Yapay zekayla başımız dertte

İSMET Berkan’ın yazdığı Tekno Gündem’de okudum.

Haberin Devamı


Berkan, The Scientific American dergisinde okuduğu bir yazıyı kaleme almış.
Makalenin yazarı da Giacomo Micelli...
Infinite Conversation adlı bir web sitesi yaratılmış, burada ünlü Alman film yönetmeni Werner Herzog ile Sloven filozof Slavoj Zizek’i tartıştırılmış.
Yani bunlar bir yapay zeka aracılığıyla yapılıyor.
İsmet Berkan da sorguluyor.
“Bilmiyorum gerçek hayatta bu ilginç ikili hiç karşı karşıya gelip sohbet etti mi, ama Micelli onları olmadık konularda konuşturmuş. Nasıl yapmış bunu? Önce bir yapay zekaya bu iki kişinin seslerini öğretmiş. Ardından da yine bu iki kişinin çeşitli konulardaki fikirlerini almış yapay zekaya öğretmiş. Yani yapay zeka hem Werner Herzog ve Slavoj Zizek gibi tam da onların sesiyle ve aksanıyla konuşmayı öğrenmiş; hem de bu ikilinin çeşitli konulardaki akıl yürütme biçimlerini ve fikirlerini... Açıp bakın Infinite Conversation’a gerçeğinden ayırt edemeyeceğiniz bir üst düzey fikir tartışması bulacaksınız. İnanılmaz bir şey. Üstelik tartışma, siz eğer durdurmazsanız sonsuza kadar devam ediyor. Bu verdiğim sadece sese dair bir basit örnek. Microsoft daha yeni açıkladı, herkesin kullanımına açtıkları Vall-e adlı bir ses sentezleme programı, herhangi bir insanın sesini sadece 3 saniye duyacak olursa o sesi aynen taklit edebiliyor. Girin deneyin isterseniz.”
Yapay zekanın geldiği noktaya bakar mısınız?
Geçenlerde bir yakın dostum sordu; “Yazılarını yapay zekayla yazmak ister misin?” diye...
Anlattı, öyle yazılımlar çıkmış.
Hangi konuda yazmak istediğini yazıyorsun. Sembolik kelimeleri de yüklüyorsun. Birkaç saniye içinde önüne bir yazı geliyor.
Film endüstrisinin Amerika’da bu metinleri denediği söyleniyor.
Geldiğimiz noktaya bakar mısınız?

Haberin Devamı

Yapay zekayla başımız dertte


Bu hızlı değişime kısa
sürede adapte oluyoruz

İSMET Berkan’dan bir alıntı daha yapayım.
“Şu an elimizdeki yapay zeka teknolojisi generative (yaratıcı) diye anılıyor. Bu yapay zekanın bir versiyonuna ‘GAN’ kısaltmasıyla hitap ediliyor: ‘Generative adversarial network.’ Burada iki tane yapay zeka yan yana çalışıyor. Biri, diyelim benim sesimi taklide uğraşıyor, diğeri ise bu taklitte hata ve kusurlar buluyor. Bu sayede taklit sürekli gelişiyor, daha kusursuz oluyor. Seste yapılanın aynısını videoda da yapmaya başladılar. Henüz başlangıç evrelerinde ama hiç merak etmeyin, ‘deep fake’ adı verilen bu teknoloji kusursuz olana kadar gelişecek. Ve biz birden bire kendimi kulağımızla duyduğumuz, gözümüzle gördüğümüz halde hiçbir şeye inanamazken bulacağız. Bir siyasetçiye, bir ünlüye, bir gazeteciye olmadık bir yerde olmadık şeyler söyletecekler. Söylenen sözler çok akla zarar değilse bunlara inanan da bol bol bulunacak. Nasıl inanmayasınız ki? Gözünüzle görüyorsunuz, kulağınızla duyuyorsunuz. Burada basit bir taklitten söz etmiyoruz; o yüzden Herzog - Zizek sahte tartışması önemli. Yapay zeka, yeterince veri sunacak olursanız o kişinin cümle kurma tarzını, akıl yürütme biçimini ve neredeyse kafasının çalışma tarzını öğreniyor. Sonra da onun dilinden, onun gibi konuşuyor. Aslında buna şaşırmamak lazım: Ressamların resim yapma stillerini öğrenip onları fırça darbelerine kadar taklit eden Dall-e adlı yapay zeka, mesela soyut resmin ünlü ismi
Rothko’yu taklit ediyor. Yazarken biliyordum, taklit yanlış kelime, yapay zeka aslında neredeyse Rothko yapacak olsa
yapacağı resmi ortaya çıkarıyor. Belki Rothko kendisi hayatta olsa, ortaya çıkan eseri beğenebilirdi bile.”
Bu yazılanlar filmlerde olur demeyin.
Oluyor...
Birileri deniyor, ideale yakın hale getiriyor ve hayatımıza sokuyor.
Ve bizler de bu hızlı değişime kısa sürede adapte oluyoruz.

Haberin Devamı


Bir İzmir hatırası

PINAR Balkır Ege Üniversitesi’nde öğretim üyesi... Esas mesleği gıda mühendisliği...
Ama müzik tutkusu çocukluğundan bu yana hep devam eder. Yaşar Ürük ile Atatürk Çocuk Korosu’yla başlamış müzik eğitimine...
Sonra da korolarda devam etmiş.
Bir yandan akademik kariyer, bir yandan da besteler yapmış.
2011 yılında Türkiye çapında düzenlenen Amasya Altın Elma Türk Sanat Müziği Beste Yarışması’nda mansiyon ödülü almış. 2008 yılında bestelediği “İzmir Hatırası” adlı şarkısını Pınar ve Ümit Bulut seslendirmiş.
Şarkıyı çok beğendim, tavsiye ederim.
Bulut çifti şarkıya Yeşilçam tadında bir klip de çekmişler.
İzmir’in klasik yerlerinden asansör ve Dario Moreno sokağında çekim yapmışlar.
Pınar Balkır’ın Nihavent makamında Fransızca söylediği söylediği şarkılar ise ayrıca dikkatimi çekti.
“İzmir hatırası”nın sözleri şöyle;

Haberin Devamı

Yapay zekayla başımız dertte

“Bu bir İzmir hatırası... Kalbimin en derin aşk yarası; sokak lambaları, çiçek kokuları, hatırlattı bana o eski yılları.../ Yaz akşamlarında yasemin kokardı. Yıldızlar uyurken gözlerin yanardı; her nefes seninle aşkınla doluyken, içimdeki ateş tüm şehri yakardı. / Rüzgar okşar bahçeleri; oynaşır mor, beyaz, pembeleri... Hala saklıyorum senin hediyeni; bir mendil mavili çiçek işlemeli. / Yaz akşamlarında yasemin kokardı. Yıldızlar uyurken gözlerin yanardı. Her nefes seninle aşkınla doluyken; içimdeki ateş tüm şehri, İzmir’i yakardı...”

Yazarın Tüm Yazıları