Turizmde yeni alternatifler lazım

Geçen sene söz vermiştim; bu sene bütün zeytin hasat törenlerine katıldım.

Haberin Devamı

 

Bir kere Ayvalık’ın yeri benim için ayrı...
Türkiye’de ilk hasat festivalini yapan bir ilçe ve bana göre çok da başarılı oldular.
15 yıl bir etkinliği sürdürmek hiç de kolay değil.
Aslında Ayvalık, hasatlarla birlikte bu bölgeye ilgiyi de çekti. Ayvalık’ın turizm potansiyelini öne çıkardı, gastronomideki farklılığını ortaya koydu.
Ben bu organizasyonların buralarda yaşayan insanlar üzerinde de büyük etkisi olduğunu düşünüyorum.
Özellikle turizmciler, restoran ve işletme sahipleri kendilerine bir çeki düzen veriyorlar ve bir yenilenme ihtiyacı hissediyorlar.
Cunda, zaten kendine özgü özellikleriyle öne çıkan bir yerdi ama Ayvalık’ın içinde de o eski evlerde birçok yeni işletmenin olduğunu görüyorum.
Ve bundan çok da mutluluk duyuyorum.
Turizmde alternatiflerimizin olması gerekiyor.
Unutulan yerleri yeniden hatırlatmamız gerekiyor.
İç turizmi hareketlendirmeden dış turizmi yaratamıyorsunuz.
Çünkü önce bizlerin buralara inanması, güvenmesi ve anlatabilmesi gerekir.
Ayvalık, bana göre o örnekler biri...
Egeli olarak elbette ben Ayvalık’a yıllar içinde sayısız defa gittim.
Önemli olan Ayvalık’ı anlatmak, bu güzelliklerinden bahsetmekti.
Hasatlar sayesinde ulusal medya bunu fark etti ve köşelerinde, haberlerinde Ayvalık’tan söz etti.

***

Haberin Devamı

Sonra Akhisar ve Milas da hasatlar düzenlemeye başladı. Aynı süreç Milas ve Akhisar için de geçerliydi. Ulusal medya bu bölgelere de gitti, tıpkı Ayvalık’ta olduğu gibi buraları da işlemeye başladı.
Bunlardan vazgeçmemek lazım. Hasat bir şenliktir, hasat bir ekonomik hareketliliktir.
İtalyanlar, İspanyollar, Fransızlar yüzyıllardır bu gelenekleri devam ettiriyorlar.
Bir yıl öncesinden insanların takvimlerine giriyorlar.

***

Şimdi bizim de böyle bir vizyona ihtiyacımız var.
Yani Ayvalık klasik hasat törenlerine devam etsin ama önüne, arkasına yeni bir şey eklesin.
Bazen aynısını yapmak, kopyalamak gerekir.
Başarılı olanı, aynı metotlarda yapabiliriz.
Bu hasatlara yıllardır gidiyorum.
Doğal olarak hepimizin aklına farklı şeyler geliyor.
O yüzden diyorum ki...
Gelecek yıllarda bu hasatlara yeni renkler, fikirler, projeler ekleyelim.

 

Haberin Devamı

Festivalleri dışa açalım

Neden bunu öneriyorum.
Alaçatı ot festivalini son yıllarda eleştiriyorlar. Ben ise bu festivalin artık bir marka olduğunu görüyorum. Yine Urla’daki enginar festivalinin de giderek markalaşma yolunda olduğunu izliyorum.
Eleştirenler; “Nerede o ilk Alaçatı festivali” diyor. “Ot yok ama festivali var” diye de acımasızca eleştiriyorlar.
Ben de diyorum ki...
Zonguldak’tan, Sinop’tan, Edirne’den otobüsle binlerce insanı Alaçatı’ya getiren festival başarılıdır.
Eksikleri vardır, yoktur; onu yine konuşur, yazarız.
Ama kimse başarısız demesin...
Festivaller o bölgeye ekonomik ve sosyal hareketlilik için yapılır. Herkes Alaçatı’yı konuşuyorsa bir başarıdan söz etmek gerekir.
Benim önerim şu...
Festivalleri Türkiye geneline açmak gerekir. İnsanlar otobüslerine, arabalarına binip gelmeliler.
Gelmeleri için de nedenler yaratılmalı.
Aksi halde yine o bölgenin insanlarına bir etkinlik yapılmış oluyor.
Bu da önemli tabii ama yeterli değil.
Eğer festivallerin çarşıya, pazara bir etkisi olsun istiyorsak dışarıdan gelen insanlara ihtiyacı var.
Ki...
Alışveriş yapsınlar, otellerde kalsınlar, sosyal hayata katılabilsinler…
Ve defalarca gelebilsinler.

 

Haberin Devamı

Avrupa’ya da Türkiye iyi geliyor

Türkiye’nin mutlaka ve süratle Avrupa Birliği çıpasına ihtiyacı var. Müzakereler belki uzun sürecek, belki de işin sonunda biz istemeyeceğiz ama bu çıpa bize lazım. Çünkü Türkiye ürettiğinin üçte ikisini Avrupa’ya satıyor, Türkiye ilişkilerinin çoğunu Avrupa’yla kuruyor. Türkiye’ye gelen yabancı sermayenin büyük çoğunluğu yine Avrupa’dan geliyor. Elbette bir gerçek daha var. O da Avrupa’ya da Türkiye iyi geliyor.

 

Yarın için hayal et

3. Ege Ekonomik Forum’un bu yılki konu başlığını sevdim.
Asıl gündemimiz de bu olmalı.
“Yarın için hayal et...”
Geçmişe takılmadan geleceği konuşmalıyız.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Teknoloji Bakanlığı, TOBB ve İzmir Büyükşehir Belediyesi programı destekliyor.
Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) ve Özgencil Grup işbirliğiyle 3. Ege Ekonomik Forum gerçekleşiyor.
Yine önemli konuklar var ve geleceğin konuşuluyor olması beni mutlu ediyor.

Yazarın Tüm Yazıları