Ziyaret sitemi

Başkent’in her biri Türkiye’nin pek çok ilçesinden büyük Çankaya, Keçiören, Yenimahalle, Etimesgut, Sincan, Altındağ, Mamak ve Gölbaşı’nın yerel yöneticilerinin ardından turumuzu Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la tamamladık.
Bayram tatilinin sona ermesiyle ilgiyle okunacak yazı dizimizi okuyucularımızla buluşturacağız.

* * *

Mansur Yavaş’la sohbetimizden elbette bu köşeye bir kaç başlığı ayırmamak olmaz. Başkent’te çok söylenen ama bir türlü hayata geçirilemeyen ‘ortak akıl’ meselesini hatırlatarak, “Geçmiş yıllarda belediye başkanlarını parti farkı gözetmeksizin bir arada kenti konuşurken göremedik. Sizin döneminizde nasıl olacak?” diye sordum Yavaş’a.
İşte yanıtı:
* Seçimden önce hangi partiden olursa olsun 25 belediye başkanı ile birlikte hareket edeceğiz dedik.
* Geçmişte 25 belediye başkanının bırakın Ankara’yı konuşmayı bir masada oturup yemek bile yemediklerini eleştiriyorduk. Biz aynı noktadayız.
* Söz konusu Ankara olunca parti farkı filan aramıyoruz. Ama en azından herkesin asgari nezaketi yerine getirmesi gerekir.

* * *

* Büyükşehir olarak hepsine elimizi uzatıyoruz. Ama nezaketen Büyükşehir Belediye Başkanı’na gelip, ‘hayırlı olsun’ demeleri gerekir.
* Bugüne kadar CHP’li belediye başkanları dışında gelen olmadı. Belediyelerle takışmayalım, beraber yönetelim istiyoruz. Bir an evvel vatandaş hizmete ulaşsın, bizim arzumuz o.
* ‘Büyükşehir Belediyesi’nin görevi ya da ilçe belediyesinin görevi’ gibi tutumumuz yok. Önceden öyleydi. ‘İlla biz yapacağız’ anlayışı vardı. Şimdi öyle bir şey yok. Önemli olan o hizmetten vatandaşın bir an evvel yararlanması.
* Benim de yetki alanımda olsa bir ilçe belediye başkanı ‘Ya ben şunu yapayım’ diyorsa hiçbirisine engel olmam.

4 BİN 500 RANDEVU BEKLEMEDE

Yavaş’la sohbetimizde randevu trafiğinden de bahsetti: “Şu anda 4 bin 500 kadar randevu bekleyen kişi veya kurum var. Görüştüklerimiz hariç...
Bu arada biz belli kuruluşlarla görüşmek durumundayız, sunumlar yapılacak. Projelerle ilgili hazırlıklar yapmamız lazım, gün yetmiyor. Seçildiğimiz günden beri gece 2’de yatıp sabah 8-9’da belediyeye geliyoruz, zaman yetmiyor. Ziyaretlerle ilgili haftanın belli günlerini ayıracağız, onun dışında Ankara’ya konsantre olmamız lazım. Vatandaşları da anlıyorum, müteşekkiriz bu ilgiye. Kimileri sarılmak istiyor, kimilerinin haklı olarak iş talepleri var. İş konusunda istihdamı artırıcı projelerimiz olacak. Görüşemediklerimiz kusura bakmasınlar, onlara dönüş yapıyoruz ilerleyen zamanlarda bir araya geleceğiz elbette.”

* * *

Yavaş, “Ankara’yla ilgili proje hazırlıklarınız ne zaman bitecek?” sorusunu da şöyle yanıtladı: “Gördüğüm kadarıyla 8-9’uncu ayı bulacak. Çünkü daha önceden meslek gruplarıyla yaptığımız görüşmelerde tespit ettiğimiz bazı talepler, istekler ve çözümleri vardı. Hayvan haklarından, kırsal kalkınmaya, ulaşıma kadar görüşlere başvuruyoruz ve gönüllüleri de mutlaka sivil toplumu da işin içerisine katıyoruz. Ankara için bu yaz hazırlık dönemi olacak.”

KENT GAZETECİLİĞİ TARAFLIDIR

‘Gazetecilik’ mesleği, her dönem tartışma konusu olmuştur.
Fakat.
‘Şehir/kent gazeteciliği’nin yeri ve duruşu farklıdır, kentten taraftır.
Çünkü önceliği, o kentin yaşayanları...
Ve haliyle de okurlarıdır.
* * *
Hürriyet Ankara’nın, “Kalem Sizin, Söz Sizin” diyerek okurlarıyla kentin nabzını tutan köşesi malumunuz.
‘Burada Okur Yazar’ adlı bu köşeyi, Hürriyet Ankara Yazıişleri Müdürü Fatih Tekeci, 1 Kasım 2013’ten bu yana büyük bir titizlik ve özveriyle kaleme alıyor.
Bir nevi, kente ayna tutuyor.
* * *
‘Okur-kent gazetesi’ birlikteliğinin etkisini ve gücünü geçen hafta bir kez daha gördük.
Fatih Tekeci’nin, tebligatların yapılmaya başlandığı ilk günden bu yana Hürriyet Ankara okurlarının şikâyetlerine yer verdiği ‘asfalt katılım bedeli’ konusunda önemli bir adım atıldı.
Bu konuyu seçim vaatleri arasına da alan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, ‘asfalt katılım bedeli tahsilatının durdurulduğunu’, ‘tapulara konulan şerhlerin kaldırıldığını’ açıkladı ve “Ödeyenlerle mahsuplaşmaya gideceğiz” dedi.
Yavaş, “Mahsuplaşma nasıl olacak?” sorusunun yanıtını da cuma akşamı basın mensuplarıyla bir araya geldiği iftar programında verdi.
Şöyle dedi:
“Vatandaşın bundan sonra ödeyeceği emlak vergisinden düşülecek.”
* * *
‘Kentini Yaşayan Gazete’ Ankara Hürriyet...
Tarafı hep, kentten ve kentliden yana.

BİR ELEŞTİRİ BİR ALKIŞ

Sadece Ankara’da değil, Türkiye genelinde kent içindeki hız sınırı meselesi çok tartışılır.
Başkent’te bir dönem saatte 50 kilometre hız sınırı vardı sonra 70’e çıktı, şimdilerde 82. Ama her yerde değil. Bazı yerlerde 50 bazısında 82...
Sürücüler ise nerede 50, nerede 82 takip edemiyor. En azından ana arterlerde sabit bir hız sınırı tercih edilmeli. Hem akıl karışıklığı oluyor hem de küçük hız ihlallerinde -trafik canavarlarından bahsetmiyorum- orantısız cezalar geliyor. Özellikle son dönem çevremden sık sık ‘4 şeritli yolda saatte 80 kilometre hızla 500 liraya yakın ceza edim, 100 kilometre hızla 1002 lira yazmışlar’ benzeri şikayetler alıyorum. ‘Trafikte hız felakettir’ katılmamak elde değil. ‘Alkollü araç kullananı da bilinçli olarak kendisini ve trafiktekileri tehlikeye sokarken yakalananları hapse atsınlar’ itirazım yok...
Ancak Başkent Ankara’da 3-4 şerit, gidiş-geliş olan bulvarlardaki hız sınırıyla ilgili birbirinden farklı uygulamalara da ‘çok doğru’ demek ‘çok doğru’ olmaz...

* * *

Emniyet’in bir trafik uygulamasını eleştirirken, bir tavrını da alkışlayalım. Geride bıraktığımız hafta Mamak Belediye Başkanı Murat Köse’yle sohbetimiz esnasında bilmediğim bir numara ısrarla aradı. 4. aramasında telefonu açtım ve isminin -yanlış anlamadıysam- Fatih Yapan olduğunu söyleyen bir trafik polisi nazik bir ses tonuyla, “Beyefendi aracınız bulunduğu yere dik park edilmiş. Yan park yapılması gerekiyor hemen çekebilecek bir yerdeyseniz ceza kesmeyeceğiz” dedi. Ümitköy’de trafiği tehlikeye sokmasa da yanlış park etmiş araç sahiplerine plakalarından ulaşarak telefonla ‘bir şans’ verilmiş olması elbette fazlasıyla ‘vatandaştan yana’ bir tutum...