Korkmayın! Siz de deneyin

Gardırobunuzun kapağını açıp içine baktığınızda, “ağzına kadar kıyafet” dolu olduğunu göreceksiniz.

Haberin Devamı

Bazı insanlar, şunu düşünür:
Çok fazla kıyafetim var!
Peki bu iyi mi?
Bu şekilde mutlu muyuz?
Ve en önemlisi de, bunca kalabalığa/kıyafete rağmen “giymek için hiçbir şeyimiz olmadığı” konusunda şikâyet ederek neden her sabah o gardırobun önünde duruyoruz?
Bu soruların cevaplarını bilmeliyiz.

Korkmayın Siz de deneyin
* * *
Fransızların genelde çok küçük kıyafet dolapları vardır.
“Bir saniye! Çok küçük ve bağımsız bir dolap mı? Nasıl kıyafetlerimizi sığdıracağız?” cümlelerinizi duyar gibiyim.
Üstelik dahası da var.
Fransızlar, dolaplarına sadece 20 parça (dış giyim, ayakkabı ve aksesuar dışında) kıyafet koyuyor ve buna rağmen oldukça şık görünüyorlar.
Peki, bu nasıl oluyor? Biz onlarca kıyafet arasından tek bir kombin yapamayıp sinir krizleri geçiriyorken, onlar 20 parçayla nasıl böyle imrenilesi görüntüye sahip oluyor?
* * *
Şimdi, 20 parçalık gardırobun güzel yönlerinden bahsetmek istiyorum size.
Bazı insanlar bir hafta içinde iki kez aynı şeyi giymenin utanç verici olduğunu düşünürler. Fakat bu işi bilen kişiler için gayet normal karşılanan hiç de büyütülecek bir durum değildir. Ben bu durumu çok önem verdiğim, yüksek zevkleri olan kişilerde gördüm. Aynı kıyafeti çok kez giydiklerini ve her gün ayrı kıyafet giymenin stil sahibi olmak olmadığını anladım..
Yaptığım incelemeleri kendimde deneyimlemek istedim ve bir süreliğine 20 parçalık gardıroba geçiş yaptım. Bir deney olarak başlayan bu durum (hatta isteksizce ve tedirgince), benim için önemli bir dönüm noktası oldu. 20 parçalık dolap fikri birçok kişiyi korkutabildiği gibi beni de korkutmuştu ve bu yüzden bu satırları okurken oluşan tedirginliğinizden dolayı sizi suçlayamam. Büyük bir gardıroptan yaklaşık sadece 20 temel parçanın zorlayıcı olması kaçınılmazdı. Ancak inanın bana, sadece bir hafta için bunu yaparsanız ve bunu bir egzersiz olarak görürseniz nasıl yol kat edebileceğinizi siz bile tahmin edemezsiniz. Bu sayede stiliniz ve kendiniz hakkında çok şey öğrenebilirsiniz.

Korkmayın Siz de deneyin
* * *
Dolabınızın ihtiyacı olan parçalar nelerdir? Neden en güzel şeyleri giymek için direnirsiniz ama ne yaparsanız yapın hayalinizdeki görüntüye sahip olamazsınız? Kendinizi kendinize ve çevrenize nasıl sunmak istersiniz?
Bu soruların cevabı sizde...

Haberin Devamı

MUHTEŞEM KÂKüLLERE NASIL SAHİP OLUNUR

Haberin Devamı

Atölye Güzellik Merkezi’nin kurucusu ve saç tasarımcısı Ramazan Savaş diyor ki:
“Yüz şekliniz müsait ise kâkül kestirin. Daha dinamik ve daha çocuksu görünürsünüz. Çok kıvırcık bir saça sahip olmadığınız veya saçınızda ters yöne ayrılan inatçı saçlarınız olmadığı takdirde, hemen kuaförünüze gidip saçlarınıza kâkül kestirebilirsiniz. Diğer durumda kâkül hiçbir işe yaramaz çünkü. Ve sürekli onlarla savaşmak zorunda kalırsınız. Eski moda kâküllerden bahsetmiyorum. Genç ve modern kâküller var. En iyisini elde etmek için, kâküllerin uzun, kalın, düz olması gerek ya da rast gele kesilmiş yan kâkülleri tercih edebilirsiniz. Çok milimetrik olması sizi olduğunuzdan daha iyi göstermez ve ya çok kısa olması ve ya alnınızın yarısına bile gelmemesi. Kâküller daima modern olmalı, çağ dışı kalmamalı. En az 3-4 ayda bir kâküllerinizi şekillendirin. Makası alıp kendim keserim diye düşünmektense kendinizi uzman ellere bırakın.

Korkmayın Siz de deneyin

KÂKÜL PERUK KULLANMAYA NE DERSİNİZ?

Eğer kâkül kestirme cesaretiniz yoksa kâkül peruk kullanın. Sizi çok zahmetten kurtarır. Saçınızı kâkül kestirmeyip böyle bir seçimle hem saçınızda beyazlarınız çıktığı an kullanıp bakımlı bir görüntünüz olur. Hem de saçınız bakımlı değilse kâkül takıldığında bakımlı görünür.”

Yazarın Tüm Yazıları