Çok özel bir sanat turu

Geçenlerde biraz kafa dağıtmak, biraz sanat konuşmak, biraz sohbet etmek için Mustafa Taviloğlu’nun kapısını çaldım.

Haberin Devamı

Maslak’ta geçen yıl Mudo’nun müthiş bir mağazasını açmıştı.
Mağaza değil aslında. İçinde kafe, kitapçı, sergi alanı, çiçekçi ve müthiş bir terasın yer aldığı, 6 bin 500 metrekarelik bir yaşam alanı burası. Kitabını al bir köşeye çekil, kahveni al sohbet et, terasında otur çalış...
Maslak’ın gökdelenleri arasında bir vaha gibi.
Mağazayı biraz gezdikten sonra “En son hangi eserleri aldın, göstersene bana” dedim.
“Oğlum Ömer sanat eseri almamı yasakladı bana artık” dedi.
Ama o yine kaşla göz arasında Ömer’e çaktırmadan birkaç tablo, birkaç enstalasyon almayı başarmış.
Türkiye’nin en iyi koleksiyonerlerinden biri Mustafa Taviloğlu.
Maslak Mudo’nun hemen yanındaki binaya, sadece dostlarına açtığı ‘depoya’ geçtik.
Depo dediğime bakmayın, güzel sanatlar mezunu bir yöneticisi bulunan, bana mısın diyen galeride olmayacak eserlerin bulunduğu bir yer burası. Depo dememin sebebi kamuya açık olmaması.
En son Art Basel Miami’den aldığı bir-iki parça, daha duvara bile asılmamıştı.
Duvarlarda yeni eser asılacak yer yok zaten.
Şeker Ahmet Paşa’ların tablolarından başlayıp günümüze Devrim Erbil’lere uzanan... Dünya ve Türkiye’den modern sanat örneklerinden tutun, şaşırtıcı enstalasyonlara kadar pek çok eser var burada.
Japonya’dan yeni parlayan bir sanatçının eseri de var, Mamut Art’tan bulup aldığı daha adını bile duymadığımız bizim genç Türk sanatçıların da.
Akıl almaz bir güzellik ve zenginlik.
O depoda iki saatin nasıl geçtiğini anlamadım. Bir de yine galeri gibi döşediği müthiş mağazayı gezdik, etti mi size 3 saat...
3 saat bana müthiş bir terapi gibi geldi.
Haberin olsun Mudo, kafayı dağıtmak istediğimde Maslak’tayım artık...
Çok özel bir sanat turu

Nazi sembolü
Üzerinde Nazi sembolleri olan, gamalı haç bulunan tişört satmak suç mu?
Online alışveriş sitelerinde satışa sunulan Nazi sembollü tişörtler, çıkan tartışmalar sonrasında kaldırıldı.
Aslında online mağazaların ürettiği bir şey değil bu. Gaziantep’te tasarım tişörtler yapan bir üretici yapmış ve online sitelerle satılması için anlaşma yapmış. Bundan 15 yıl önce Prens Harry daha 20 yaşındayken bir kostüm partisine Nazi kıyafetleriyle katılmış ve olay olmuştu.
Bugün kraliyetten çekilen Harry’nin gençlik hatasıydı bu ve özür dilemişti.
Ben Türkiye’de bu sembollerin kullanımıyla ilgili bir yasak bulamadım.
Olsa zaten üretici firma hakkında dava açılırdı. Ama bunun için bir yasağın olmasına gerek var mı?
Nazizm bir insanlık suçudur ve insanlık adına bu tişörtü üretmezsin zaten. Nazizm diktatörlüğün, ırkçılığın, faşizmin hayata geçmiş en korkunç halidir.
Bugün bile Almanya’da Türklere yönelik Neo-Nazi saldırıları sürerken, Türkiye’de çocuklara yönelik Nazi tişörtü üretmek akıl alır gibi değil.
Bu arada bu tişörtü alıp çocuğuna giydiren anne-baba var mı, merak ediyorum...

Bu da mı fark
değil Hıncal Abi?
Hıncal Uluç, covid virüsünün bildiğimiz gripten farkı olmadığını, normal hayatımıza devam etmemiz gerektiğini yazdı.
Fark yok mu?
◊ Ben hiçbir gripten kentlerin karantina altına alındığını, insanların evinden çıkamaz hale geldiğini görmedim.
◊ Evet Almanya’ya uçuşlar şimdilik var Hıncal Abi ama hadi gel hafta sonu Roma’ya gidelim istersen, bakalım uçak bileti bulabiliyor muyuz...
◊ Ben bugüne kadar gripten dolayı THY’nin İtalya dışında İran’a, Güney Kore’ye uçuşlarını kaldırdığını da görmedim.
◊ Grip yüzünden Dünya Sağlık Örgütü’nün risk seviyesini çok yükseğe çıkardığını da görmedim.
Bunlar fark değil mi Hıncal Abi?
Dünya Sağlık Örgütü, dünyanın daha önce toplumlar arasında bu kadar hızlı yayılan bir salgına şahitlik etmediğini, bu durumun dünyayı ‘meçhul bir bölgeye’ çevirdiğini açıklıyor. Hıncal Abi’nin doktor arkadaşı “Normal gripten farkı yok” diyor!
Libido, JLo’ya kadar ulaştı
Glamour dergisi röportajda Jennifer Lopez’e “Para libidonuzu yükseltir mi” diye sormuş.
JLo da “Birçok şey libidomu yükseltir ama para bunlardan biri değil. Fakat severim. Beni harekete geçirir mi bilemem ancak bazı şeyleri kolaylaştırdığı kesin” yanıtını vermiş.
Görüyor musunuz bizim Can Yaman’la libido muhabbetimizin nerelere vardığını...
Siz tesadüf diyebilirsiniz ama Can Yaman’ın libido açıklaması, İspanyolca’dan, İngilizce’ye, İtalyanca’ya o kadar çok dilde yazılıp çizildi ve konuşuldu ki, Glamour muhabiri de pekala bunun etkisinde kalmış olabilir.
Libidosunu yükselten şeyleri saysa belki Can Yaman gibi JLo da ikinci bir libido patlamasına yola açabilirdi.

Yazarın Tüm Yazıları