3. Köprü manzaralı villa olmayacak mı

Yavuz Sultan Selim Köprüsü, dün görkemli bir törenle açıldı. Bir yandan terörle, bir yandan darbe girişiminin temizliğiyle uğraşan, ordusu Suriye’ye girmiş bir ülkenin diğer taraftan dev yatırımları açıyor olması önemli...

Haberin Devamı

Büyük bir ülke ancak böyle olunur.
Osmangazi Köprüsü’nü ne kadar alkışladıysam, Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne o kadar mesafeli yaklaştım.
İstanbul’un elde kalan son ormanlarını yok edeceği için...
Ama iktidar öyle demiyor; köprünün açılışından bir gün önce Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, “Köprü manzaralı villa olmayacak” sözü verdi.
Yavuz Sultan Selim Köprüsü güzergahında yeni imar alanı oluşturulmasının söz konusu olmadığını...
Köprünün etrafının imara açılmayacağını söyledi...
Ben de diyorum ki; açılacak.
Göreceksiniz, yakın gelecekte
3. Köprü manzaralı villalar olacak.
Çünkü burası Türkiye...
Çünkü burada sistem değil, kişilerin uygulamaları çalışır...
Sayın Bakan’ın “Köprü manzaralı villa olmayacak” sözünü tüm kalbiyle söylediğine inanıyorum.
Buna izin vermemek için elinden geleni yapacağına da inancım tam.
Ama Ahmet Arslan, bundan 5 yıl sonra Ulaştırma Bakanı koltuğunda oturmayacak...
Bugünkü Çevre ve Şehircilik Bakanı da oturmayacak, belki Başbakan bile oturmayacak...
Yerlerine gelenler “Köprü manzaralı villa olmayacak” sözünün arkasında duracaklar mı, yoksa oralar yavaş yavaş imara mı açılacak?
Elbette ikincisi...
Çünkü aynısı Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde olmuştu. İmara açılmayacağı söylenen her yer yıllar içinde imara açıldı, 2. Köprü ve bağlantı yollarının her tarafı sağlı sollu binalarla doldu.
İnşallah bundan 7-8 yıl sonra Bakan Arslan’a bu sözünü hatırlatma fırsatımız olur.
Ya da 3. Köprü manzaralı bir villada kahvelerimizi yudumlarken fotoğraf çektirip bu sözünü konuşuruz Bakan’la.
Yine de bugünkü verdiği söze sonuna kadar inanmak istiyor ve Yavuz Sultan Selim, Türkiye’ye hayırlı olsun diyoruz...

 

Haberin Devamı

Gerçek jüri halk

Bazı eş dost arayıp gönül koyuyor, bazı hayranlar Pantene Altın Kelebek adayları arasında şu oyuncu neden yok, bu oyuncu neden var diye soruyor...
Bazısı seçilen 5 adayı beğenmiyor...
Hepsinin görüşüne sonsuz saygı duyuyoruz.
Ama arkadaşlar, Pantene Altın Kelebek ön jürisi olarak her kategoride 5 aday belirlemek zorundaydık ve biz de bunu yaptık.
Bizim yerimize başka bir jüri olsa belki onlar başka adaylar belirlerdi ama emin olun onların seçtikleri de tartışılırdı.
Yani bu işin kuralı bu...
Her jürinin seçimi tartışılır.
Kaldı ki biz ön jüriyiz, sadece aday sayısını 5’e indirdik.
Gerçek jüri halk ve Pantene Altın Kelebek’i kazananları oylarıyla okurlar belirleyecek.

 

Haberin Devamı

Taksi zammı iyi de...

İstanbul’da taksimetre açılışı 3.20’den 3,45’e...
Kilometre başı ücret de 2 liradan 2,10 liraya yükseltildi.
Çok taksi kullanan, şoförlerin derdini çok dinleyen biri olarak vallahi itirazım yok.
Tabii para şoförlerden çok plaka sahiplerinin cebine girecek o ayrı...
Ama bu zamma karşı vatandaş olarak da bizim düzgün, temiz taksiler, saygılı şoförler isteme hakkımız da olsun değil mi?
Zam yapıyorsunuz tamam da, biraz da taksileri düzeltme, şoförleri eğitme işini yapsanız artık...


UEFA’nın niyeti olsa...

Yıllardır Şampiyonlar Ligi kura çekimlerinde hile yapıldığı iddia edilir...
Hatta FIFA Eski Başkanı Sepp Blatter, kura çekimlerinde sıcak ve soğuk top hilesi yapıldığını söyleyerek konuyu iddia olmaktan öteye taşımıştı.
Buna rağmen UEFA hâlâ işin çözümünü bulmuyor.
Önceki günkü kura çekiminde Ian Rush’ın elini aşağıya indirmesi, Roberto Carlos’un çektiği topu geri bırakması yeniden hile iddialarını gündeme taşıdı.
Oysa bu işin çözümü basit...
Piyango çekimlerinde olduğu gibi topları dönen bir kafesin içine atarsınız, ünlü bir futbolcunun basacağı buton sayesinde de topları tek tek düşürürsünüz.
Çok mu zor? Akla gelmeyecek bir yöntem mi? Hiç değil...
Ama kuzuları kurtlara yedirmek isteyen UEFA’nın işine gelmiyor belli ki...

 

Haberin Devamı

TRT Genel Müdürü Şenol Göka’ya alkış

TRT Çocuk kanalının reklam almadığını nasıl atlamışım anlamadım.
Oysa bizim evde en çok izlenen kanalların başında geliyor TRT Çocuk.
Ve yaptıkları başarılı işleri de daha önce defalarca yazdım.
Mesela “İstanbul Muhafızları” diye yeni bir çizgi film başladı.
İstanbul’un tarihi yerlerini ve kültürünü çok güzel anlatıyorlar...
Heidi’nin hikayeleri öyle... “Rafadan Tayfa” mahalle kültürünü, komşuluğu, arkadaşlığı, “Niloya” aile dayanışmasını çok iyi veriyor.
Gördüğünüz gibi TRT Çocuk’un iyi bir izleyicisiyim ama hâlâ reklam kuşağı varmış gibi izliyordum kanalı.
Bu yüzden de dün Disney Channel’ı eleştirirken, TRT Genel Müdürü Şenol Göka’ya da “Ne zaman reklamları kaldıracaksınız?” diye sormuştum.
Meğer Şenol Göka, geçen yıl verdiği sözü çoktan tutmuş da benim haberim yokmuş...
Çocuklara bu çok önemli iyiliği yaptığı için kendisini alkışlıyorum.

 

Haberin Devamı

TRT Çocuk’un kaybı 35 milyon

TRT Reklam Daire Başkanı Kürşat Özkök de aradı konuyla ilgili...
Ocak ayından beri TRT Çocuk’ta reklam yayınlamadıklarını ve bu yüzden TRT’nin kaybının 35 milyon lira olduğunu söyledi.
Bu rakam TRT’nin çocuklar için yaptığını çok daha önemli hale getiriyor.
Devlet televizyonu, kamu yayıncılığı tam da bu demek işte...
Bu arada TRT reklamlarını kendi satmaya başladı.
Yılın ilk 6 ayında, son 6 yılda toplanan reklam geliri kadar gelir elde etmiş TRT.
Bir yandan büyük başarı...
Bir yandan son 6 yılda TRT’nin reklam politikasının ne kadar kötü yönetildiğinin göstergesi...

 

 

Yazarın Tüm Yazıları