Hepimizi şaşırtan ayrıntılar

Denir ya “7 kuşak İzmirliyiz” diye; işte öyle bir ailenin ferdi olmama rağmen benim o bölgeye ilk gidişim.
Bu okulu Türkiye birkaç gündür çok fazla konuşuyor.
Fotoğrafları görmüşsünüzdür.
Her odadan ayrı bir ayrıntı çıktı, her detay hepimizi şaşırttı.
Fetullah Gülen’in İzmir’de olduğu dönemde bu okulun beşinci katında kaldığı söyleniyor.

***

Banu ve Tolga’yla okulu gezmek için Milli Eğitim Müdürlüğü’nden izin aldık.
Okul Müdürü kaldığımız o yarım saatte bize rehberlik etti.
Bizden önce İzmir Emniyeti Mali Şube ekipleri binanın tamamını incelemiş ve raporlarını hazırlamış.
Burası eskiden ne geçiyordu.
“Okul...” değil mi?
Ama katlarda dolaşınca, o gizlenmiş odaları, salonları, bölümleri görünce buranın sadece okul olmadığını anlıyorsunuz.
Ayrıntılara girmeyeceğim.
Zaten haberi önce Anadolu Ajansı, sonra da Doğan Haber Ajansı servis etti.
Hangi odada nelerin bulunduğu, aslında bulunan eşyaların ne anlama geldiğini bu haberlerde yer verdiler.

***

Benim bugün söylemek istediğim ise farklı bir şey...
Tolga Tanış; Washington gibi dünyanın siyasi başkentinde gazetecilik yapıyor.
Dolayısıyla kritik bir görevde...
Türk Amerikan ilişkilerini de en iyi bilen ve tahlil eden gazetecilerden biri...
Tolga’nın da, benim de bu okulu ilk ziyaretimiz...
Gördüğümüz ayrıntılar bizi şaşırtmadı; çünkü 15 Temmuz gecesi gerçek yüzünü gösteren bir terör örgütü vardı.
Ve bu hazırlıkların ayrıntıları da bu odalarda, okullarda gizliydi.
İkimiz de aynı şeyi düşündük.
Bizim değil bu okulları, bu görüntüleri Avrupa’nın, Amerika’nın görmesi lazım.
Onların gördüğü okulların ön tarafı ama binalar sınıflardan ibaret değil.
Aslında birçok kişiye, çevreye de benzer algı operasyonları yapıldı.
Bu örgütlenmenin eğitim odaklı bir hareket olduğu dile getirildi.
15 Temmuz gecesi kanıt arayanların aslında hiç zorlanmayacağını bu okullar da gösteriyor.

***

Tolga, bu ziyaretten sonra Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği’nin konuşmacı konuğuydu.
Orada da benzer bir yorum yaptı.
Dedi ki...
“Okulun içerisinde onlarca oda vardı. Onlarca toplantı salonu gördüm. Dolapların içine baktığımızda sallanan ipler vardı. Onları çekince gizli dolaplar ve odalar ortaya çıkıyordu. Bu saatten sonra Gülen’in okullarının bu boyutunu dünyaya göstermek büyük önem taşıyor...”
İşte diplomasinin sırrı da burada ortaya çıkıyor.
Onlar görmek istediklerini görüyorlar ya da öyle görmek işlerine geliyor.
Ama gerçekler çok ama çok farklı...
Tekrarlıyorum.
Bizler altındaki gerçeği biliyoruz.
Bu okulları asıl gezmesi gerekenlere buralarını gezdirmeliyiz.

Çocuklarımızın hayallerini çaldırmayalım

Tolga Tanış, Banu Şen ve ben okulu gezerken birbirimize baktık, şaşkınlığımızı gizleyemedik.
Arabaya bindiğimizde de sanki aynı cümlelerle şöyle dedik.
Bu ülkede eğitimi her şeyin önüne koymalıyız.
Sorgulayan, doğruyla yanlışı ayırt edebilen, evrensel değerleri bilen ve özümseyen, demokrasiye inanmış, vatan ve bayrak sevgisini hisseden...
Ve hayaller kuran çocuklar yetiştirmeliyiz.
Çocuklarımızın hayallerini çaldırmayalım.