Paylaş
PARTİLERİN seçim bildirgelerinde kültür, sanat, edebiyatın ne oranda yer alacağı konusunda düşüncelerimi iletirken İKSV’nin (İstanbul Kültür Sanat Vakfı) hazırladığı dosyayı parti yetkililerine gönderdiğini belirtmiştim, ana maddelerini yazıma da almıştım.
O maddelerin parti bildirgelerinde yer almasını beklerken, hazırlığın son günlere geldiğini düşünerek bir hatırlatma tazelemesinde bulunmak istedim.
Kültür, sanatla ilgili bölümün yalnız bildirgenin satırlarında kalması dışında meydanlardaki konuşmalarda vaatler sıralamasında ön sıralarda yer almasını öneriyorum.
Kocaman, devasa siteler yapılıyor, bu sitelerin AVM’lerinde kitapçılar bulunuyor, ben bunları yapan müteahhitlere bir kütüphane yapılmasını zorunlu kılmalarını, imar müsaadesi dosyasına bunun konulmasını istiyorum.
İstanbul gibi trafiği olan bir şehirde belli kütüphanelere gitmenin imkânsızlığını biliyoruz. Sitelerdeki kütüphaneler, orada oturanların hem okuma zevklerini geliştirecek hem de çocukların eğitim sürecinde vazgeçilmez mekân olma özelliğini taşıyacak.
Sık sık yinelerim, mahalle kitaplıkları kurulmalı, kitap gündelik yaşamın içine sokulmalı. Mahalle kütüphanelerinde yalnız kitaplar bulunmamalı, aile bireylerinin hepsinin meşgul olacağı bir konseptte yapılmalı bu kitaplıklar. İçinde görme engelliler için de bir bölüm bulunmalı, hatta bu projede gönüllü okurlardan da yararlanılabilir.
* * *
GEÇEN hafta içinde Dünya Tiyatro Günü’nü kutladık. Bu hafta da Kütüphane Haftası’nı yaşıyoruz.
Böyle günler en azından dertlerin, sorunların gündeme gelmesini sağlar. Bunların çizelgesini tuttuğunuzda, birçoğunun her yıl tekrarlandığını ama çözüme ulaşamadığını görüyoruz.
Tiyatro salonsuzluğu bir kez daha vurgulandı.
İstanbul’da tiyatroların hepsi dolu, seyirci buluyor. Ama çoğu kendine ait olmayan salonlarında, duvarları yıkılarak tiyatro salonuna dönüştürülmüş mekânlarda, bir sevginin bedelini ödüyorlar.
Salon olsa sırayla bütün tiyatrolar yararlanabilir.
Gazeteci dostum Ergüder Tırnova, salon konusunda bana bir e-posta gönderdi, Profilo AVM’deki tiyatro sahnelerini anımsattı, bu bilgiyi yayınlıyorum. Evet birçok topluluk buradan yararlanıyor ama benim söylediklerim bağımsız tiyatro salonlarının, o donanımla kurulmasının daha uygun olacağı yönünde...
Kütüphane haftasında, Ali Fuat Kartal, kadro eksikliğini vurgulayan rakamları verdi, kütüphanecilerle ilgili yasanın çıkmasını beklediklerini açıkladı.
Dilerim gelecek yıl bunlar çözüme ulaşmış olur.
Devletin yazarlara yardım projesinde uygulama aksaklıkları olacağından kuşkulanıyorum. Bu yöntem yerine, yayınevlerinden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kitap almasının daha özgürlükçü bir yol olduğu kanısındayım.
Yazara, yayıncıya destek bu yolla gerçekleşirse, kitaplıklarımız da zenginleşir.
Hükümetlerin kültür yatırımları için daha özel yönetmelikler çıkarmasını bekliyorum. Özel teşebbüsün yatırımını arttıracağını biliyorum.
Hükümet yerel yönetimlere de o kentteki kültürel yatırımları hızlandırmasını, yeni mekânlar yapmasını bekliyorum.
* * *
TÜRKİYE’NİN geleceğinin sanata, kültüre bağlı olduğunu anımsatmayı gereksiz bulsam da zorunlu hissediyorum.
Paylaş