Bu ülkenin gençlerine iyi bakmamız gerekir

İstanbul’da üniversitede okuyor.
Üniversiteye başlayacağı günlerde pandemi olunca üniversite online eğitime geçti. Birçok arkadaşı gibi o da yaşadığı şehirden ayrılmadan derslerine girdi, sınavlarını verdi.
Bir buçuk yıldır eğitimini böyle sürdürüyor.
Aşılama artınca, pandemi daha kontrollü hale gelince ve hükümet eğitim konusunda daha kararlı olunca da üniversitelerde yüz yüze eğitim netleşmiş oldu.
Doğal olarak İstanbul’a ev bakmaya gitti.
Pandemi öncesiyle bugün arasında büyük farklar olduğunu Ediz’den dinliyorum.
Önce yurtlara baktı ama zaman kaybetmemek için kendine ev tutmaya karar verdi.
Tuttu da...
“İyi ki yazın ortasında gidip ev bakmışım ve tutmuşum” diyor.
Demek ki bugünlere kalsaydı ev de bulamayacaktı.
Çünkü gerçekten de kiralık ev sayısı o kadar az ki...
Benzer durum bütün büyükşehirlerde var.
Demek ki; Türkiye’nin bu konunun üzerine gitmesi gerekir.
Üniversitelerin kampüsleri içinde yurtlar açması en ideali...
O yüzden yurtdışındaki gibi geniş kampüsleri olan üniversitelere ihtiyaç bulunuyor.
Şehir üniversitelerinde bu imkanları yaratmak zor tabii...
Ama devlet bundan sonra kurulacak üniversitelerde bu şartları arayabilir.
Ya da mevcutların fiziki imkanlarını artırmak için yeni düzenlemelere gidebilir.
Şahsen ben de şehir dışında bir üniversite okuyacaksam, bu özelliklerin olmasını tercih ederdim.
İkincisi kentsel dönüşümü yaparken; yurt ihtiyacını da dikkate alarak teşvikler sağlanabilir.
Yık yap yerine sosyal alanlarıyla düzenlenmiş yeni bir kentsel dönüşüm anlayışına ihtiyaç olduğu bir gerçek.
Bu ülkenin gençlerine iyi bakmamız gerekir.

Nobel’i de almalılar

ALMANYA’da tıp dünyasının önemli ödüllerinden kabul edilen “Paul Ehrlich ve Ludwig Darmstaedter 2022 ödülü” yeni tip koronavirüs aşısını geliştiren Dr. Özlem Türeci, Prof. Dr. Uğur Şahin ve Prof. Dr. Katalin Kariko’ya verildi.
mRNA aşılarının önleyici, tedavi edici amaçlar taşıdığı ve tıbbın bazı alanlarında köklü değişiklikler başlatacağı düşünülüyor.
Türeci ve Şahin; bundan sonra da birçok ödül alacaktır.
Bence bu ikili Nobel’i de şimdiden hak etmiş durumda.
Salgından çıkışın en önemli haberini veren Biontech, bence bundan sonra da insanlık için önemli gelişmelere de imza atacak.
Elbette bizler de Türeci ve Şahin ile gurur duyuyoruz.

Bu yenilenme kente de iyi gelecek

İZMİR depreminin üzerinden neredeyse 1 yıl geçti. Özellikle Bayraklı, Bornova bölgesi depremden en çok etkilenen yerler oldu. Buradaki birçok bina hasar gördü. Bazıları yıkıldı, bazıları ise kentsel dönüşümü bekliyor. Orta hasar ve biraz üzerindeki binalarda oturanların tedirgin olduğunu biliyorum. Daha doğrusu bana gelen mesajlardan, kamuoyuna yansıyan açıklamalardan anlıyorum.
Devletin kentsel dönüşüme sıcak bakanlar biraz daha imkanlı ve uzun vadeli kredi sunulmasını bekliyor.
Anlıyorum ki; çoğu emekli ya da orta gelirli bu insanlar hayatları boyunca biriktirip aldıkları evlerinde oturmaya devam etmek istiyorlar.
Bu yenilenme onlara da, kente de iyi gelecek.

Bu aylarda Dalyan
Fethiye harika olur

EYLÜL ayında sıcaktan şikayet edenlere bir çift sözüm var.
Nasıl olsa yakın bir zamanda montları, kabanları giyeceğimiz güler gelecek.
Hatta bugünden itibaren sert düşüşler bekleniyor.
Ben eylül, ekim hatta kasımlarda güneşi her gördüğümde yüzümü oraya doğru çeviririm.
Siz de öyle yapın.
Hatta bu aylarda Ege’nin güneyi; özellikle de Dalyan, Fethiye, Sarıgerme, Göcek harika olur.
Ve hatta bir bahane uydurun ve oralara gidin.
İnanın o birkaç gün; sizin bütün bir kış idare etmenize yeter.

İkisi de sürpriz takım olur

ALTAY hiç de fena gitmiyor.
Mustafa Denizli dirençli, mücadeleci bir takım yarattı.
Topladığı her puan ikinci yarıda takımın kendini daha iyi hissetmesini sağlayacak.
Arada bir, iki takviyeyle Altay daha da iyi olur.
Ben Göztepe’yi de beğeniyorum.
Yıllardır istikrarlı bir kadrosu var.
Belki teknik direktör değişikliği biraz erken oldu ama bunun da Göztepe’ye faydalı olacağını düşünüyorum.
Göztepe’nin bir, iki haftaya daha ihtiyacı var.
Altay da, Göztepe de; bu yılın sürpriz takımları olmaya aday.

İlk maçta Alsancak stadındayım

HERgün önünden geçtiğim için Alsancak stadındaki gelişmeleri yakından takip ediyorum. İnşaat tamamlandı. Çevre düzenlemesine başlandı. Yakında son rötuşlar da başlar. Yani stat bitti gibi...
Yıllarca bu statta maçlar izledim. Aklımda unutulmaz maçlar, teknik adamlar, futbolcular var.
Alsancak stadı benim için çocukluk, gençlik demek...
İlk maçta ben de tribündeki yerimi alacağım.