Aşı olanların sesi daha gür çıkmalı

ANKARA Barosu Başkanı Erinç Sağkan; “Yasal bir düzenleme olmaksızın sınırlandırma mümkün değildir. Kamusal hizmetlerde aşılı ya da aşısız vatandaş ayrımı yapılamaz. Özel sektör alanına giren konularda makul ve ölçülü tedbirler alınabilir” diyor.

Haberin Devamı


Aşı konusunda ben de yasal bir düzenleme yapılmasından yana değilim.
Aşı olmak istemeyen olmayabilir.
Ancak aşı olmayan da sosyal hayatında bazı kısıtlamalara takılacağını bilecek.
Tabii aksi görüşler de var.
Örneğin Prof. Ersan Şen; “Aşı yaptırmayanların belli hizmetlerden yararlanmaları veya belirlenen yerlere giriş çıkışları engellenebilir. Zorunlu aşı uygulamasının getirilmesi mümkündür. Anayasaya aykırılık oluşturmaz” diye bir yorum yapıyor.
Yani bütün dünyada hukukçular da ayrışıyor.
Belki de bu konu sadece Türkiye’nin inisiyatifine de bırakılmamalı.
Örneğin Dünya Sağlık Örgütü üst çatı olarak bazı yeni önlemler önerebilir, devletler de ortak bir yol haritası çizebilir.
Çünkü pandemi giderek dünyanın dengesini bozan bir hale dönüşüyor.
Aşı olanlar kapanmamak, hayatlarına devam etmek istiyor.
Ve aşı karşıtları ya da aşıdan çekinip olmayanlar yüzünden eski hayatlarına geri dönemiyorlar.
Ağustos ayında devletler bir karar vermeli.
Sonbahara bu yeni düzenlemelerle girilmeli.
Ve evet...
Aşı karşıtlarının sesi daha fazla çıkıyor.
Bana göre tam tersi olmalı.
Şimdi aşı olanların konuşması gerekir.

Haberin Devamı


Gerekirse kapanalım ama
çocukları okula yollayalım

EĞİTİMLE ilgili çalışmalar yapılıyor. Bazı senaryolar üzerinde çalışıldığını biliyorum. Vaka sayıları artınca yarı online, yarı üniversitelerde eğitim ya da yüzde 60’a 40 gibi egzersizler de yapılıyor.
Pandeminin seyri bunu gösterecek.
Ama tekrar ediyorum.
İlköğretimden liseye kadar okullarımızı yüz yüze ve her gün açık tutmalıyız.
Açalım demiyorum; açık tutalım diyorum.
Bunun için devlet bir seferberlik yapmalı.
Gerekiyorsa herkes kapanmalı ama çocuklarımız okullarına gitmeliler.
Öğretmenlerimiz ve okul personeli görevlerinin başında olmalı.
İki yıldır online eğitim alan çocuklarımızın eksikleri çok...
Üstelik o yaşlarda en fazla ihtiyaç duydukları arkadaşlıklardan da uzaktalar.
Ne yapıp edip çocuklarımızı okullarında tutmalıyız.


Alaçatı meselesi

HER gün birçok dost, okur arıyor ve şikayet ediyor.
Yazın ilk günlerinde daha kontrollü müzik sesi vardı. Bayramla birlikte o duvar delinmiş oldu.
Evet; açıyorlar, hem de sonuna kadar açıyorlar.
Gece 24’ü biraz taşan saatte müziği kısıyorlar ama galiba bu işletmeler söyleneni de anlamıyorlar.
Ne demişti Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran...
“Sokağa taşmayan müzik istiyoruz...”
Taşmaya başladılar ve bildiğimiz Alaçatı başka bir yere dönüşüyor.
Yine uyarıyorum.
Yanlış yapıyorlar.
O müzikle daha fazla müşteri topladıklarını düşünüyorlar.
Oysa yanılıyorlar.
Bir daha gelmemek için gidenler asıl Alaçatı’nın müşteri kitlesi...
Ve ne yazık ki; fabrika ayarlarına döndürmek düşündüğümüzden daha zor olacak.

Haberin Devamı


Şirketleşme bence şart

KARŞIYAKA’nın transfer yasağı var.
Ve beşinci sezondur aynı yerde; üçüncü ligde oynuyor.
Fikstüre bakınca içim acıyor.
Karşıyaka olmaması gereken bir yerde...
Üst üste üç sezon küme düşen bir takımdan üst üste çıkış bekliyoruz.
Bu da transfer olmadan olmayacak.
Çünkü mevcut kadro da yoruldu.
Sezon başında şirketleşme hamlesi vardı ama olmadı.
Ben yine tekrarlıyorum.
Sadece Karşıyaka değil; bu durumdaki her kulübün şirketleşmeye gitmesi gerekir. Bunu da camia kendi içinde yapmalı. Geleneksel yapılar tek kişinin sponsorluğunu, sahipliğini kabullenemiyor. O zaman da sonuç alınamıyor.
Karşıyaka bir karar vermeli.
Basketbolun öne çıktığı bir kulüp olabilir. Karşı değilim. Ama o zaman futbolu unutup başka bir yol izleyeceksiniz. Yok; futbolsuz olmaz diyorsanız.
O zaman bu büyük camia da gereğini yapmalı.

Haberin Devamı


New York’tan al haberi

BU pandemide en kötü sınavlardan birini Amerika verdi. Ve New York’ta hayat resmen durdu. Aslında ekonominin sembol kentidir New York... Kapanmalardan dolayı ekonomisi çok zarar gördü ve ölümler de can sıkıcıydı. Biden’ın seçilmesiyle güçlü bir aşı kampanyası başlatıldı. Sonuçları da hızlı alındı. Her yer açıldı hatta maskeler de atıldı. Ama aşılanmakta direnenlerden dolayı iki doz aşı olanların bile yeniden maske takmaları isteniyor. Ben pandemiden beri izlediğim şehirler var. New York, Paris, Berlin, Brüksel o şehirler arasında... Ve ne yazık ki; onlardan bizden bir, buçuk ay önden gidiyorlar. Oralarda ne oluyorsa bizde de o oluyor.
Ben maske takmaya devam ediyorum. Mesafemi koruyorum. Ama kişisel gayretler bir yere kadar...
Maskeye geri dönen New York, yakında yeni tedbirleri hayata geçirir. Sizler de izleyin ve olacakları tahmin edin.

Yazarın Tüm Yazıları