2,5 yıl sonra Masumiyet Müzesi

Çukurcuma’da, evime bu kadar yakın olmasına rağmen...
Kemal ve Füsun’un aşkı çerçevesinde 1950’lerden 2000’lere kadar İstanbul hayatını anlatan bir kitaptır “Masumiyet Müzesi”. Müzede de bu kitapta yer alan yüzlerce obje var. Kimini gördüğünüzde hemen hatırlayacağınız, kimine çok şaşıracağınız, çocukluğunuza gideceğiniz, geçmişe uzanacağınız yüzlerce obje...
Bu müzeyi gezdikten sonra Orhan Pamuk’un kitabı yazmayı planladığı 1990’lardan bu yana müzeyi ve kitabı birlikte bu kadar ince düşünmesine çok şaşırıyor insan...
Bir yandan kitap yazmış, diğer yandan müze tasarlamış Orhan Pamuk...
Aslında müze adı altında üç boyutlu bir kitap yazmış.
Not 1:Kitabı okuyup giderseniz daha çok etkilenirsiniz, okumadan giderseniz şaşırtıcı bir İstanbul nostaljisi yaşarsınız...
Not 2:Hafta sonu gittiğimde sadece yabancı turistler vardı Masumiyet Müzesi’nde... 40 dile çevrilen kitabın yarattığı etki işte...

Meryem, Dubai’ye hazırlanıyor
Meryem Uzerli’nin pazar sabahı Twitter’da paylaştığı fotoğraf tartışma konusu oldu. Siyah hırkasının kapüşonunu kapatarak poz veren
Meryem Uzerli, türbanlı gibi görünüyordu. Bu fotoğrafı Arap hayranları tarafından çok beğenilirken, Türkiye’de “Kapanmaya mı karar verdin? ” yorumlarına neden oldu...
Hayır arkadaşlar, Meryem’in kapandığı ya da hızla muhafazakârlaştığı falan yok. Sadece önümüzdeki hafta yeni dizisi için Dubai’ye imza atmaya gidecek, onun hazırlığını yapıyor...
Yani ortada çok profesyonel bir PR çalışması var. Meraklısına not: Bu imza töreni ve yeni dizisinin ayrıntılarını 12 Eylül’de yazmıştım

Burası Türkiye!
Üç yıldır birlikte yaşayan eşcinsel çift, geçen ay sembolik bir düğün yaptı İstanbul’da...
Onur Baştürk bu düğünden detaylar yazınca çok konuşuldu olay.
Peki sonrası?
Ailelerinden ölüm tehditleri almaya başlamışlar...
Ev sahipleri evden çıkarmış...
Biri Kadıköy’de garson olarak çalışırken işten atılmış.
Diğeri doğduğu Antakya’nın adını kötüye çıkardığı için ölüm tehditleri alıyormuş...
Sonuçta beş parasız, dımdızlak kalmışlar ortada.
Sevgili Ekin ve Emrullah, Türkiye’ye hoş geldiniz!

Motor sevdamı Tamer bitirdi
Tamer Karadağlı, İznik yakınlarında motosiklet kazası geçirdi, kazayı iki el bileğinde kırıkla atlattı.
İki eli de alçıda kalacak, 6 ay boyunca zor bir hayat kendisini bekliyor.
Kendisine geçmiş olsun diyorum...
Tamer, sıradan bir motor kullanıcısı değil.
Kaç defa programıma, kaç defa buluşmalarımıza motorla geldiğinden biliyorum.
27 yıldır motosiklete biniyor...
İleri sürüş teknikleri almış bir isim.
Kasksız, korunaksız, eldivensiz motorun üzerine çıkmayan bir sürücü.
Bu kadar bilinçli bir sürücü olmasına rağmen hakimiyeti kaybedip yol kenarına savruldu, motor kazası gelip onu buldu.
Son bir yıldır kendime bir motor almak konusunda aklım gidip geliyor.
Şimdi, “Tamer gibi biri bile kaza yapıyorsa bu motor işi harbiden sakat” diye düşünmeye başladım...
Tamer, “İyileşir iyileşmez tekrar motora bineceğim” diyor ama ben hazır kışa gelmişken...
Motor sevdam bir başka bahara kalsa diyorum...

Parayla değil akılla!
Her milli maçtan önce bizim milli takımın değerini rakiplerle kıyaslıyor spor sayfaları... transfermarkt.com sitesine giriyorlar, takımların değerlerini bulup haber yapıyorlar.
Karşılaştığımız çoğu takımdan pahalı çıkıyor bizim milli takım...
Dün akşam oynadığımız Letonya’nın tüm futbolcularının değeri de Arda’nın yarısı kadar bile etmiyormuş...
Letonya’nın 22 futbolcusunun toplam değeri Caner Erkin kadarmış.
Türkiye’nin kadrosu 151.3 milyon euro, Letonya’nın kadrosu 11.3 milyon euro değerindeymiş...
Eee bunun bir anlamı olmadığını rakiplerden dayak yiye yiye o kadar iyi öğrendik ki biz...
Futbolun sadece parayla değil akılla oynandığını dün akşam bir kez daha öğrenmiş olmayız...