Yeni gündemler yaratmalıyız

Aslında dünya gündemine de bakıyorum, bizdeki gibi bir sıkışma var.
İngiltere medyası inanın birkaç yıldır Brexit’in dışında bir şey konuşmuyor.
Hatta İngiliz gazeteci dostlarımız Türkiye ile Avrupa ilişkilerini daha iyi öğrenmek için bazen bizleri arıyor.
Onlar için de Avrupa Birliği süreci çok farklı işleyecek.
İngiltere çıkmak için planlar yaparken, Türkiye ise yıllardır Avrupa kapısında verilen sözlerin tutulmasını istiyor.
Doğal olarak Türkiye’de de Avrupa Birliği’ne girip girmeme konusunda farklı düşünceler ortaya çıktı.
İngiltere ile Türkiye arasında gördüğüm ortak bir nokta var.
İngiltere’de gençler Brexit’in olmasını istemiyor. Yani Avrupa Birliği’nde kalmak istiyor. Türkiye’de de gençlerin Avrupa Birliği’ne girme konusunda daha ısrarcı ve samimi olduğu görülüyor.
Ben Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye çok haksızlık ettiğini düşünüyorum. Fikir ayrılıklarının yaşanmasında, kafalarda soru işaretlerinin oluşmasında AB’nin çifte standart uygulamalarının büyük etkisi olduğunu düşünüyorum.
Yine de Türkiye’nin AB hedefinden vazgeçmemesi gerektiğini savunuyorum.
Ve daha bir adım öteye giderek şunu belirtmek istiyorum.
Türkiye Avrupa’ya lazım...
Elbette, Türkiye için de böyle bir çıpanın olmazsa olmaz olduğunu düşünüyorum.
Türk demokrasisinin eksikleri var. Bunu evrensel hukuk değerleriyle ve AB hedefleriyle tamamlayabilir.
Avrupa Birliği’nin de savunduğu değerleri kanıtlaması lazım.
O da Türkiye’nin AB’ye girmesiyle olabilir.
Daha da önemlisi bence sadece Türkiye’nin değil, bütün dünyanın kendine yeni gündemler belirlemesi gerekir.

-----

 
Yeniden Kuşadası demek lazım

KUŞADASI çocukluğumun geçtiği yerlerden biri...
O eski Ada’yı çok arıyorum.
Hem nüfus bu kadar değildi, hem de Kuşadası bu kadar betonlaşmamıştı.
Yine de yılda birkaç kez Ada’ya gitmezsem rahat edemiyorum.
Aslında son dönemde Kuşadası’na ilginin yeniden arttığını görüyorum. Geçen gün Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ile odasında sohbet ediyorduk.
Günel, kruvaziyerlerin yeniden gelmeye başladığını söylüyor.
Dünya kruvaziyer limancılığı sektörünün en büyük kuruluşu MedCruise’un (Akdeniz Kruvaziyer Limanları Birliği) 54. Genel Kurulu’na ev sahipliği yapmışlar.
Türkiye kruvaziyerleri başta çok önemsemedi.
Günlük, geçici turist gibi gördü.
Ama kruvaziyerler bir süreliğine gidince ne kadar önemli olduğu anlaşılmış oldu.
Şunu unutmamak gerekir, gemilerle gelen turistler birkaç yıl içinde gittikleri yerlere bir daha gidiyorlar.
Kuşadası ve Selçuk, turizmimiz için önemli adresler.
Turizmin Antalya’da değil, bu coğrafyada başladığını hatırlatmak isterim.
Özellikle Avrupalı turist için Kuşadası’nın ayrı bir yeri vardır.
Bence “yeniden Kuşadası” demek lazım.

-----

 
Ada’nın silueti değişecek

KUŞADASI deyince aklıma hep Güvercin Ada gelir.
Ve oradan Ada’yı izlemek büyük keyiftir.
Burada bir peyzaj çalışması başlatıldı.
Ben de destekledim.
Çünkü burası bana biraz İtalya’nın Portofino’sunu hatırlatır.
İtalyanlar pastel renkleri çok güzel kullanıyor.
Binalar eski de olsa, ortaya müthiş bir siluet çıkıyor.
Güvercin Ada’da da bu çalışmalar başlamış.
Ama sonuçlar herkesi çok memnun etmemiş.
Ben de renkleri çok canlı buldum.
Biraz da pastel renklere ihtiyaç var.
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, peyzaj çalışmalarını hızlandıracaklarını söyledi.
Sonuçlarını ben de merakla bekliyorum.
Bu arada, ağustos sonunda büyük bir festival hazırlığı başlatılmış.
Festivaller böyle yerler için doğru hedefler...
Ama bu organizasyonları bütün bir yıla yaymak gerekir.
İtalyanlar, İspanyollar böyle yapıyor ve çok da başarılı oluyor.

-----

 
Netflix’te Türk dizileri artar

SİYASET gündemden çıkmayınca Netflix gibi platformlar giderek daha çok izleniyor. Netflix yöneticileri bu ilginin farkındalar. Ve Türk dizileri için bir arayış içindeler. İlginç bir istatistik var. Netflix’teki ilk Türk dizisi Hakan, Muhafız dünya genelinde de büyük ilgi görmüş. İlk bölümünü Netflix abonelerinden 14’te biri izlemiş. Bu oranların daha da yükseleceğini düşünüyorum.