Kendimi Akışa Bırakıyorum Ve Ben Mutluluğu Hakediyorum...

Mutluluğa doğru akışta olduğumuz bir dünyadan merhaba...

Haberin Devamı

Geçen gün bir bayandan çok güzel bir soru geldi; Eğer istediğimiz işi yapamıyorsak, işimizde mutsuzsak veya işten çıkarıldıysak o zaman ne yapalım? Bunu özellikle cevaplamak istiyorum.

Belki pek çok insana da faydası dokunur.

Bu sorunun açıkcası bir kaç farklı cevabı var. Bunlar da kişinin yaşamı ve olasılıklara göre değişiyor.

Bir kere kişi gerçekten dünyada yapması gereken şeyi mi yapıyor yoksa ailesi ve çevre tarafından çocukluğundan beri aldığı etkilerden dolayı mı o işte çalışıyor?

Depresyon ve yaşadığı şok durumlarından dolayı hayata karşı DNA’larına kadar işlemiş olan olumsuz bakış açısı yüzünden kendi öz dünyasal görevini yapmaktan geri mi duruyor?

Yaşadığı kendi gerçekliği mi yoksa başka birisinin gerçekliği mi?

Kolektif bilinçteki duygu ve düşüncelerden dolayı mı mutsuz yoksa kendisi mi mutsuz?

Haberin Devamı

Mutsuzluk onun yaşam tarzı ve bundan besleniyor olabilir mi?

Çünkü ben çok sayıda mutsuzluktan beslenen ve bir vampir gibi mutsuzluk imparatorluğuna insanları çekip yaşam enerjilerini emen insan tanıdım.

İnsanın işi ne olursa olsun. Her ne konumda olursa olsun, ilk önce mutlu olmayı seçmesi lazım.

“Düşle İnan Yaşa” kitabımda mutluluğun gerçekte zihinsel bir başarı olduğunu söylüyorum. Okuyanlarınız ne demek istediğimi anlayacaktır.

İşsiz de olsanız, işten çıkartılsanız da hayatın her zaman mucizelerle dolu olduğuna inanmanız lazım.

Bu noktadan geçmiş, sürünmüş, çok zor şartlar altında soğuktan aç olarak titremiş bir insan olarak bu satırları yazıyorum.

Mutlu olmak bir seçimdir. Mutlu olmanın üstünde zihinsel, sözel ve eylemsel olarak çalışmak konusunda kararlı, istikrarlı olursanız, mutlaka ama mutlaka mutlu olursunuz.

Çünkü inanın bana evrenin bir bilinci var. Bütün sonsuzluğun moleküler bir bütün olarak bir bilinci var. Siz kararlı olduğunuz ve o yolda yürüdüğünüz süre içinde koskocaman gezegenleri, galaksileri bir ahenk içinde döndüren o güç sizi de akışa sokacak ve mutluluğa götürecektir.

Yanlız buna inanmalı, “Akışa Güveniyorum” demelisiniz.

Ben hayatımda insanlardan çok darbeler yedim. “İnsanlara güvenemeyecek miyim?” diye bir soru geldiği noktada içime çok güzel bir cevap geldi; Yaşama Güven...

Haberin Devamı

Yaşama güvendiğinizde, işsiz olduğunuz zaman yaşamın sizinle ilgileneceğini, yaşamın sizi doyuracağını belki de bir sürece ihtiyacınız olduğunu hatta artık başka bir iş yapmanız gerektiğini anlarsınız. Artık gerçek öz potasiyelinizi ortaya çıkarma zamanınız gelmiştir ve yaşam size bunu anlatmak için elinden geleni yapıyordur.

Benim yakın bir arkadaşım bir iş yerinde çalışıyordu. Çok mutsuzdu. Şirket kesinlikle onu bırakmak istemiyordu. O da iş yerini bırakamıyordu. Ve bir gün öyle şeyler oldu ki, o iş yerinden çıkmak zorunda kaldı ve  kovuldu. Bir süre işsiz kaldı, o süreçte kendi içine yöneldi, bilincinde çalıştı, farkındalıklar elde etti ve çok mutlu olduğu bir işe geçti. Artık her sabah iş yerine mutlulukla gidiyor. Ve daha önce ki iş hayatından tamamen farklı bir iş yapıyor.

Haberin Devamı

Doktorluk, avukatlık veya mühendislik bile okumuş olsanız, en iyi bildiğiniz işi yapıyor olsanız bile hayatınız boyunca o işi yapacaksınız diye bir şey yok. Bir üniversitede profesör olsanız ve işten çıkarılsanız bile o konumdan, alıştığınız güven alanından vazgeçip yepyeni bir alana adım atmaya karar verdiğiniz zaman hayat size hayallerinizin ötesinde mutluluklar sunabilir.

Belki de yaşam mutlu olmanız için sizden bu adımı belkiyordur. Sizin egosal bu sınavdan geçmeniz için sizi o konuma sokuyordur. Ya kendinizi akışa bırakmaz ve mutsuz olursunuz yada kendinizi akışa bırakır ve mutlu olursunuz.

Ben kendimi akışa bırakıyorum ve akışa güveniyorum.

Haberin Devamı

Sevginin kaynağının gücü akışta olmamız için çok daha fazla bizimle olsun.

Bu konuda yazmaya devam edeceğim...

Sizi seven bir Can...

 

 

Yazarın Tüm Yazıları