Yeniden başlamak

“Kimse geçmişe gidip yeni bir başlangıç yapamaz; ama bugün başlayıp yeni bir son yazabilir.” (Carl Sandburg)

Haberin Devamı

Hayatımızın farklı dönemlerinde iniş çıkışlarımız, üzüntülerimiz, sevinçlerimiz mutlaka olmuştur. Dünyayı oynatacak cinsten güçlü, kudretli hissettiğimiz anlarımız da olmuştur. Zayıf, korumasız, korku dolu anlarımız, ruhumuz yaralandığında ihtiyacımız olan sevgi ve şefkati bulmak için çırpındığımız zamanlarımız da oldu. Yaşadığımız olumlu duygular dünyanın ilk günüymüş hissini verirken, olumsuz olanlar dünyanın sonu geldiği duygusunu yüklemişti. Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen anlarımız, hiç bitmesin dediğimiz anların içinde unuttuklarımız da var, unutamadıklarımız da. Olumlu ya da olumsuz olsa bile değişmeyen tek şey var. İyi ya da kötü hepsi geçiyor. Unutmayın ve Nazım’a kulak verin, “Daha son sözü söylemedi hayat. Belki yarınlar, mutlu sonlar var. Yeniden başlamak yorar insanı ama sonunda kavuşmak, mutlu olmak var.”

EN UYGUN ZAMAN BAHARIN DA İLK AYI

Geçmişe takılarak veya şikâyet ederek yaşamak inanın yaralarımıza merhem olmuyor, bizi iyileştirecek olan geleceğe umutla bakabilmenin kazandıracağı moral ve istek olacak. Restoran ve kafeler açısından, 1 Mart yeniden başlamak için ideal bir gün, umutların yeniden yeşermesi için en uygun zaman, baharın da ilk ayı. Bu sefer bir daha kapanmamak üzere açık kalmak adına tüm tedbirlerin özenle uygulanması, el ele verip geçmişi unutarak edindiğimiz tecrübelerle geleceği tasarlayarak başarmak daha kolay olacak. Ankara Ticaret Odası ve esnaf odalarının yeniden açılacak esnafın, gereken tedbirleri sağlıklı uygulayabilmesi için koyacağı katkı çok ama çok önemli. Her yeni gün yeni bir başlangıçtır aslında tek düze hale getirip karmaşıklaştıran bizleriz. Haydi rastgele!

Yeniden başlamak

URFA’NIN VEGAN ATIŞTIRMALIĞI

Urfa’nın özellikle Suruç ve Birecik ilçelerinin mütevazı sokak atıştırmalığı ‘lolaz’, bilinen yaygın adı ‘kuru börülce’, Anadolu’da ‘karnı kara’ da deniyor. Urfa’da lavaş ekmeğe serpiştirilen lolaz, yeşil veya kuru soğan, nane, maydanoz, turp ve benzeri taze sebzeler kullanılarak zenginleştiriliyor, olmazsa olmazlar isot ve kına biberle (toz biber) lezzetlendirilip dürülüyor. Her öğünde yenebilecek hafiflikte, mideyi rahatsız etmeyen hatta sindirimi kolaylaştırıp, kötü kolesterolü bile yok eden ‘lolaz’, verdiği tokluk hissi ile sizi uzun süre yemekten uzak tutup alacağınız kiloları da engelliyor. Geleneksel yemeklerimizi vegan hale getirip unutulmamasına katkıda bulunan Bahçelievler Şehit Temel Kuğuoğlu Caddesi’ndeki ‘Gabo Kitchen’, aslı zaten vegan olan ‘lolaz’a badem yoğurdu, tahin ve limon soslu ‘gabo’ dokunuşuyla daha da keyiflendirerek hazırlamaya başlaması, veganların yanı sıra olmayanları da mutlu edecek cinsten bir müjde oldu.

Yeniden başlamak

EDİRNE USULÜ EKŞİLİ KÖFTE

İlk olarak Diyarbakır’da kurulan ‘Gabo Kitchen’ benim de hayranı olduğum unutulmaz yazar Gabriel Garcia Marquez’in lakabını isminde kullanmasının yanısıra sürekli güncellediği menüsünün geleneksel yemek ağırlıklı olması en sevdiğim ve takdir ettiğim özelliklerinin başında geliyor. Gabo’yu Ankara’ya kuran sevgili Merve Yavuz Trakyalı. Çocukluğunun unutamadığı lezzetlerden Edirne usulü ‘ekşili köfte’yi vegan hale getirip menüye koyarken gerçek lezzetini aratmayacak özeni göstermiş. Soya kıymasından yuvarladığı köfteler, patates ve havuç, bademden hazırladığı yoğurt, sarımsak ve limonlu terbiyeyle pişiriyor. Servis ederken bitkisel yağda çok az kızdırılmış nane, pul biber sosu üzerine cosss yapıyor. İster evde kendiniz pişirin, isterseniz Gabo’ya gidin ama Trakya’nın bu nefis lezzetini mutlaka tadın.

Yeniden başlamak

NEFİSE’NİN ENFES ÇERKES MUTFAĞI

Bana göre açık ara ve tereddütsüz Ankara’nın en iyi mantı yapan kadını Nefise Hanım. Sevgili annesinden öğrendiği gibi gelenekten ödün vermeden yapıyor olması hem yemeği hem emeği daha değerli kılıyor. Ankara Kalesi’ne çıkan Can Sokak’taki küçücük mekânda, annesi ve kardeşi Ümit’le birlikte misafirlerini kocaman lezzetlerle ağırlayınca yüreklerinin büyüklüğünü de görüyorsunuz. Mutlaka denemeniz gereken ‘hıngal’ın (Çerkes mantısı) üç çeşidinin de kıymalı, peynirli ve patatesli, damağınızın yanında gönlünüze de işleyeceğine eminim. Normal mayasız hamurla yaptığı, çiğden kıymayla veya ıspanakla kuzinede pişen ‘fıççın’ da atlanacak gibi değil, vazgeçilmeziniz olması muhtemel. Sade tereyağı ve unla 2 saat boyunca kısık ateşte kavurduğu kurabiye ‘pakuh’a müptela olmanız kaçınılmaz. Ankara Kalesi’ne gitmeden önce Nefise Hanıma uğrayıp sipariş verin, gezmeden dönüşte alıp evinize mutlu mesut dönün.

Yazarın Tüm Yazıları