Artık iki yakın arkadaş olduklarını düşünmeye başlayacağım neredeyse.
Böyle bir hız görmedim, vallahi bravo!
Ne diyeyim, öyle ya da böyle Beyonce koleksiyonlarının ilk paylaşımları Demet Akalın’dan geliyor.
Demo arkadaş olup da saklıyorsan bozulurum söyleyeyim sana...
Yakışmadı Alpay hiç yakışmadı
Günlerdir sosyal medyadan olsun, gazetelerden olsun sürekli karşıma düşüyor Alpay’ın Sanat Güneşi Zeki Müren hakkındaki sözleri...
◊ Neymiş; 10 tane kulağı olsa dinlemezmiş Zeki Müren’i! Eminim ki senelerce dinledin, eminim ki sahnesinde sana da yer versin diye sahne arkalarında bekledin.
◊
Nammos Beach-Restaurant: Yunanistan’ın yazlık adası Mikonos’un ve Fransa’nın meşhur kayak merkezi Courchevel’in en popüler mekanı Nammos, Dubai’de de en çok tercih edilen yerlerin başında geliyor. Müziğin olmamasının dezavantajını verdiği hizmet ve yemek lezzetiyle kapatmayı başarıyor. Bakalım yaza eğlence adası Mikonos da bizlere hizmet verebilecek mi...
Sal at Burj Al Arab: Şehrin neredeyse simgesi haline gelen otel Burj Al Arab’ın sahil kısmında plaj-restoran olarak hizmet veren mekan, tam Güney Fransa mekanları havasında. Önündeki kumsaldan denize girip ya da havuzunda güneşlenip öğle yemeğinizi Sal’da yiyebilirsiniz.
Ce La Vi Restaurant: Dubai’nin yeni otellerinden Address Sky View’un 54’üncü katında, sonsuzluk havuzunun yanında yer alan Ce La Vi, ambiyansı ve şık mimarisiyle popüler mekanların başında. Singapur’daki meşhur Marina Bay Sands otelinin aynısı. Havuz kenarı, Dubai manzarasıyla yüzmekten çok sizleri fotoğraf çekmeye zorlar...
Tasca by José Avillez: Mandarin Oriental Jumeira’nın roof (çatı) katında yer alan restoranda gün boyu havuz başında güneşlenip masalarda yemeğinizi alabilirsiniz. Portekiz mutfağına sahip mekana rezervasyonsuz gitmeyin.
Drift Beach: One&Only Royal Mirage Otel’in içinde yer alan mekanda sabahtan akşama kadar keyifli bir gün geçirebilirsiniz. Ya da akşam için rezervasyon yaptırıp bir şeyler içmeye gidebilirsiniz. İki türlü de keyif almanız mümkün.
Sah El Nom: JBR Bluewaters bölgesinde yer alan, Lübnan-Suriye mutfağına sahip restoranda öğlen ve akşam yemekleri esnasında yer bulmak neredeyse imkansız. Bulgur pilavı üstünde et sote ve yanında yoğurt aldım, muhteşem bir ikiliydi!
Siddharta Lounge:
Bütün dünyadan insanlar, soluğu havanın 26 derecelerde olduğu Dubai’de alıyor.
Şehrin doluluk oranı yüzde 98’ler civarında.
Restoranların hepsi açık ve masalar sosyal mesafe kurallarına göre düzenlenmiş.
Mekanlarda 3 metre kuralına kesinlikle uyuluyor.
Maske, Dubai’de mecburiyet ötesinde desem abartmış olmam.
Arabadan inip restorana yürürken maske takmayan bir arkadaşımın 3 bin dirhem (700 dolar) ceza yediğini gözlerimle gördüm.
Sokakta ve iç mekanlarda maskesiz gezmek kesinlikle yasak.
Bir arkadaşım, geçtiğimiz günlerde Fransa’nın kayak merkezi Courchevel’deki popüler bir otelde oda ayırtmak için bir rezervasyon sitesine girmiş.
Planladığı tarihleri sayfaya girdiğinde, karşısına haftalık 30 bin euro gibi bir fiyat çıkmış.
Fiyatı garip bulan arkadaşım, ödemeyi askıya alıp hemen otelle irtibata geçmiş.
Otelin rezervasyon ekibi siteye ödeme yapmamasını, yoksa dolandırılacağını söylemiş.
Ayrıca söz konusu odanın haftalık değil, gecelik fiyatının 30 bin euro olduğu belirtilmiş.
Derin bir “oh” çeken arkadaşım ve eşi, bu yılki tatillerini askıya almaya karar vermiş. Diyeceğim şu ki, “rezervasyonu şimdiden yaptıralım, pandemi bitince gideriz” diye heyecanlanmadan önce dijital dolandırıcılara dikkat edin.
Statham’a niyet dublöre kısmet
Biliyorsunuz ünlü yıldız Jason Statham, yeni filminin çekimleri nedeniyle bir süredir eşi ve çocuğuyla birlikte Antalya’da.
Sonra baktım InStyle dergisinin ocak sayısına “Yeni yıl yeni yüz” başlığıyla kapak olmuş.
Dior’lar içindeki genç kızımızla ortak arkadaşlarımız vasıtasıyla tanışmak istedim ve kahve için sözleşip buluştuk.
Ben sordum, o anlattı.
Özel bir üniversitede pilotaj eğitimi alıyormuş ve en büyük hayali pilot olmakmış.
Best Model seçilmiş.
Şimdi de bunların yanında oyunculuk eğitimi alıyormuş.
Birçok yapımcının markajına girmiş bile.
◊ Hadise’yi basın toplantısında yakalayan arkadaşlarımın hemen konuyu Kaan Yıldırım’a getirip ağzından “Barıştık” kelimesini alması...
◊ Sıla’nın şef Hazer Amani’yle boşanma duruşmasının ardından adliyeden kendinden emin ve cool bir şekilde çıkması... (Hoşuma gitmedi değil!)
◊ Oğuzhan Koç ve Demet Özdemir’in magazin gündemine bomba gibi düşen aşk haberleri ve sosyal medyadaki fingirdemeleri...
◊ Kerem Bürsin ve Hande Erçel’in uzun zamandır aşk dedikodularıyla gündeme gelmelerine rağmen hâlâ iyi partner olup rol aldıkları dizinin reytingine katkı sağlamaları...
◊ Serenay Sarıkaya’nın aşk defterini askıya alıp ortadan kaybolması...
(Bence güzel bir işle dönüş yapacak, demedi demeyin!)
◊ Şeyma Subaşı’nın Mısırlı aşkıyla gözlerden uzak yaşadığı aşkı... (Ben çok yakıştırdım ikisini. Bu ilişki uzun sürer bence...)
Tuba’nın dönüşü
Kadir Doğulu’ya “Sokakta neden maske takmıyorsunuz?” diye sorulmuş.
“Virüsün havadan bulaştığına dair kanıt yok. O yüzden sokakta tek başıma yürürken maske takmıyorum” diye manasız bir açıklama yapmış.
Sözleri binlere, hatta milyonlarca kişiye ulaşan ünlü isimlerin mikrofon uzatıldığında böyle düşüncesizce konuşması şaşırtıcı değil mi sizce de?
Bu tarz açıklamalar sırf ilgi çekmek adına yapılıyor diye düşünüyorum açıkçası...
Sevgili Kadirciğim, senin gibi kendini geliştirmeye çalışan, aklı başında bir insandan daha mantıklı bir açıklama beklerdim.
Virüsü bu kadar iyi tanıyorsan kesin ve net bulaşma yollarını bizimle de paylaş lütfen.
Aylardır sokaklarda maske takıyoruz. En azından “Kadir Abimiz yalnız yürürken virüs bulaşmaz dedi” diyerek maskeleri çıkarırız...
Dubai’ye mi gitsem, Alaçatı’ya mı, yoksa evde tek başıma kafamı mı dinlesem derken...
Kendimi Rize’nin Ovit Dağı’nda yeni açılan Ovit 2640 adlı butik otelde buldum!
Pandemi döneminde yurtdışına çıkamadığımdan memleketimin daha önce görmediğim yerlerine vakit ayırıyorum.
Bu durum hoşuma da gitmiyor değil...
Neyse, gelelim 2640 metre rakımlı Ovit Dağı’na...
Tarihte geçen Karadeniz ve Doğu’yu birleştiren ipek yollarından birisi olan bu güzide yerimizde kayak bilmiyorsanız kaymanız biraz zor.
Çünkü kayakçıların “bol kar” dedikleri kar tipi mevcut.
“Neresi sessiz sedasız? Sırf olayla geçen bir yıldı Cihanna! Hiçbir keyif almadık, yaşayamadık, canımızla uğraştık” dediğinizi duyar gibiyim.
Evet, hepimiz canımızın derdindeydik...
Hayattaki bütün önceliklerimizi geri plana attık...
Sadece sağlığımızı düşündük...
Amma velakin aşımız bulundu.
Yavaş yavaş aşılanmalar da başladı.
Demedi demeyin; 2021’in ilk çeyreğinden sonra hepimiz tekrar ayaklanacak, hayata karışacağız.
Enerjimizin yüksek, umutlarımızın zirvede olduğu bir yıl yaşamak dileğiyle.
Bir girip bakayım dedim, kendimi eğlenceli bir yayında buldum.
‘Ebo’ nick’li sosyal medya fenomeni İbrahim Tilaver, aylardır Justin Bieber’a güzel bulduğu kızların fotoğraflarını gönderiyormuş.
En sonunda Bieber dayanamayıp İbrahim’e cevap vermiş: “Neden sürekli bana kız fotoğrafları atıyorsun, ben evliyim!”
Bizim fenomen İbo, canlı yayında Justin Bieber’e şöyle yanıt yazdı: “Abi ben senin sayfayı not defteri olarak kullanıyordum. Mesajlarımı görmezsin diye düşündüm.”
Reynmen’in canlı olarak yayınladığı mesajlaşma olayı sırasında çok komik anlar yaşandı.
Reynmen arkadaşını kahkahalar atarak çekerken, bir yandan da ona “Artık İbrahim Bieber’sın, kendine gel!” diye takılmayı ihmal etmedi.
Bu olay yaşanırken takipçi sayısı 300 bin civarında olan İbo, bakalım bu hafta kaç kişiyi görecek.
Benim tahminim; 500 bini bulur.
Ünlü oyuncu geçtiğimiz günlerde kariyerinin yanı sıra hayvanseverliğiyle gündem oldu.
Dere, hayvanlara yardım eden gönüllülerin oluşturduğu iki sosyal sorumluluk platformunun tüm klinik borçlarını ödedi. Hayvanlar için yaptığı bağışla büyük takdir toplayan oyuncu, uzun bir aradan sonra zirvedeki eski günlerine döndü.
Özlemişiz seni Cansu Dere, bir daha ortalardan çok kaybolma...
Yerli Angelina
Kurucusu olduğu Umuda Koşanlar Derneği ile yardıma ihtiyacı olan çocuklar ve ailelere elini uzatan Gamze Özçelik’i ayakta alkışlamamak, takdir etmemek mümkün değil... Yaşadığı kötü günlerin ardından kendini maneviyata adayan Özçelik, bulunduğumuz zor dönemde bile birçok ülkeye elleriyle yardım götürüyor. Yaptığı yardımlarla Türkiye’nin Angelina Jolie’si olan Gamze Özçelik yolun açık olsun...
Kesenin ağzını açtı
◊ Reynmen’in yeni çıkardığı “Melek” şarkısının birden milyonlar tarafından dinlenip sevilmesi, aynı zamanda eleştiri yağmuruna tutulması... (Ne dersek diyelim başarılı bir şarkı olmuş.)
◊ Jülide Ateş’in, sunduğu programda konuğu Pınar Altuğ’a “Aldatan kadın mısın?” diye sorması ve “Sana ne, kime ne” cevabını alması...
◊ “9 Kere Leyla” filminin izleyiciler tarafından “beklentinin altında” bulunması ve bu konuda sosyal medyayı ikiye ayırması...
SERENAY GİTTİ DANLA GELDİ
◊ Serenay Sarıkaya tarafından boşaltılan şampuan markası tahtına Danla Bilic’in oturması ve bu konunun da insanları ikiye bölmesi...
(Öyle ya da böyle, markanın yeni reklam yüzü hayırlı olsun.)
◊ Seneler sonra ortaya çıkan dansçı Nez’in, kazıttığı saçlarıyla verdiği pozu “Depresyonda değilim, tam tersi çok mutlu ve sağlıklıyım” notuyla paylaşması...
◊
Tabii ki gençlik hatası...
Tabii ki ergenlik siniri...
Tabii ki henüz olgunlaşmamış olmanın verdiği kontrolsüzlük diyelim...
Ama geçmişte yapılan hatalar, en heyecanlı, en hırslı olduğun dönemde pat diye karşına çıkıveriyor işte.
Ve sonra final...
Üzüldük mü üzüldük sana, kızdık mı kızdık.
Ama bence sen kendine daha çok kızdın.
Benim eğlence tutkunu arkadaşlarımdan bazıları kapıları açık olan ülkelere gitti, burada kalanlar da parti yapmanın bir yolunu buldu.
Biliyorsunuz otellerin restoranlarına sadece konaklama yapanları almasından dolayı bu ara hafta sonları otellerde kalmak moda.
Şimdilerde kalabalık arkadaş grupları otellerde cuma gününden pazar gününe oda tutuyor. Partiler otel odalarında yapılıyor!
Yasak mı?
Hayır değil.
Hafta sonu yasaklarının gündemde olduğu şu dönemde maske ve sosyal mesafe kurallarına da dikkat ediyorsak sıkıntı yok.
Ama yine de çok dikkat edelim, korona artık dibimizde.
Ben de son günlerin çok konuşulan işi “Bir Başkadır”ı izledim.
Ne yalan söyleyeyim “Bir Başkadır”a merak duymamı sağlayan, Nihal Yalçın’ın diziyi ve başroldeki Öykü Karayel’in oyunculuğunu hedef alan sözleri oldu.
Yalçın’ın talihsiz ve bir o kadar egosantrik yorumuna karşılık diziyi çok beğendim, Öykü Karayel’in oyunculuğunu ise daha fazla beğendim.
Sakin bir şekilde ilerleyen dizide hikaye tam bir sinema filmi havasında işlenmiş ve farklı bir Öykü Karayel oyunculuğu var.
Öyle ya da böyle dizi ses getirmeyi başardı. Ben keyifle bitirdim.
Tüm dünyadan izleyicilerin ulaşabildiği platformlarda böyle başarılı Türk yapımlarının olması beni gururlandırıyor.
Berkun Oya’nın güzel yönetimiyle, günümüzde yaşanan ve kesişen birçok hayata dokunan bir dizi olmuş.
Bu köşede yazdığım olaylara konu olan çoğu kişiyi tanıyorum tabii ki ama yaşananlar hoşuma gittiği için isimlerle çok da ilgilenmiyorum açıkçası.
Şimdi anlatacağım olay ise popüler bir çiftimizin başından geçmiş.
Evin erkeği, arkadaşının tavsiyesi üzerine bir otele masaja gitmiş.
“Eşim şu an nerede acaba?” diye merak edip telefon takibine bakan karısı ise adamın masajları beyler arasında meşhur olan o otele gittiğini görünce çılgına dönmüş!
Kocasına bir türlü ulaşamayan sarışın hatun, hemen oteli aramış, “Hemen kocama ulaşın ve onu oradan gönderin. Aksi takdirde orayı basar sizi mahvederim!” diye avazı çıktığı kadar bağırmış.
Santraldeki kızımız korkuyla otelin masaj salonunu arayıp adamı oradan çıkarmalarını istemiş.
Genç adam durumdan
Yarklı inanç, kültür ve kimliklerin bir arada yaşadığı tarihi Kuzey Mezopotamya kenti Mardin’de bir hafta sonu geçirdim.
Yakın bir arkadaşımın doğum günü olması ve kendi takı markası Leija’ya çekim yapmak istemesi sebebiyle soluğu Mardin’de aldık. Buram buram tarih kokan şehirde sizleri kısa bir tura çıkarayım ister misiniz?
Buyurun bakın bakalım nerelere gittik 72 saatlik Mardin turumuzda...
◊ Deyrulzafaran Manastırı:
1932’ye kadar, 639 yıl boyunca tüm dünya Süryani Ortodoks cemaatinin patriklik makamı olan, 4’üncü yüzyıldan kalma bir yapı. Diyarbakır ve Mardin’in günümüzdeki metropolitliği.
◊ Kasımiye Medresesi:
Yapımına Artuklular tarafından başlanan ve 16’ncı yüzyılda Akkoyunlular tarafından tamamlanan abidevi İslam dönemi eseri.
Evet, herkes sezon bitti diye bakarken Kate Moss, Naomi Campell gibi bir dünya starımız ekim ayında soluğu Bodrum’da aldı.
Kim mi?
Rita Ora...
Bodrum Maçakızı Otel’de konaklayan ve dün itibarıyla başka bir lokasyona geçen Ora, keyifli birkaç gün geçirmiş güzide tatil bölgemizde.
Eee tabii gazeteci arkadaşlarımız artık Bodrum’da olmadığından haberimiz olmadı durumdan. Ama benim orada kalan arkadaşım Rita Ora ile yan yana alışveriş yapmış.
Duyar duymaz sayfasına girip baktım, lokasyon olarak İbiza ve Yunanistan’ı etiketlemiş ama bizim ülkemizi henüz etiketlememişti. Eee be Rita’cım, bütün yaz Bodrum’da, Maçakızı Otel’de eğlendik.
Geleydin şöyle temmuzda falan, beraber partiler yapıp gezdirseydik seni, daha çok eğlenseydin keşke...
Geçtiğimiz günlerde Arnavutköy taraflarında yeni açılan bir mekana kahve içmeye gittim.
Kapıda sıra bekleyen medeni insanlar arasında bir çift, yüksek sesle bağırıyordu: “Bizi burada bekletiyorsunuz, sizi sosyal medyada rezil ederiz!”
Merak ettim, kapıdaki yetkiliye sordum. Meğer o çiftin rezervasyondaki bekleme listesinde bile adları yokmuş, sadece bağırıyorlarmış...
“Sosyal medyada rezil etme” tehdidinde bulunan kızımızın sonradan adını öğrenip sayfasına baktım.
750 takipçili biri için verdiği tepki biraz fazla gibime geldi.
Cumartesi sabahı saat 10.00’da Arnavutköy sokaklarında yüksek sesle bağıracağına medeni şekilde sırada bekleyebilirsin sevgili ‘influencer’ kızımız...
Aman Allah’ım bir gün takipçi sayın yanlışlıkla binlere, milyonlara gelse İstanbul mekanları yandı demek!
Eskiyer yeni yerinde
Pandemi döneminde bile insanlar maskeli halde havaalanına ünlü oyuncuyu karşılamaya gitmiş, çığlıklar atıyorlardı.
Dün çıkan İtalyan magazin dergisi Chi Magazine’in kapağında da Can Yaman vardı.
Hem verdiği pozlar hem de “Tüm sırlarımı açıklıyorum” manşetiyle ülkede yeniden gündem olmuş oyuncu...
Geçtiğimiz günlerde bir İtalyan televizyonunda Can’ın katıldığı talk show’a rastladım.
Bizim ‘esas oğlan’ ana dili gibi konuştuğu İtalyancasıyla ve rahat tavırlarıyla tek kelimeyle müthişti.
Öyle ya da böyle Can bizi yurtdışında en iyi şekilde temsil ediyor.
Ne demek gerek biliyor musunuz; tebrikler Can Yaman, aynen devam.
Karantinada meşhur olunur mu?
Magazin dünyası en sığ dönemini yaşıyor gibi gözükse de bazı isimler gündem yaratmayı başarıyor.
Tabii bir de boyundan büyük cümlelerle gündeme gelen ünlüler var.
Mesela Burcu Binici... Geçen günlerde bir magazin polemiği esnasında gazeteci arkadaşımızı eleştirmek isterken kendisi eleştiri yağmuru altında kaldı.
Burcu kızımız eleştiri yaparken belaltı vurmamayı, daha seçici kelimeler kullanmayı öğrenmelisin.
Hemcinsine destek olurken daha duyarlı bir üslup benimsemelisin.
Eleştiri yaparken anne, baba ve hakaret üçlemine girdiğinde her zaman haksız duruma düşen sen olursun...
Bu dönemin öne çıkan ünlülerinden biri de Fırat Çelik... “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisinin ardından Fransa’ya yerleşen
ünlü oyuncu, yeğeniyle çektiği dans videolarıyla adından yeniden söz
ettirir oldu. Çok da iyi oldu, hem kendisini hatırlamış hem de diğer meziyetlerini görmüş olduk.
Şarkıcı mı bakıcı mı?
Bu karantina döneminde komik olaylar duymadan haftam geçmiyor desem yeridir...
Yeni çocuğu olan sosyetik güzel, bakıcı için bir danışma şirketinden kendilerine birkaç aday göndermelerini istemiş.
Gönderilen tek adayı da mecburiyetten hemen işe almış. Birkaç gün sonra sosyetik güzel, bakıcıyla sohbet ederken daha önce kimlerle çalıştığını sormuş. Bakıcıdan, “Sizden önce kimseyle çalışmadım” yanıtını alınca “Nasıl yani” olmuş.
Esas bombayı bakıcı da o zaman patlamış:
“Sadece geçen yaz Bodrum’da şarkı söyledim.”
Bu cevapla tansiyonu düşen sosyetik güzel hemen bakıcıyı bulan firmayı arayıp, “Ben sizden şarkıcı değil, çocuğuma bakıcı istedim” diye bir güzel azarlamış.
Ajans sahibi hemen yeni birini yönlendireceğini söylese de sosyetik çift, yurdum insanı diyerek evdeki Türk yardımcısını bakıcı yapmış.
Aslında ‘şarkıcı bakıcı’ da iyi olabilirdi. Eve misafir geldiğinde ufak bir orkestrayla bedava müzik ziyafetinin keyfine varabilirdiniz.
Bakalım daha neler duyacağım bu günlerde?
Top 5 listem
TV’ler arasında mekik dokurken izlediğim dizi ve filmlerden kendime göre top 5 listesi yaptım...
1- Hanedan (Dynasty): Kime söylediysem izleyip kendini kaptırmaması mümkün olmadı 2. sezon ve 44 bölümlük dizinin yeni sezonunu dört gözle bekliyorum...
2- Aşk 101:
Ay Yapım tarafından Netflix’e çekilen gençlik dizisini bir gecede soluksuz izledim. Yeni oyuncularımızın performansını beğendim, ekip olarak çok keyifli iş çıkarmışlar.
3- Hollywood:
Eski zaman Hollywood kurallarına göre meşhur olma yöntemlerini anlatan dönem dizisi gayet hareketli ve keyifliydi.
Şöhret olmanın bedellerini gösteren diziye bir göz atın derim.
4- The Morning Show: Jennifer Aniston’ın oyunculuğuna ve kendisine hayran olmam dolayısıyla keyifle izlediğim diziyi şiddetle öneririm.
5- Geceye Doğru (Into the Night): Bir uçak kaçırılmasıyla başlayıp, uçağın içinde yaşananları anlatan dizi sizi ekrana kilitleyecek benden söylemesi...
Nelerden sıkıldım?
∆ Sağlıkla alakası olmayıp ahkam kesen sosyal medya fırsatçılarından...
∆ Kendini ünlü sanıp canlı yayın yapan ve nutuk atanlardan...
∆ Her iki story ve posttan birinde karşıma çıkan sayfa yukarı kaydır linklerinden...
∆ Elimde toz beziyle YouTube’dan şarkı açıp temizlik yapmaktan...
∆ Spor hocalarını hiçe sayıp 3 kere yanlışlıkla pilates yapıp spor taktikleri verenlerden...
∆ Yeme içme markalarından reklam alacağım diye spatula tutmayı bilmeyen sözde influencer’ların yemek tarifi vermesinden...
∆ Bu dönemde herkes ne yemekler yerken, diyet yapıp o yemeklere imrenerek bakmaktan...