Kadınların yaralarına ritimle dokunacaklar

İYİLİK bulaşıcıdır... Yapıştı mı yakanıza bırakmaz peşinizi... Sizden başkalarına da geçer... Tıpkı kötülük gibi... Mutluluk, mutsuzluk gibi... Siz iyisi mi iyi olanı seçin. Dedim ya iyilik bulaşıcıdır diye...

Haberin Devamı

Bu köşe başladığından bu yana, dört bir yandan iyi şeyler yağıyor üzerime. Herkes etrafında duyduğu iyi şeyleri, mutlu eden projeleri, gülümseten, gurur duyduran işleri yetiştiriyor bana. Geçen hafta bir telefon aldım. Aslında aldığım sırada pek de iyi haberlerle uğraşmıyordum. Enerjim negatif, başım kalabalıktı. Benim onca telaşıma, gergin sesime rağmen telefonun diğer ucundaki genç ses bir o kadar naifti, anlayışlıydı. Telefonda dinleyecek kadar bile çok vaktim yoktu aslında. O da bana yazdı: “Banu Hanım merhaba, İzmir Urla Barbaros köyünde yaşıyorum. Müjdat Gezen Sanat Okulu mezunuyum. İzmir’de heyecan verici projeler yapmaya çalışıyorum zaman zaman. Bu sosyal sorumluluk projemde sizin de olmanızı yürekten temenni ederim. Projenin ismi: Renklerin ritmi. Renklerin Ritmi, şiddet mağduru ve tutuklu kadınlara yönelik farkındalık yaratmak ve onların yaşam koşullarını iyileştirmeye katkıda bulunmak amacıyla tasarlanmış bir sosyal sorumluluk projesi. İzmir’de yaşayan farklı meslek gruplarından 10 kadın, Grup Laçin’in solisti perküsyon sanatçısı ve öğretmeni Teoman Dalcı’nın önderliğinde her perşembe 19:30- 21:30 saatleri arası darbuka-ritim dersi alacak. Martta düzenlenecek performans gecesine hazırlanılacak. Elde edilecek gelir şiddet mağduru ve tutuklu kadınlara destek sağlayacak. Bu gece sonrasında şiddet mağduru ve tutuklu kadınlara da özel moral gecesinde performans sergilenecek. Bu projede her kadının bir rengi var ve performans gecelerimizde her kadın seçtiği renk ile sahnede olacak.” Önce affımı diledim, “Ne zaman nerede olacağı belli olmayan bir gazeteciyim” dedim. Ama sonra içim içimi yedi. Şiddet gören ya da tutuklu kadınların sadece haberini yaptım bugüne kadar. Ama bir iz bırakmaksa amaç, böyle bir sosyal sorumluluk projesi benim de yüreğime su serpecekti... Aradım, yoklama eksiklerim olabileceğini baştan söyledim. Kadınların yaralarına dokunacak renklerin ritminde olmayı kabul ettim. Şimdi biz sıkı sıkı marttaki performansa hazırlanacağız.

 

Haberin Devamı

Kadınların yaralarına ritimle dokunacaklar

 

KİMDİR?

Haberin Devamı

Banu Ersan 32 yaşında... Barbaros köyünde doğmuş, hala orada yaşıyor. Bornova Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nda eğitim almış, Müjdat Gezen Sanat Okulu’ndan mezun olmuş. 2010’da Barbaros Köyü 1. Kültür Şenliği ve 2011’de Barbaros Köyü 2. Kültür Şenliği’ni gerçekleştirmiş. Bugüne kadar özellikle kadınlara ve insana dokunan birçok sosyal sorumluluk projesine hayat vermiş. Bu projeyle eş zamanlı olarak Barbaros Köyü Belgesel Film projesini sürdürüyor. Ve şu an orada çekilen bir filmin şive koçluğunu yapıyor.

 

PROJEDE KİMLER VAR?

Ender Altıntoprak (Ege Üniversitesi Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi), Hülya Savaş (İzmir Devlet Tiyatrosu sanatçısı), Belkıs Ersan Yaka (Narlıdere Life Dergisi İmtiyaz Sahibi), Şennur Genç (Kent Konseyi Kadın ve Siyaset Grup Başkanı), Hatice Duyar (Radyo programcısı), Elçin Selçuk Elgin (Sinemakurgu sanatçısı), Margery Braggiotti (Levanten Tiyatro Topluluğu oyuncusu), Suna Timur (Ege Üniversitesi Biyokimya Profesörü), Banu Ersan (Kordinatör-proje sahibi), ayrıca yazar Canan Tan ve gazeteci Aynur Tartan da destek olacak.

Yazarın Tüm Yazıları