Hürriyet’i Hürriyet yapanlar

1999 yılında Hürriyet’e transfer olmuştum.

Haberin Devamı


Mesleğimde önemli bir adımdı.
Hürriyet’in Ege Bölge Temsilcisi Nedim Demirağ ile İstanbul’a gitmiştik. Önce Ertuğrul Özkök’ün odasında uzunca sohbet etmiş, Hürriyet Ege için bir fikir sörfü yapmıştık.
Sonraki adresimiz Bölgeler Koordinatörü Nejat Seçen’in odası olmuştu.
Nejat abi İzmir’den İstanbul’a gitmişti ve bölgeleri en iyi bilen gazetecilerdendi. Aynı dili konuşuyorduk.
Ve ardından Seçkin Türesay ve Erol Türegün ile bugün bile unutamadığım uzun sohbetlere daldık.
Müthiş gazetecilerdi.
Türkiye’nin yakın tarihine tanıklık etmişlerdi.
Her bir anıları kitap konusu olabilecek kadar değerliydi.
Hürriyet’i Hürriyet yapan insanlar arasındaydılar.
Hürriyet’in uzun yıllardır amiral gemisi olarak anılması boşuna değildir.
Çok farklı fikirlerin, kültürlerin, bakış açılarının, insanların buluştuğu bir yerdir Hürriyet...
Ve bu markayı değerli kılan işte bu insanlardır.
Birkaç yıl önce Erol Türegün’ü, birkaç ay önce Nedim Demirağ’ı, dün de Seçkin Türesay’ı kaybettik.
Hepsi de iyi gazetecilerdi.
Bizlere, hepimize haberciliği, gazeteciliği öğrettiler.
Şimdi bize düşen bu mirası sürdürmek...
Her sektörde olduğu gibi medyada da önemli değişimler oluyor.
Geleneksel medya dijitalleşmeyle kapışıyor.
Ama herkes biliyor ki; bugünün dünyası hepsini istiyor.
Kağıtsız medya olmuyor, olamıyor.
Bunu dijitalle güçlendirmediğinizde, televizyon ve sosyal medyayla yaymadığınızda sonuç alamıyorsunuz.
O yüzden içerik kral olmaya devam edecek.
Haberciliği bize öğretenler, ilkelerini kafamıza kazıyanlar da hiçbir zaman unutulmayacaklar.
Aramızdan ayrılan bütün gazeteci dostlarımızı şükranla, minnetle anıyorum.
Hepsi de nurlar içinde uyusun.

Haberin Devamı

Hürriyet’i Hürriyet yapanlar

Seçkin Türesa - Erol Türegün


Vaka artışının nedeni
sadece restoranlar değil

ÜÇÜNCÜ dalganın ortasındayız.
İtalya kapanıyor, Almanya yasakları uzatıyor, Fransa da tedbirli...
Türkiye’deki vaka sayılarının da yeniden 20 binli rakamlara geldiğini görüyoruz.
Ama bunlar beklenen sonuçlar...
Avrupa kapandığı dönemlerde işletmelere ciddi destekler verdi.
Örneğin restoranlar kapalı olduğu dönemde cirolarının yüzde 75’ine kadar destek aldılar.
Geri kalan dönemlerinde de yüzde 50 kapasiteyle ve kurallara uyarak çalışmaya devam ettiler.
Bu vaka artışını şimdi restoranlara, benzer işletmelere yükleyenler var.
Elbette artışta bunun etkisi de olabilir.
Ama önemli olan hayatı da devam ettirmek.
Yani sadece işin sağlık boyutunu düşünmek de eksik bir bakış açısı olur.
Ekonomiyi, sosyolojiyi, psikolojiyi de unutmamak gerekir.
Doğru olan tedbirlerin uygulanmaya devam etmesi önce okulların, sonra bu işletmelerin açık almasıdır.
O yüzden tedbirlere uyalım.
Sadece kendimizi değil, herkesi düşünelim.

Haberin Devamı


Okulları açık tutmalıyız

OKULLARI kapattık.
Oysa dünyanın her yerinde vaka sayıları artış gösterirken bile okulları kapatmadılar.
Her yeri, her şeyi kapattılar ama okulları açık tutmaya çalıştılar.
Biz de öyle yapmalıydık, yapmalıyız.
Bu dalgalar devam edecek.
Açılmalar, kapanmalar hep sürecek.
Birkaç yıl daha salgınla yaşamaya devam edeceğiz.
Kapanmalar olacaksa da okullar hep açık kalmalı.


Online mı yerinde konser mi?

BÜTÜN dünyada sosyal medya üzerinden canlı yayın trafiğinin arttığını biliyoruz. Bazılarını ben de takip ediyorum. Kısıtlamaların olduğu saatlerde biraz sörf yapmak, daldan dala atlamak ve keyif aldığım sohbetlerde biraz durmak bana da iyi geliyor.
Ve çok da eğlenceli buluyorum.
Ama hiçbir şey yüz yüze olmanın keyfini vermiyor.
O yüzden bazı alışkanlıkların değişeceğini kabul etmekle birlikte kalıcı büyük değişimler için önümüzde daha çok zamanın olduğunu düşünüyorum.
Yerinde canlı bir konseri, sohbeti izlemek varken online, bir ekrana bakarak izlemeyi asla tercih etmem.
Ve eskiden olduğu gibi o günleri büyük bir özlemle bekliyorum.

Haberin Devamı


Çevremde sağlığına
dikkat edenler arttı

UZMANLAR pandemi döneminde obezitenin arttığını söylüyor. Doğrudur; daha hareketsiz bir hayatın olduğu bir gerçek...
Ancak benim çevremdeki herkes bu dönemde kilo kontrolünü iyi yaptı hatta kilo verdiler. Uzun açlıklarla öğün sayısını haftanın birkaç günü ikiye çektiler. Akşam yemekleri ortadan kalkınca yemek saatleri daha erkene çekildi. Yürüyüş adımları arttı, daha sağlıklı ve Ege tipi beslenme tercih edilir oldu. En azından benim çevremde sağlığına, beslenmesine dikkat edenlerin sayısından bir hayli artış oldu.

Yazarın Tüm Yazıları