ABD’de bir Türk kadın orkestra şefi

Andante dergisinin (Haziran 2020) yeni sayısında müzikseverlerin ilgileneceği bir yazı var:

Haberin Devamı

Ahmet Makal, doktora eğitimini ve şeflik kariyerini ABD’de sürdüren Nisan Ak’la bir röportaj yapmış. Ak, eğitimi, kariyeri ve kadın şef olmanın zorluklarını anlatıyor.

Bütün dünyada kadın şefler artıyor ama eline baget almanın zorluğunu çoğu yaşadı.

Bakın Ak hangi saptamalarda bulundu:

“Kadın şeflerin görünürlüğü benim için çok önemli. Ben genç bir şef olarak sürekli biçimde deneyimli şeflerden ilham alıyorum, anlamaya, onları analiz etmeye çalışıyorum. Şeflikte görsellik çok önemli ama maalesef hâlâ ‘izlediğim’ şeflerin çoğu erkek. Çünkü kadınlar müzik klibi diyebileceğimiz prodüksiyonlar yapmıyorlar. Denk geldiğim zaman seviniyorum. Artık bir kadının kendi Beethoven toplu senfoniler dizisini YouTube’a koyma vakti gelmedi mi sizce de?! Uzun lafın kısası, hâlâ görünürlüğü olan, prodüksiyonu olan kadın şef az. O yüzden benim hiç bir kadın şefi beğenmeme lüksüm yok. Her birinden birçok şey öğreniyorum.

Haberin Devamı

Benim bir orkestraya çağrılmam için zaten o orkestranın cinsiyetçilikle olan imtihanını geçmiş olması gerekiyor. Şeflikte cinsiyet garip bir şey. Podyuma çıkana kadar cinsiyetim var, podyumdayken yok. Podyumdayken diğer her şey önemli. Ama indiğim anda başlıyoruz tekrar kadın şef olmaya. Cinsiyetçilik illegal. Kimse benim yüzüme gelip sen kadınsın diye senden direktif almıyorum diyemez. Bunu belki eskiden söyleyebilirlerdi ama şimdi işlerinden olurlar. Ancak cinsiyetçilik artık daha farklı daha psikolojik boyutlarda oluyor. Ve çoğu zaman kapalı kapılar ardında benim bilemeyeceğim durumlarda oluyor. Ancak işin hikâye kısmına gelirsek, tabii ki benim hayatımda da maalesef çok akıl zorlayan durumlar oldu. Yüzüme ‘Kadınlar doğası gereği şef olamaz’ tarzı cümleler söylendi. Gençtim, hatta çocuktum, cevap veremedim. En azından şevkimi kırmamış. Eminim sadece bu cümle bile birçok kadının bu işi hayal etmesine engel olabilir.”

Ak, başarılı örnekler verdi.

Dünyada her zaman kadın şefler konusu gündeme gelir, yıllar önce saygın bir dergide onların adı verilmişti:

Yazının da başlığı: “Yaşa kadın şef!”ti.

Haberin Devamı

Benim bildiğim iki kadın şefimiz şimdiye kadar orkestra yönetti:

 İnci Özdil m Sera Yazıcı

İlk kadın orkestra şefi:

Nadia Boulanger

O listeyi anımsatıyorum:

Marin Alsop m Gisele Ben–Dor

Odaline de la Martinez m Sian Edwards

JoAnn Falletta m Jane Glover

Emmanuelle Haim m Susanna Malki

Andrea Quinn m Simone Young

*

Geçen ay yaşama veda eden Polonya’nın dünyaca ünlü çağdaş müzik bestecisi Krzysztof Penderecki’yi onu en iyi tanıyan müzik eleştirmenlerinin başında gelen ICMA Başkanı Remy Franck Andante’ye yazmışı: “Yaşamı boyunca bir bestecinin dileyebileceği her şeyi elde eden, eserleri tüm dünyada çalınan ve hayattayken 20. ve 21. yüzyılın bir ‘klasiği’ haline gelen Krzysztof Penderecki olağanüstü oratoryolar ile sekiz senfoninin yanı sıra sahne ve oda müzikleri besteledi. Geçen yıl Varşova’da bana beste yapmayı bıraktığını, ancak yine de en az bir eser daha üretmek istediğini söylemişti: 9. Senfoni veya bir pasyon daha.

Haberin Devamı

Bir keresinde bana ‘Her zaman hızlı yazıyorum, bu yüzden çok fazla besteledim. Gerçekten, nereye gittiğini bildiğimde, planlamayı iyi yaptığımda hızlı gidiyor, sonra saat gibi çalışıyor. Ben çok yönlü biriyim. Sağ elim yorulduğunda sol elimle yazmaya devam ediyorum’ demişti. Ancak ölüm, daha fazla eser yazmasını engelleyecekti ve besteci, sembolik 9. Senfoni planını mezarına taşıyacaktı.”

*

ANDANTE, bize Türkiye’den ve Batı’dan klasik müzikle ilgili bilgi veren bir aylık dergi.

Dünya ve bizim müzik tarihinize dair incelemeler de derginin zengin içeriğini sağlıyor.

Bugünlerde yaz aylarına dair bazı soruların yanıtı verilecek.

Bodrum’daki Doğuş Müzik Festivali yapılacak mı?

Haberin Devamı

Aspendos’taki bale ve opera festivalinin durumu nedir?

Yurtdışındaki bazı festivaller iptal edildi. Opera dünyasından birçok solist verilen ilk bilgilere göre yurtdışındaki çalışmalara katılamayacak.

Klasik müzikle ilgili bir derginin yaşamasını destekliyorum.

Yıllar önce rahmetli Panayot Abacı’nın Orkestra dergisi vardı. Abacı, hem bir müzisyen hem iyi bir yayıncı hem de ünlü Türk yazarlarını Yunancaya çeviren, orada da okunmalarını sağlayan bir aydındı.

*

MÜZİKLİ, edebiyatlı sağlıklı bir pazar diliyorum. 

Yazarın Tüm Yazıları