HES koduyla birlikte restoranları açalım

İLGİNÇ bir yıl oldu. Kimse böyle bir 2020 yılı hayal etmemişti.

Haberin Devamı

 

Bu salgın birçok şeyi değiştirdi. Alışkanlıklarımızı, eğilimlerimizi, ihtiyaçlarımızı, beklentilerimizi...
Aşılarla birlikte tünelin ucu gözüktü ama zorlu bir kış daha bizi bekliyor.
Bu arada gerçekten zor durumda olan sektörler var.
Hizmet sektöründe çalışan 2 milyondan fazla kişi, aileleriyle birlikte 10 milyon kişi mağdur oldu.
Ekonomiler küçüldü ama fabrikalar açıktı.
Kapasiteler belki düştü ama birçok sektörün alternatifleri vardı.
Her devlet kendi olanakları içinde paketlerle yardımlarda bulundu.
Bu da rahatlamalar sağladı.
Düşük faizler, para bolluğu biraz olsun küçülen ekonomilerin ayağa kalkmasını sağladı.
Ama restoranlara, kafelere yani yeme içme sektörüne “Kapatın, sadece paket servisi ylapabilirsiniz” dedik.
Sadece biz değil, birçok ülke benzer kapatmalara gitti.
Ama Avrupa’da bir önceki yılın cirosunun yüzde 75’ine kadar devlet yardımları yapıldı.
Bu da sektörün ayakta kalmasını sağladı.
Paket servisiyle restoranlar ayakta kalamaz.
Cirolarının sadece yüzde 5’ini yapabiliyorlar.
Kısa çalışma ödeneği kullanabilenler kullanıyor, kirasını erteleyebilenler erteliyor, kredi bulabilenler kullanabiliyor.
Sektörün yeni yılın ilk günlerinde beklentileri var.
Daha önce de önermiştim.
AVM’lere HES koduyla girilebiliyor, restoranlara da girilebilir.
Ve bu acilen uygulanmalı.
Yoksa sektörün büyük oyuncuları bile çok zorlanacak.

Haberin Devamı

 
Kesin değil ama
ideale yakın çözüm

HES kodu da tartışılan bir konu...
Ama bu dönem için ideal bir çözüm bulmak gerçekten zor.
Ben her şeye rağmen HES kodunu çözümün en önemli anahtarı olarak görüyorum.
Pandemi aşılarla da bitmeyecek.
Çünkü anlaşılıyor ki; altı ayda bir aşı olacağız.
Ve belki de Kovid 19’u dört beş yıl daha çok konuşacağız.
Bunu bekleyemeyiz.
Hayatı bir şekilde açmalıyız.
Maskemizi takarak, mesafeleri koruyarak restoranlara gidebilmeliyiz.
HES kesin değil ama ideale yakın bir çözümdür.

 
Sektöre nefes aldırılmalı

YEME içme sektöründe iflaslar bir süreliğine durdurulmalı, ertelenmeli. Kamu bankaları aracılığıyla kredileri ve çekleri yeniden yapılandırılmalı. Sektöre en azından 2021 Haziran’ına, daha doğrusu normale dönülünceye kadar nefes aldırılmalı.

Haberin Devamı

  
Sen de bizim şampiyonumuzsun Emir

EMİR’in dediği gibi babası bir şampiyondu.
İzmirspor’da oynarken fırtına gibiydi. Genç milli olduğunda da harikalar yaratmıştı.
Diş hekimliği yaparken spordan hiç kopmadı.
Altay’ın sportif direktörlüğünü yaptı, uzun yıllar da spor yazarlığı yaptı.
Bana göre Hasan Elidemir asıl gönüllerin şampiyonuydu.
Çok sevilir, çok sayılır, har zaman aranırdı.
Dostluğunu, sohbetini, efendiliğini hiç unutmadım.
O yüzden MasterChef’te Emir’i izlerken sanki Hasan Elidemir karşımdaydı.
Olduğu gibi, içinden geldiği gibi konuşuyordu Emir...
Doğal, samimi ve ışıltılı...

HES koduyla birlikte restoranları açalım

MasterChef’i izlemiyordum ama inanın benim gibi birçok İzmirli Emir’i izlemek için ekran karşısından ayrılamadı.
Bana göre Emir çok başarılıydı.
Yaratıcı, özgün, gelenekselle moderni iyi yorumlayan...
Emir finale kalamadı, üçüncü oldu.
Ne fark eder ki...
Bizim şampiyonumuz Emir’di.
Çok daha iyi şeyler yapacağını biliyorum Emir’in...
Ve gecenin sonunda söylediği sözler hepimizi çok etkiledi.
“Ben kendime bir söz vermiştim. MasterChef finaline geldiğimde eksik olan yönüme çalışacağım ve onu yapacağım diye. Ama ben eğer o baklavayı açamıyorsam kupayı almaya hak kazanmıyorum demek ki. Belki büyük bir risk ama benim içim rahat etmezdi. Onlar finalde olmayı hak ediyormuş. Annem üzülecek birazcık. Beni kadınlar yetiştirdi ama babamın oğluyum. Babam bir şampiyondu. Onun gibi olmak istiyordum. Ne mutlu bana ki bir sürü sevenim oldu.”
Evet Emir...
Baban bir şampiyondu.
Zaten Hasan’ın oğlusun, onun gibisin...
Onu tanıyanlar ve sevenler o ekranda bunu gördü, fark etti.
Ve annen Yücel, üzülmez merak etme...
Gurur duyulacak bir oğlu var çünkü...
Sen de bizim şampiyonumuzsun.

Yazarın Tüm Yazıları