Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

“Nörohareket”

Merhabalar sevgili okurlar.

Haberin Devamı

30 Nisan 2019 tarihinde yayımlanan köşe yazımda sizlere Serebral Palsi’yi bir çocuktan ve onun annesinden söz etmiştim. Fulya Çelikel Soğancı isimli bu genç anne halen Sabancı Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak görev yapıyor.

Söz konusu yazımda da anlattığım gibi, Fulya son derece dikkatli bir anne. Araştırıyor, inceliyor ve küçük kızı Lidya için mümkün olanın en iyisini yapmaya çalışıyor. Ben bugünkü köşemi onun konu ile ilgili fikirlerine ayırmak istiyorum. Zira bu güçlü ve dirayetli kadından öğreneceğimiz çok şey olduğunu düşünüyorum

“Annelik çok yoğun bir duygu durumu, hele özel bir çocuğun annesiyseniz hayatınız, öncelikleriniz tamamen değişiyor.” diyerek söze başlıyor Fulya. Ve devam ediyor:

“Akademisyen olarak, Serebral Palsi tanısı öncesinde ve sonrasında okudum, araştırdım, zaten hastanede büyüyen, haftada üç kez yarım gün fizyoterapi gören çocuğumu daha fazla strese sokmamak için ne yapabilirim diye düşündüm. Kaç gece uykusuz kaldığımı tahmin edebilirsiniz; kaderci bir bakış açısıyla bir kenarda boynunu büküp kendine ve çocuğuna acıyan bir anne olmadım çünkü bize gözyaşı değil, savaş gerekiyordu, tabii bunun için de iyi müttefikler bulmalı ve donanım edinmeliydik.

Haberin Devamı

Araştırmalarım beni Türkiye Spastik Çocuklar Vakfı’na götürdü; ücretsiz olarak çocuğunuzun bilişsel, psikolojik ve fiziksel gelişimini değerlendiriyorlar; sonrasında da, bir kısmı yine devlet destekli olarak, sundukları özel eğitim ve rehabilitasyon programlarından yararlanabiliyorsunuz. Tek sorun, 182 üzerinden, 18 yaş altı çocuklara nörolojik heyet raporu verebilecek sayılı hastaneye ulaşıp randevu almanın çok zor olması. Aylardır uğraşıyoruz ama tüm özel eğitim merkezinden SGK kapsamında yararlanmamızı sağlayacak RAM raporunu almayı başaramadık. Bu arada fizyoterapi, hidroterapi, iş uğraş eğitimi şeklinde çeşitleyerek devlet hastanesinde aldığımız seanslara devam ediyor fakat kızım artık tedaviyi reddetmeye başladı, terapistiyle işbirliği yapmak istemiyor ve zorlanmaktan hiç hoşlanmıyor.

“Nörohareket”

Haberin Devamı

Küçük protestocuma başka bir yöntemle ulaşabilir miyim sorusuna uluslararası bir program olan ve kurucusu Anat Baniel’in “Nörohareket” olarak adlandırdığı yöntemde yanıt buldum. Anat Baniel metodu, sabır ve sevgiyle, mutlak surette yavaş ve çocuğun özbenlik alanine ihlâl etmeksizin, yeni nöron rotaları oluşturarak, Serebral Palsi’nin yarattığı beyin hasarını kompanse etmeyi öngörüyor. Bizzat Anat Baniel’in kendisinden yöntemin içeriğini öğrenmek için Hollanda’da bir çalıştaya katıldım ve toplamda 8 saatlik bir eğitim almış oldum. Bu yöntemin ülkemizde sertifikalı uygulayıcıları var ve uygulayıcı olmak için benim çalıştaydan çok daha uzun ve kapsamlı bir eğitimden geçmem gerekiyor.

Haberin Devamı

Anat Baniel Yöntemi özünde beynin kendini değiştirebilir, yeniden programlanabilir, kendini hareketle ifade edebilir bir organ olduğu öğretisine dayandığı için, özellikle Hiperaktivite, Otizm, Serebral Palsi gibi sorunlar sebebiyle farklı olan çocuklar için kullanılıyor. Hareketi

kapsamlı olarak birden fazla boyutta analiz edip, geri planda yatan psikomotor mekanizmayı anlamak söz konusu olduğu için, örneğin felç geçirmiş yetişkinler için de kullanılabiliyor.

Marmara Üniversitesi’nde Müzik Terapisine Giriş dersini vermiş olmak, gerek terminolojiyi, gerek yaklaşımı büyük ölçüde anlayabilmemi sağladı. En önemlisi, küçüğü özellikle topluluk içinde yapamadığı harekete zorlamanın tam tersi bir etki yaratacağı: klasik yöntemler, iki yaş civarı söz konusu hareketi yapamadığının zaten farkına varmış ve kaçınmaya çalışan ufaklığı iyice spastik bir hale getirmekten başka bir işe yaramıyor. Doğru olan, hareketi çeşitlendirmek, zira küçüğünüzün beyninde, o hareketi genelgeçer şekilde yapabilmek için gerekli kontrol mekanizması zarar görmüş ve kendi özelinde yeniden bir yol bulması gerekiyor. Siz ise hareketi biliyor olduğunuz için çok hızlı yaparak, ona öğrenme şansı vermiyorsunuz aslında.”

Haberin Devamı

Fulya Çelikel Soğancı’nın benzer durumdaki tüm annelere örnek olmasını diliyorum.

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…

Yazarın Tüm Yazıları