Umut hayatımıza eşlik etsin

Sanat ve edebiyat ortak kitabı olan üç aylık ‘Virüs’ dergisinin yeni sayısı çıktı.

Haberin Devamı

İçindeki ürünleri okuduğunuzda bu ‘Virüs’ün yayılmasında fayda var diyeceksiniz.

Gündemler bazı kelimelerin anlamını değiştiriyor, Tahir Alangu’nun Ömer Seyfettin hakkındaki kitabının adı ‘Bir Ülkücünün Romanı’ idi. Sonradan ‘ülkücü’ çok farklı anlamlarda ve bağlamda kullanılmaya başlandı.

‘Virüs’ün başındaki yazıdan birkaç satır:

“İlk sayısı Ekim 2019’da yayımlanan Virüs dergisinin adı üzerine düşünürken aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve dünyaya hızla yayılan ölümcül korona virüsü gündemimizde yoktu. Umarız kısa zamanda, daha fazla kayıp vermeden kontrol altına alınır.

Elazığ’ın Sivrice ilçesindeki deprem, Suriye’de evlere düşen ateş.

‘Baştanbaşa bütün dünya, bir damla kanın yere dökülmesine değmez’ der Sadi Şirazi.

Biz umudumuzu hep diri tutmaya çalışıyoruz. Ne diyor Marcel Proust: Hayatınızın üstünde hep bir gökyüzü parçası bulundurmaya çalışın.”

Haberin Devamı

Giriş yazısında dergideki bazı yazıların sunumu var. 

Derginin ilk sayfalarında Ahmed Arif’in elyazısıyla bir şiiri, Rıfat Ilgaz’la Refik Durbaş’a yazdığı mektupları okuyacaksınız.

Yiğit Bener’in ‘Sat... Çok Sat... Çok Kitap Sat! – Satış Rakamın Kadar Varsın’ yazısı kitap sektörünün bir aksaklığına değiniyor:

“Son yirmi yılda kapitalist metalaşma edebiyatı değilse bile kitap ticaretini önce adım adım ve sonunda artık neredeyse tamamen ele geçirmiş durumda.

Artık eskisi gibi edebiyat ve eserler konuşulmuyor, yazarın felsefesi, üslubu ya da dili, kitapların düşünsel içeriği, kurgusu pek gündeme gelmiyor, buna karşılık satış rakamları müstehcence ortaya saçılabiliyor!

Uluslararası yazar buluşmalarında rastladığım yabancı yazar dostlarım metropol ülkelerde işlerin tümüyle bu yöne evrilmekte olduğunu teyit ediyorlar: Bir önceki kitabı bilmem ne kadar satamamış nitelikli yazarlar kendilerine başka yayınevi bulmak zorunda kalıyorlar. Belli bir miktarın altında satan ünlü klasik yazarlar söz konusunda olduğunda bile, baskısı tükenen eski eserler yeniden basılmıyor.”

Hüseyin Ferhad, ‘Kadın: O Güzel Kelime’ yazısında seçkin bir duyarlılıkla kadın edebiyatçıların dünyasında geziniyor:

Haberin Devamı

“Zeynep Hatun, Mihri Hatun, Leyla Saz, Nigâr Hanım, Makbule Leman, İhsan Raif, Yaşar Nezihe, Şukufe Nihal, Halide Nusret; Türkçenin sabah yıldızlarıdır.

Müphem, uzak, bir o kadar kutlu yıldızları. Türkçe onları değil, onlar Türkçeyi seçmişlerdir.”

Edebiyat tarihine ışık tutan bir yazı.

Hüseyin Ferhad’ın yazısında yer alan Didem Madak’ın dizeleriyle dergi tanıtımını noktalıyorum:

“Saçlarında dolunay taneleri eriyor

Saçlarımda bir kızıl derili reisi

Oturmuş barış çubuğu tüttürüyor

İsmi: Mehtapta öpüşen iki sevgili

Kalbim küs oysa, kalbim yalnız bir kovboy

Nedense şimdi evimden çok uzakta”.

*
DERGÂH dergisinin nisan sayısında iyi şair ve çevirmen Ülkü Tamer’in Robert Kolej’de okurken hocası Nurettin Topçu’nun kendisine verdiği ödev yayımlandı.

Kapağı şöyle:

“Tarih Ödevi

Haberin Devamı

Yirminci Yüzyılda İngiliz Şiiri

Hazırlayan ve Örnekleri çeviren: Ülkü Tamer

Öğretmen: Doç. Nurettin Topçu.

Yazının Takdim’ini İsmail Kara yaptı.

Nurettin Topçu (1909-1975) İstanbul Erkek Lisesi’nde felsefe grubu dersler hocalığı yaparken iki ayrı okula daha dışarıdan (ek ders ücretli statüsünde derse giriyor, İstanbul İmam Hatip Okulu’nda felsefe, psikoloji ve dinler tarihi (1955–1960 arasında), Robert Kolej’de ise tarih ve inkılap tarihi (1941–1961 arasında) okutuyor. Hem hoca için hem de devrin İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü–Milli Eğitim Bakanlığı açısından iki kurum ve iki tercih de dikkat çekici. 60 ihtilalinin akabinde, her iki okuldaki dersler hocanın ‘devrim (darbe) aleyhtarı olduğu’ yolundaki rapor ve değerlendirmelerle sonlandırılmıştır.

Haberin Devamı

Nurettin Hoca’nın ailesinden Dergâh Yayınları arşivine intikal eden evrak arasında özellikle Robert Kolej talebelerine yaptırdığı ödevlerden epeyce örnek var. İşte şair olacağı o yıllardan belli olan Ülkü Tamer’in yayımladığımız bu başarılı ödevi de (elde ikinci bir ödevi daha var fakat o doğrudan edebiyatla alakalı değil) bahsettiğimiz o süreçlerin içinden geçerek bugünlere kadar gelmiş.

Yazıda birçok şairin başarılı çevirileri yer almış.”

Ülkü Tamer’in öğrencilik yıllarından bir esinti getirmesi bakımından ilgimi çekti dosya.

Yazarın Tüm Yazıları