Siyasetin üslubunu yumuşatmalıyız

KOVİD-19’un hızı biraz azaldı, hayat biraz normalleşti ve siyasetin tonu da sertleşti.

Haberin Devamı

 


Böyle olacağını zaten biliyorduk.
Aslında evlerde kaldığımız günlerde sadece sokaklar değil, siyasi kulisler de sakindi.
Siyaset de biraz dinlenmiş oldu.
Ama inanın bu durum sadece Türkiye için geçerli değil.
Bütün dünyada siyasi demeçlerde, yorumlarda, tavırlarda bir sertleşme görüyorum.
Örneğin Amerika’da yaşananları büyük bir dikkatle izliyorum.
New York yangın yeri gibi; mağazalar yağmalanıyor.
Diğer şehirlerde de benzer fotoğraflar var.
Göstericiler Beyaz Saray’ın kapısına kadar dayandılar.
Böyle bir ortamda bile ABD’li siyasilerin tansiyonu düşürmek yerine daha sert bir ton takındıklarını görüyorum.
Kasımda ABD’de seçimlerin olduğu bir gerçek ama ne olursa olsun bu olağanüstü günlerde herkesin daha sağduyulu davranması gerektiğini düşünüyorum.
Avrupa da öyle, diğer coğrafyalar da...
Siyaset toplumu zorluyor; üslup bir türlü yumuşamıyor.
Oysa bu son salgının hepimize verdiği dersler vardı.
İki aylık sakinlik, dinginlik biraz daha derin düşünmemize neden olmuştur diye düşünüyordum.
Şahsen ben bu dönemi öyle geçirdim.
Vücudumu, zihnimi bir arınmaya soktum.
Her gün yaptığım özeleştirileri bu sefer geniş bir zamana yaydım.
Kendime göre dersler çıkardım, bazı şeyleri değiştirmeye karar verdim. Eminim sizler de benim gibi yapmışsınızdır.
Ama siyaset kaldığı yerden devam ediyor.
Üslup, ton değişmiyor.
Ve ne yazık ki, dünyadaki trend de böyle...

Haberin Devamı

 
Erken seçim bu dönemde olmaz

PANDEMİ gerçekten de dünyayı durdurdu. İkinci çeyrekte dünya dramatik bir düşüş yaşayacak.
Böyle bir ortamda kimse erken seçimden filan söz etmemeli.
Herkes işine, gücüne odaklanmalı.
Üst üste seçimler, referandumlardan herkes yoruldu, bitkin düştü.
Seçimsiz bu üç yılda daha çok üretmeye, ekonomimizi büyütmeye odaklanalım.

 
İkinci dalga kesin de

MASKEYE, hijyene dikkat edenlere; sosyal mesafeyi koruyanlara sözüm yok.
Ama 1 Haziran’dan bu yana sokakta gördüğüm manzaraya göre diyorum ki;
İkinci dalga kesin de; üçüncü, dördüncüye bile hazır olmak lazım.

 
Biraz kafam karıştı

İTALYA’nın en önemli doktorlarından Milano’daki San Raffaele Hastanesi’nin Başkanı Alberto Zangrillo “Virüsün mutasyona uğradığını gösteremiyoruz, ancak klinik bulgularımızın önemli ölçüde iyileştiğini görmezden gelemeyiz” dedi. Ve “Virüs artık gücünü kaybetti” şeklinde yorumlanacak bir açıklama yaptı.
Elbette sevindim.
Çünkü İtalya ve İspanya Avrupa’da en fazla vaka sayısı ve ölüm yaşanan ülkeleriydi.
Ama tam bu yorumlara sevinirken; Dünya Sağlık Örgütü’nün üst düzey yetkililerinden Michael Ryan “Aniden ve kendi iradesiyle bu virüs daha az patojenik olmaya mı karar verdi. Böyle bir durum yok. Virüs bulaşmaya devam ediyor” dedi.
Kafam karışınca dünyadaki vaka sayılarına girip baktım.
Yeni vakaların oranı, kuzey İtalya ve New York da dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinde azalırken Brezilya, Peru ve Hindistan’da dramatik bir şekilde yükseliyor.
Yani virüs kendini göstermeye devam ediyor.

Haberin Devamı

 
Düşünüyorum da

ÇİN’in Vuhan şehrinde bir kişiden bütün dünyaya yayılan Kovid-19’u düşünüyorum da; Amerika’daki protestolarda maske takmayanları, sosyal mesafeyi korumayanları görünce eyvah diyorum.


 
Trafikte virüs
öncesine döndük

BÜYÜKŞEHİRLERDEKİ trafik yoğunluğunu görünce pandemi günlerini arar oldum. Salgın günlerinde işe 15-20 dakikada giderken, hafta başından bu yana gidişim 40 dakikayı buluyor. Yakında 1 saatte zor gidip geleceğimi de biliyorum. Alternatif yolları mutlaka yapmalıyız.

Yazarın Tüm Yazıları