kilo verme çabasından kurtulursunuz.

Yazarın Tüm Yazıları