Bu sektör Sepil’i bile küstürüyorsa

BİRKAÇ gündür Göztepe Başkanı Mehmet Sepil’in sözleri aklımda...

Haberin Devamı


Önce şöyle dedi;
“7 yıldır gururla üstlendiğim Göztepe Spor Kulübü Başkanlığı görevinden ayrılma kararı almış bulunuyorum. Kulübümüzü çok daha iyi noktalara getireceğine inandığım bu adımla yönetimde üstlenmiş olduğum tüm görevler bir icra kurulu tarafından yürütülecek olup, yeni bir yapı bayrağı devralana kadar yönetim sistemimiz bu şekilde devam edecektir. Göztepe’miz Türk futbolunun hepimizce malum olan çarpık yapısı içinde parlayan bir yıldız olarak kalmaya devam edecektir.”
Sepil’in bu kararı elbette spor camiasında ve İzmir’de sarsıcı bir etki yarattı.
Çok kişinin kendisiyle konuştuğunu, kararını gözden geçirmesi için ısrarcı olduğunu da biliyorum.
Ama kararı değişmedi.
Ve ikinci açıklaması da şöyle oldu;
“Başkanlığı bırakma kararım kesin. Hayatımda aldığım en zor karar. Kendi ayakları üzerinde duran bir Göztepe hayalim var. Ben bu kulüp için elimden gelen her şeyi yapacağım. Hiçbir Göztepeli’nin bundan şüphesi olmasın. Göztepe başkanlığı finansal olarak büyük bir yüktü ama büyük bir zevkle yaptım. Avrupa hayallerim vardı, hayallerimi tamamlayamadan ayrılıyorum.”
Aslıda benim tanıdığım Sepil; stresi iyi yöneten, hep uzun vadeli düşünen, günlük sorunlara takılmadan hareket eden biridir.
O yüzden kararının bir günlük öfke ya da değişen bir durumla ilgili olduğunu düşünmüyorum.
Bu karara gelirken her olayın bir birikim yarattığı çok açık...
Zaten satır aralarında da bunu görebiliyorsunuz.
Ben sporu sadece spor olarak görenlerden değilim.
Büyük bir endüstri ve giderek de büyüyecek...
Kentlerin, ülkelerin gelişiminde sanat kadar katkısı olan bir sektör...
Üstelik hızlı geri dönüşler de alabiliyorsunuz ve milyonlar bu sektörde çalışıyor.
Eğer amatör değilseniz, profesyonel atılan her adımın arkasında da güçlü bir finansal yapı arandığını da unutmamak gerekir.
Sepil gibi iş dünyasını iyi bilen, çok başarılı ve hayallerini gerçekleştirmek için büyük düşünen birini bile bu sektör küstürüyor ya da hayal kırıklığına uğratıyorsa hepimizin düşünmesi gerekir.

Haberin Devamı


Bir özür borçları var

İŞTE Fenerbahçe’nin başına gelenler...
3 Temmuz 2011 sabahı Çeşme’deydim.
Hiç unutmuyorum.
Son dakika diye verilen haberler sadece Fenerbahçe’yi değil, bütün spor dünyasını şok etkisinde bırakmıştı.
Kulübün başkanı ve bazı yöneticiler gözaltına alınmış, Türkiye’de yer yerinden oynamıştı.
Elbette üzücüydü.
Aziz Yıldırım sadece futbolun değil; birçok alana yatırım yapmış önemli bir başkandı.
Bana göre tesisleşmeye en çok önem veren başkanlar arasındaydı.
Şampiyonlukların sayısı önemli değildir hiçbir zaman...
Kulübün iddiası ve bunu sürdürmesi değerlidir.
Üzerinden 10 yıl geçti.
Aziz Yıldırım dahil birçok kişinin suçsuz olduğu ortaya çıktı.
Dün de 63 sanığa ağır cezalar verildi.
Fenerbahçe gibi milyonlarca seyircisi olan, mazisi bu kadar zengin bir başka camia olsa çok daha fazla zarar görürdü inanın...
Ve bugünün Başkanı Ali Koç haklı...
“Allah bugünleri Türkiye’ye bir kez daha göstermesin...”
Bir şey daha var.
O günlerde Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe başta olmak üzere birçok kişiyi eleştirenler; yerden yere vuranların çıkıp en azından bir özür dilemesi gerekmez mi?
UEFA dahil...

Haberin Devamı


Sinemada film izlemeyi çok özledik

OĞLUM Atlas’la özel günlerimiz var.
Kitap günü örneğin...
Bir o okuyor, bir ben...
Yürüyüş günü örneğin...
Bir Bostanlı sahiline çıkıyoruz, bir Kordon’a...
Tarih günü örneğin...
Bazen saat kulesine gidiyoruz, bazen Asansör’e çıkıp İzmir’i konuşuyoruz, bazen de Kemeraltı’nda geziyoruz.
Sinema, tiyatro günü örneğin...
Atlas sinemaya çok meraklı... Bir filmi sevdi mi, birkaç kere seyretsin istiyor. Sinemada olmayı, oradaki ritüeli o da ben de çok seviyoruz.
Şu pandemi var ya...
Çoğunu yapmamıza engel oldu.
Evde elbette sinema seyrediyoruz.
Ama sinemada olmanın keyfini gerçekten çok özledik.
Ve sinemalar yine kapalı...
Ne zaman, nasıl gideriz bilemiyorum.
Ama çok özlediğimizi yazmak istedim.

Haberin Devamı


Müzisyenler de isyanda

BAZI sektörler gerçekten çok sıkıntıda...
Yiyecek içecek sektörünün toparlanması için en az bir yıla ihtiyaç var. O da iyi iş yapabilir bir daha kapanma olmazsa...
Sinema sektörünün nasıl toparlanacağını bilemiyorum.
Çünkü açılsa bile yüzde 50 kapasite şartı getirecekler. Zaten bu pandemi travmasından sonra kapalı alanlara insanlar kolay kolay gitmeyecektir.
Müzisyenler artık isyanda...
Popüler sanatçıların yüksek kaşeleri aldatmasın; her müzisyen o yüksek rakamları alamıyor ki...
Üstelik popüler sanatçılar bile sıkıntılarını dile getiriyorlar.
Çünkü her biri onlarca kişiye maaş veriyor.
Orkestralar, yapım şirketleri, organizasyonlara bakanlar hepsi beklemede...
Gerçekten de pandemi hepimizi çok etkiledi.
Geçmişte sıradan bulduğumuz birçok şeyin aslında hayatımızı ne kadar zenginleştirdiğini şimdi anlamış olduk.

Haberin Devamı


Bir şehir mekanlarıyla güzel

BİRAZ Alsancak’ta yürüdüm, Kordon’da da...
Bütün mekanlar açık ve doluydu.
Aman dikkat diyorum.
Çünkü haziran, temmuz gerçekten önemli... Aşılar yaygınlaşmadan önce biraz daha dikkat etmemiz gerekiyor.
O boş mekanların önünden geçerken hüzünleniyordum.
Eski günleri özlemişiz.
Bir kenti güzel yapan birçok ayrıntı var.
Mekanlar da onlardan biri...
Ve Alsancak ve Kordon gözüme daha güzel geldi.

Yazarın Tüm Yazıları