Türkiye’nin gerçeklerine dönebilsek

Bizim siyasetçilerimiz yorulmuyor, meydan meydan dolaşmaya doymuyorlar.

Haberin Devamı

Bir buçuk yılda dört seçim yaptıktan sonra üzerine bir de referandum gerçekleştirdik.

Şunu kabul ediyorum.
Türkiye dinamik ve kendi içinde gerçekleri olan bir ülke...
Bu kadar kısa sürede seçim yapabilmek aslında bu dinamizmin bir göstergesi...
Bunun ne kadar değerli olduğunu Ortadoğu coğrafyasını gördükçe insan daha iyi anlıyor.
Referandum sonuçları birkaç gün içinde resmileşecek.
Ortaya çıkan tablo Türkiye’nin yoluna Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle devam edeceğini gösteriyor.
Bu elbette köklü bir değişimi ifade ediyor.
Şimdi uyum yasalarının çıkarılması gerekiyor.
Ardından yeni yönetmelikler, yeni bir yol haritası ortaya çıkacak.
Herkes gibi benim de beklentim; siyasetin yumuşaması ve Türkiye’nin gerçek gündemine dönmesi...
Çünkü ortada sandık varken; ister istemez bazı konuları konuşmayı erteliyoruz.
Oysa ülkenin büyük sorunları ve çözülmesi gereken problemleri var.
Örneğin işsizlik...
Resmi rakamlara göre oran yüzde 13...
Ama biliyoruz ki; genç işsizlerin sayısı yüzde 20’lerin üzerinde...
Örneğin ekonomideki yapısal değişiklikler...
Türkiye’nin yeni bir hikayeye ihtiyacı var.
Örneğin terörle mücadele...
Türk askeri son dönemde başarılı operasyonlar yapıyor. Ama bu konuda daha da önemlisi Güneydoğu’daki ekonomik ve sosyal kalkınmanın sağlanması...
Konuşacak, yazacak çok konu var.
Dilerim yeniden Türkiye bir erken seçim tartışmaların içine girmez.


Evet bloğu Ege’de kaybetti

AK Parti, MHP, BBP evet bloğuydu. CHP, Refah, Vatan ve HDP ise hayır bloğunda yer aldılar. 1 Kasım seçimlerinde aldıkları oyları toplayıp bir değerlendirme yapmak ne kadar doğru olur bilemiyorum ama bu toplamayı yaptığınızda; Ege Bölgesi’nde evetçilerin geriye düştüğünü görüyorsunuz.
Örneğin İzmir’de 30 ilçenin 30’u da hayır dedi.
Balıkesir, Denizli, Uşak, Manisa da hayır dedi.
Büyükşehirlerin çoğunda da hayır öndeydi.
İstanbul ve Ankara’daki bu tablo sonraki seçimler için önemli bir ipucudur.
AK Parti’nin yetkilileri herhalde bölge bölge, semt semt incelemelerini yapacaktır.
Türkiye’de iktidar olmanın yolu bence yerel seçimlerden geçiyor.
1994’deki Refah Partisi’nin İstanbul ve Ankara’yı kazanmış olması; 2002’deki AK Parti’nin doğumu ve iktidarının ön hazırlığıydı.
İzmir’de ise 1999’da Piriştina’yla birlikte başlayan sosyal demokratların iktidarı geçen 18 senede değişmedi.
Bu gösteriyor ki; yerelde iktidar olmak Türkiye genelinde iktidarın önünü açıyor.
İstanbul ve Ankara’daki bu tabloyu çok konuşacağız.


Önemli buluyorum

Başbakan Binali Yıldırım’ın “Kimsenin kalbi kırık olmasın, kimse mahzun olmasın” dedi.
Bu sözü önemli buluyorum.
16 Nisan’da sandığa gittik ve bir tercihte bulunduk.
Evet diyenlerin de, hayır diyenlerin de birlikte yaşadığı, yaşayacağı bir ülke burası...
Kimsenin kalbi kırık olmasın.
Demokrasimiz kazanmalı...


İç dinamikler farklı

Türkiye gibi bir ülkede iki yıl uzundur.
Anayasa değişikliğiyle bazı maddeler hemen yürürlüğe girecek, bazıları ise 2019’dan sonra hayatımızı etkileyecek.
Ama bizim siyasi dinamiklerimiz ve geçmiş deneyimlerimiz bu iki yılın öyle sakin geçmeyeceğini gösteriyor.
Her ne kadar “Seçim 2019’da” dense de; önümüzdeki günler birçok gelişmeyi beraberinde getirebilir.
O yüzden kışa girerken Türkiye yeniden seçim tartışmalarını yapmaya başlar.

Yazarın Tüm Yazıları