İflah olmaz bir iyimser olarak

NE zor bir yıldı.

Haberin Devamı


Ne konuşmalar, ne tartışmalar, ne kargaşalar...
Sadece Türkiye’de mi, dünyanın her yerinden insanlığı üzen haberler geldi.
Kaç kere, “Bize neler oldu?” diye yazı yazdım, ben bile unuttum.
Kadına şiddet yine bitmedi.
Yüzlerce kadınımız bir hiç uğruna öldürüldü.
Şiddet görenlerin hikayeleri yürek burktu.
Hele şiddet gören çocuklarımız, sevgisiz bırakılan çocuklarımız...
Kaç gece uykusuz kaldım.
Serviste unutulan minik Alperen’in yüzü hala aklımda...
Altı yıl önce bir kör kurşunla vurulan Umut’un yüzü de öyle...
“Alperen’ler, Umut’lar ölmesin” diye de yazılar yazdım, yazdık.
Bu olayların arkası da kesilmedi.
Biz büyüklerin yanlışları, hatalarını çocuklarımız ödedi.
Okumak için gittikleri yurtlarda şiddet gören, cinsel istismara uğrayan çocuklarımız da ayrı...
Onlarla da ilgili yazılar yazdım, haberler yaptık.
***
Siyasete gelince...
15 Temmuz darbe girişimini Türkiye, halkının gayretiyle, siyasetin iradesiyle atlattı.
Demokrasi galip çıktı, güçlü demokrasinin ne demek olduğunu bir kez daha iyi anladık.
Ve bir şey daha oldu.
Kurucu felsefenin, Türkiye Cumhuriyeti’ni var eden değerlerin ne kadar doğru, evrensel ve güçlü olduğunu bir kez daha iyi anladık.
Büyük lider Atatürk’ün bu karışık coğrafyada Türkiye’yi ne kadar doğru bir eksene oturttuğunu bir kez daha iyi anladık.
Bütün bunlara rağmen siyasetin tonu yumaşamadı, üslup değişmedi, meydanların dili farklılaşmadı.
Hep söylüyorum.
Türkiye’nin normalleşmesi için önce siyasete bakışın değişmesi lazım.
Ve siyasetin günlük hayattan çekilmesi gerekir.
Daha çok ekonomiyi, daha çok sporu, sanatı, hayatı, bizi konuşmalıyız.
Ve de geçmişle değil, gelecekle ilgilenmeliyiz.
Siyasetin gündemi değişir mi?
Bilemiyorum.
Çünkü seçimler geliyor.
Ama değişmeli diliyorum.
***
Yine de iflah olmaz iyimser olarak, 2018’in 2017’den daha iyi geçeceğine inanıyorum.
Bardağın boş tarafı bazen karamsar olmamamızı sağlasa da, dolu tarafında güzel şeyler olduğunu biliyorum.
Türkiye genç bir nüfusa sahip ve gençlerimiz fırsat verildiğinde harikalar yaratıyor.
Ben onlara inanıyor ve güveniyorum.
Büyüklerin yapamadıklarını çocuklar yapıyor, gençler kurguluyor.
İyi düşünelim, iyi şeyler olsun.
Hepinize güzel, sağlıklı, başarılı bir yıl diliyorum.

 
2017’de en çok İzmir konuşuldu

LİSTEYİ uzun tutabilirim. Yılın ilk günlerinde 2017’nin dikkat çeken kurumlarını, insanlarını, şirketlerini yazacağım. Ama şunu söyleyeyim.
Bana göre 2017’nin en çok konuşulan konularının başında İzmir geliyordu.
Birkaç yıldır İzmir, Türkiye’nin gündemine oturmuş durumda.
Göreceksiniz İzmir daha çok konuşulacak.
Çünkü bu kentin hayata bakışı, demokrasiye inancı, yaşama biçimi, olaylar karşısındaki tutumu, insanlarının sivil topluma inanması, kentin dinamikleri dikkat çekiyor.
İzmir yükselen değerdir.
Sadece bugün için değil, her zaman böyle olmuştur.

 
Büyük hayal
kırıklığı
Karşıyaka’dır

DÜN de yazdım.
Büyük, eski, geleneksel, aidiyet duygusu çok güçlü camialarda çıkışlar da, çöküşler de güçlü oluyor.
Şimdi Karşıyaka bir yol ayrımında...
Elbette karar verecek olan genel kurul, yani Karşıyaka kongre üyeleri...
Ama öyle duygusal bir ortam var ki, gerçeklerin tam görülmesine engel oluyor.
Hedef, şirketleşme olmalı. Nitekim, bunu yapan ilk kulüplerden biri de Karşıyaka’ydı.
İşte o duygusal konuşmalar o dönemlerde de yapıldı. Sonuç ortadadır.
Bir notum var.
Çözüm her zaman bulunur, ama sakin olmak, sakin kalmak lazım.
Son sözüm şu...
60 milyon borcu olan bir kulübü, “Parayı bastırana devrediyoruz, buyurun gelin” mantığıyla şirketleşme olmaz.
Peki ne gerekir?
İrade gerekir, bir strateji gerekir, uzun vadeli bir oyun planı gerekir.
Olur mu? Olur...
Yapılır mı? Yapılır...
Nasıl olur?
Akıl selimle...
Duygusal konuşmalarla değil.

 
Bu yılın girişimcisi Tevfik Bilsev

Haberin Devamı

İflah olmaz bir iyimser olarak


TEVFİK Bilsev...
20 küsur yıldır tanırım, çok iyi tanırım.
Sıfırdan yazılan başarı hikayelerinden biridir.
Öyle çok ortalıklarla gözükmez, ailesi, işi, dostlarından başka bir şey düşünmez.
Bir İzmir aşığıdır.
Türkiye’nin geleceğine inananlardan...
30 yıl önce başladığı beyaz eşya ve elektronik işinde bugün Türkiye’nin en önemli oyuncularından biri oldu.
Siemens, LG ve Samsung gibi üç dünya markasının en büyük partneri konumunda...
Hem satışta lider, hem de kurumsalda Türkiye çözüm ortağı...
Tevfik Bilsev’i 2017’nin gizli girişimcisi yapan öykü ise TAB Gıda’yla yaptığı yatırım ortaklığı...
TAB Gıda bünyesinde Burger King’in de olduğu birçok markanın Türkiye temsilcisi...
Son yıllarda yiyecek sektörü bir hayli hareketli...
Geçen yıl Türkiye’nin önemli restoran zincirlerinden biri olan Big Chefs’in yüzde 40’ı özel sermaye fonu Taxim Capital’e geçmişti.
Big Chefs’in kurucusu Gamze Cizreli, 2017’de yüzde 45 büyüdüklerini ve yurtdışında büyüyeceklerini açıklamıştı.
Doğuş Grubu’nun da bu sektöre ilgisi ve yatırımları biliniyor.
Tevfik Bilsev, geçenlerde TAB Gıda’nın organize ettiği bir toplantıda “2017’de Yılın Yatırımcısı” ödülünü aldı.
Nedeni şu...
Tevfik Bilsev’in TAB ile yaptığı yatırım ortaklığı Türkiye’de gıda sektöründe tek seferde yapılan en büyük ikinci yatırım kabul ediliyor.
İzmirli Tevfik Bilsev, 2017’nin en iyi çıkış yakalayan girişimcilerinden biri olarak gözüküyor.
Başarı öyküleri her zaman ilgimi çekmiştir.
Hele bu başarıları yakalayanlar tanıdık olunca, bir de tırnaklarıyla, sıfırdan yapılmış olunca çok daha değerli oluyor.

Yazarın Tüm Yazıları