Bir zirve ve bize hatırlattıkları

Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Örgütü Kültür Komitesi (UCLG) 2021 toplantılarını İzmir’de düzenleyecek.
Bu organizasyonun ben de danışma kurulundayım.
Benim için de önemli bir deneyim oldu.
Son yıllarda ülkelerin yarışı kadar şehirlerin de rekabeti var.
Ve hatta öne çıkan marka şehirlerin ülkeleri kadar ekonomileri var.
Bu şehirleri güzelleştiren sadece kentsel altyapıları değil elbette...
İçine kültürü, sanatı, sporu ve hayatın her alanını koymadığınız şehirlerin bir yanı hep eksik kalıyor.
UCLG Kültür Komitesi’nde kimler var bakar mısınız?
Buenos Aires, Lizbon ve Meksiko City eşbaşkanlığı, Barselona, Bilbao, Bogota, Jeju, Paris, Porto Alegre ve Roma da başkan yardımcılığını yürütüyor. Bir iki tanesi hariç hepsini gördüm.
Ve dönerken bu şehirlerin birçok açıdan bana iyi geldiğini hissettim.
Sizi bilmem ama bir şehri yaşamadan asla dönmem.
Hem de her yönüyle...
O zaman işte kitap okumuş kadar bilgi sahibi olarak dönüyor ve bir hayat deneyimi sağlıyorsunuz.
İzmir’in böyle bir deneyim yaşayacak olması, böyle bir kültür zirvesine evsahipliği yapacak olması o yüzden çok değerli...
Hep yazıyorum.
Türkiye yıllar içinde birçok alanda önemli başarılara imza attı.
Bana göre eksik kaldığımız yerlerin başında kentleşme geliyor.
Mimarisinden kentli üretmeye kadar eksiklerimiz çok...
Aslında önemli bir mirasın üzerinde oturuyoruz.
Ne kadar değerli olduğunu biliyoruz.
Bize düşen şimdi bu değerli önce kendimize, sonra dünyaya tanıtmaktır.
Bu zirveler işte bunu anlamak için bizlere fırsatlar sunuyor.

Hayat nasıl akacak merak ediyorum

DÜNYANIN birçok ülkesinden kültür elçileri İzmir’e gelecek.
Pandeminin artık kontrol altına alınacağı bir dönemde bu zirve ayrı bir önem kazandı.
Buradan verilecek mesajları ben de herkes gibi bekliyorum.
Çünkü önceden hazırlanmış bir metin yok.
Büyük çalıştaylarda olduğu gibi buradaki mesajlar üç gün içinde işlenecek konulardan çıkacak.
Salgın gibi hepimizi etkileyen günlerden sonra insanlar arası diyalog nasıl gelişecek, nasıl şekillenecek gerçekten merak ediyorum.
Şunu da biliyorum.
İnsan çabuk unutuyor.
Evde kapandığımız, hareket etmediğimiz o günler filmlere konu olacak, kitaplar yazılacak.
Ama hepimiz hayata kaldığımız yerden devam edeceğiz.
İşte nasıl şekillenecek, o hayatın akışı bize nasıl yansıyacak; bütün detayları merak ediyorum.
Bugün kavramsal gibi gözüken o yorumlar, bilgiler bir süre sonra pratik hayatın ta kendisi oluyorlar.
Ve biliyorum ki, böyle uzun süren olaylardan sonra hayat başka türlü akıyor.
Bu mesajların İzmir’den verilecek olması benim için değerli.

Konuşmamız gereken konular değil mi?

AFGANİSTAN’daki gelişmeler hepimizi yakından ilgilendiriyor. Demokrasinin zor bir rejim olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama daha iyisini öneren yok. Dünyanın demokrasiyi geliştirmesine, olgunlaştırmasına, güçlendirmesine ihtiyacı var. Bizim de öyle...
Ekonomiler büyüyebilir ama asıl refah demokrasilerin kök salmasıyla oluyor.
O yüzden İzmir’deki kültür zirvesinde seçilmiş konuları önemsiyorum.
İzmir’de şunlar konuşulacak.
İklim krizi, kültürel haklar ve topluluklar, toplumsal cinsiyet, yaratıcı ekonomi ve Kültürel çeşitlilik... Kültürel miras ve diplomasi, erişilebilirlik, engeller ve eşitsizlikler...
Tam da dünyanın konuşması gereken kavramlar değil mi?

Tam onay geldi
şimdi ne diyecekler

PFİZER BioNTech’in geliştirdiği Kovid-19 aşısı, ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından “tam onay” aldı.
Aşıya sıcak bakmayanların en önemli tezi bu konuydu.
Yani en yaygın kullanılan aşının acil kullanıma izin verilmiş olmasıydı.
Şimdi yorumlara bakıyorum yine başka alanlara meseleyi kaydırıyorlar.
Ben bilime inanıyorum.
Aşılara da inanıyorum.
Ve bu onaydan sonra kafalardaki soru işaretlerinin de azalmış olmasını umut ediyorum.

Yeni bir mutasyon mu

TÜRKİYE’de ilk aşı olanlardanım. Geçen yılın aralık ayında ikinci aşımı olmuştum. İki Sinovac’tan sonra bir de Biontech oldum. Biz gazeteciler çok sık seyahat ediyoruz. Gerçi bu dönemde yurtdışı geziler neredeyse hiç olmadı. Ancak aşılama oranı arttıkça geziler de başladı. Ben seyahat öncesi dördüncü aşımı da olacağım. İki Sinovac, iki Biontech... Buna rağmen virüsün hala yaygın olduğunu unutmayalım. Yani aşı olsanız bile bu virüs bulaşıyor. Deltadan sonra yenileri de çıkacaktır.
Nitekim İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, koronavirüs vakalarında henüz kesinliği tam sağlanamasa da tanımlanamayan yeni bir mutasyon görülmeye başladığını söyledi. Çamlı, İzmir’de tanımlanamayan grubun başlangıçta yüzde 20’lerde iken son günlerde yüzde 40’lara kadar yükseldiğini ifade ediyor.
Aman dikkat...