Didim’de bir Finans Kamp

GEÇEN hafta Didim’de bir Finans Kampı’na katıldım.

Haberin Devamı


Türkiye’de finansal okur yazarlığın tam anlaşılabildiğini düşünmüyorum.
Son yıllarda epey mesafe kat ettiğimizi söyleyebilirim ama hala gidecek çok yolumuz var. Murat Sağman kampa davet etti; iyi ki de gitmişim. Benim için de hem öğretici, hem de yatırımcıların bilinçlenmesi adına önemli bir buluşma olduğunu gördüm.
Kamp Aydın Adnan Menderes Üniversitesi bünyesinde düzenlenmiş. Geçen yıl çok başarılı geçince bu yıl üç hafta üst üste yapılmış.
Projenin fikir babası Nazilli İİBF İşletme Bölümü, Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yusuf Kaderli... Kaderli’yi ekranlardan da tanırsınız.
Sermaye piyasalarının gelişmesi için katkı koyanlardan...
Bir ülkede sermaye piyasasının gelişimi için hem halka açık şirketlerin; hem de yatırımcı sayısının artıyor olması gerekir. Ancak piyasada gelişimin daha kalıcı olabilmesi için yatırımcı sayısının yanı sıra yatırımcı kalitesinin de artırılması gerekir.
Ama bizde öyle mi?
Yatırımcıların büyük bir kısmı analiz bazlı kararlar almak yerine tüyolarla, duyumlarla alım satım yapıyor.
Sonunun hayal kırıklığı olması çok normal...
Yusuf Kaderli diyor ki;
“Esas olan temel ve teknik analiz araçlarını birbiriyle harmanlayarak karar alabilen ve işlem yapabilen yatırımcı profilini yakalayabilmektir. Finans Kamp’ın amacı, sermaye piyasalarında yatırımcı kalitesini en üst düzeye çıkaracak bilgi ve donanımın piyasa katılımcılarına kazandırılmasıdır. Bir başka gaye ise, piyasada bilimsel bilginin özellikle orta ve uzun vadede ne kadar önemli ve geçerli olduğunun yatırımcılara benimsetilmesidir.”
Finans Kamp’ta klasik dershane eğitimi yok.
Farklı formatlar uygulanıyor.
Bir de profesyonel uzmanlarla bir arada olmanın keyfini yaşıyorlar.
Ve panellerle interaktif bir ortam yakalanıyor.
Bir kısmına katıldım.
Benim için de iyi oldu.

Haberin Devamı


Aslında çok yol kat ettik
daha iyisini de yapmalıyız

GAZETECİLİĞE başladığımda ekonomi dalını seçtim. Daha doğrusu ekonomiye yatkınlığım ve o alandaki boşluktan dolayı tercih ettim. 80’lerin sonunda gazetelerin ekonomi sayfaları neredeyse yoktu. Ekonomi haberleri farklı sayfalara dağıtılırdı. Para piyasaları da bu kadar gelişmiş değildi. Bugüne bakınca Türkiye’nin çok yol aldığını görüyorum. Şimdi gazetelerin yarısını ekonomi sayfaları oluşturuyor. Türk girişimcilerin dünyadaki başarılarını bütün dünya biliyor.
Sanayi bölgelerini, serbest bölgeleri geziyorum.
Hepsi dolu ve çarklar dönüyor.
Elbette daha iyisini yapmalıyız. Çünkü bu potansiyelimiz var.
Her fırsatta yazıyorum.
Dijital dönüşümü ıskalamamalıyız.
Ve elbette daha derin bir para piyasalarına sahip olmalıyız.
Finans Kampı’nda teknikler, rakamlar, grafikler, raporlar kadar Türkiye de konuşuldu.
Daha da konuşmalıyız.

Haberin Devamı


Profesyonellere güvenin

FİNANS Kampı’nda piyasaların yakından tanıdığı profesyoneller de vardı.
Cüneyt Paksoy, Murat Sağman, Mine Uzun, Işık Ökte, Mert Yılmaz, Berra Doğaner, Taner Özarslan, Güldem Atabay, Elif Gülay Yıldırım, Tuba Özay o isimlerden bazılarıydı.
Profesyonellerin piyasaların gelişmesinden gerçekten büyük katkıları var.
Özellikle ekonomi televizyonları bu konuda önemli bir misyon üstleniyor.
Yatırımcıları tavsiyem kulaktan dolma tüyolarla hareket etmemeleri...
Birikimler kolay olmuyor ve arkasında hep bir strateji gerektiriyor.
Küçük ya da büyük önemli değil; her bir kuruşunuzu iyi değerlendirmek zorundasınız.
Ama unutmayın kısa vadede borsadan, piyasalardan para kazanma hayali sonra bir hayal kırıklığına dönüşüyor.
Uzun vadeli düşünün ve profesyonellere güvenin.

Haberin Devamı


Ekonomiyle birlikte demokrasi

MURAT Sağman, Mine Uzun, Işık Ökte, Mert Yılmaz sahnede dünyadaki gelişmeleri değerlendirip Türkiye’yi konuştular. Hepsi de Türkiye’nin geleceğine güvenen, inanan isimler... Ben de onlara katılıyorum. Her fırsatta da yazıyorum.
İlave olarak şunu yazabilirim.
Ben güçlü ekonomiler için daha fazla demokrasiyi önerenlerdenim.
Daha doğrusu ikisinin de aynı anda güçlenmesinin refahı, kalkınmayı artırdığını düşünüyorum.
Demokrasilerin iyileştirici bir yanı da var.
Ekonomik sorunların olduğu zamanlarda bile demokrasilerin esnekliği, gücü, gelecek potansiyeli ekonomileri rahatlatıyor.
Her zaman söylüyorum.
Geçmişe baktığımızda Türkiye’nin daha iyi olduğunu görüyoruz.
Ama bize düşen, bize yakışan daha güçlü bir Türkiye yaratmaktır.
Ekonomi ve demokrasi beraber büyüdüğünde bu çok daha iyi oluyor.

Yazarın Tüm Yazıları