Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç Yelçe
Ayşegül Domaniç YelçeYazarın Tüm Yazıları

“Meme Kanseri Farkındalık Ayı”

Merhabalar sevgili okurlar.

Haberin Devamı

Meme kanseri, dünyada ve ülkemizde kadınlarda en sık görülen kanser türü. Genellikle memedeki süt salgılayan bezlerde (lobüller) veya süt taşıyan kanallarda (duktuslar) başlıyor. Daha nadir olarak, meme dokusundaki yağ veya bağ dokusunda da gelişebiliyor.

Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı verilerine göre her yıl yaklaşık 2,3 milyon kadına meme kanseri teşhisi konuluyor. Bu hastalık, kadınlarda yeni tanı konulan tüm kanserlerin %23,8’ ini oluşturarak birinci sırada yer alıyor. Ülkemizde ise yılda yaklaşık 27 bin kadın meme kanseri tanısı alıyor ve her 18 kadından biri, yaşamı boyunca bu hastalığa yakalanma riski taşıyor. Bu nedenle, meme kanseri; erken teşhis ve bilinçlendirme yoluyla etkili bir şekilde mücadele edilmesi gereken önemli bir halk sağlığı sorunu olarak öne çıkıyor.

Haberin Devamı

Meme kanseri, genellikle, erken dönemde belirti vermiyor. Bu nedenle tarama büyük önem taşıyor. Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi; memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi, hissedilmesi. Bu kitlelerin büyük bir kısmı iyi huylu tümörlerden oluşuyor. Bununla birlikte, memede bir kitle ele geldiğinde, mutlaka araştırılması gerekiyor.

Memede ele gelen kitle 2 farklı yapıdan biri olabiliyor. Kitle, içi sıvı dolu bir kese ise; buna, kist deniliyor. Kistler genellikle memenin iyi huylu tümörleri oluyorlar. Boyutları birkaç milimetre ile birkaç santimetre arasında değişiyor. 25 yaş altındaki kadınlarda nadir, menopoza yaklaşmış kadınlarda daha sık görülüyorlar. Kistler genellikle ağrılı oluyorlar ve adet zamanlarında daha da büyüyorlar. Özellikle menopoz öncesi, 40’ lı yaşlarda daha sık görülüyorlar.

Basit kistler meme kanseri belirtileri arasında yer almıyorlar. Meme kanseri belirtisi olabilecek kitleler, içi farklı bir doku ile dolu oluşumlar ki; bunlara da solid kitle deniliyor. Solid kelimesi katı anlamına geliyor. Solid kitlelerin kanser olma olasılıkları kistlere göre daha yüksek. Ancak genç bir kadının memesinde saptanan solid bir kitlenin kanser çıkma riski çok yüksek olmuyor. Yaş ilerledikçe kanser olasılığı artıyor. 40 yaş üzerindeki bir kadının memesinde saptanan solid bir kitle, aksi ispat edilene kadar meme kanseri belirtisi olarak kabul ediliyor ve bu nedenle mutlaka araştırılması gerekiyor.

Haberin Devamı

Memede saptanan kitle, mamografi ve ultrasonla değerlendirilerek kanser olma olasılığı araştırılabiliyor; fakat bu yöntemlerle kesin teşhis koymak mümkün olmuyor. Ancak kitleden alınan parçanın patolojide incelenmesiyle kesin tanı konabiliyor.

Bazen memede kitle olmadan, doğrudan meme derisindeki bazı değişiklikler de meme kanseri belirtileri arasında sayılabiliyor. Meme derisinin bir bölgesinde kızarıklık, kalınlaşma, portakal kabuğu gibi bir görünüm ortaya çıkması, meme kanseri belirtisi olabiliyor. Meme derisinde böyle değişiklikler fark edildiğinde, hekime danışılması öneriliyor.

Ayrıca, koltuk altında ele gelen bir kitle birçok nedene bağlı olan bir lenf bezi büyümesi olabildiği gibi; bazen meme kanseri belirtisinin ilk bulgusuna da işaret edebiliyor. Bu nedenle eğer son zamanlarda elinizde ve kolunuzda bir enfeksiyon oluşmadıysa, bu kitlenin incelenmesi gerekiyor.

Haberin Devamı

Meme kanseri ile mücadelede en etkili strateji, hastalığı erken evrede yakalayabilmek. Erken teşhis edilen vakalarda tedaviye yanıt oranı çok daha yüksek olduğundan, bu yaklaşım hayat kurtarıcı bir önlem olarak öne çıkıyor. Bu bilinçle, Sağlık Bakanlığımız; ülke çapında yürütülen kanser tarama programlarıyla meme kanseri farkındalığını artırmayı ve erken tanı oranlarını yükseltmeyi hedefliyor. Bu nedenle ülkemizde Ulusal Kanser Kontrol Programı kapsamında; Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM), Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Mobil Kanser Tarama Araçları aracılığıyla, birinci basamak sağlık kuruluşlarında ücretsiz olarak kanser taramaları yapılıyor.

Haberin Devamı

Son yıllarda yapılan çalışmalar ve istatistikler, bu programların etkinliğini gözler önüne seriyor. Ulusal kanser verilerine göre, yeni tanı alan meme kanserlerinin %42,9’u lokalize, yani sadece meme ile sınırlı iken, %12,5’i uzak organlara yayılmış durumda. Bu durum, erken tanının ve düzenli taramaların önemini bir kez daha ortaya koymuş bulunuyor.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de Ekim ayı, “Meme Kanseri Farkındalık Ayı” olarak kabul ediliyor. Her yıl Ekim ayında kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, akademisyenler ve medya organları iş birliği ile toplumda farkındalık oluşturacak etkinlikler gerçekleştiriliyor. Bu çalışmaların amacı; toplumun meme kanserine neden olan risk faktörleri hakkında bilgilendirilmesi ve erken teşhis için düzenli taramaların zamanında yaptırılmasının teşvik edilmesi.

Haberin Devamı

“Meme Kanseri Farkındalık Ayı” kapsamında, Türk Kanser Derneği; farkındalığı artırmak amacıyla, “Olmaz Olmaz Deme Hiç” sloganıyla geniş bir kampanya başlattı. Dernek; toplumda farkındalık oluşturmak için düzenlediği basın toplantısında, erken teşhisin hayat kurtardığını bir kez daha vurguladı.

Toplantıda, kadınlarda en yaygın görülen meme kanserine karşı farkındalık oluşturmak ve toplumu bilinçlendirmek için önemli mesajlar paylaşıldı. “Olmaz Olmaz Deme Hiç” sloganıyla tüm kadınlara seslenen Türk Kanser Derneği, “Hiçbir zaman ‘benim başıma gelmez’ demeyin, kontrollerinizi ihmal etmeyin” çağrısında bulundu. Kanserle mücadelede en kritik adımın düzenli taramalar olduğunu belirten Türk Kanser Derneği Başkanı Burak Duruman şunları söyledi:

“Her 8 kadından biri meme kanserine yakalanma riski taşıyor. Erken teşhis sayesinde tam şifa mümkün. Buna rağmen meme kanseri vakalarının yalnızca %45’i erken evrede teşhis edilebiliyor ve mamografi taramalarına katılım oranı %30–35 seviyesinde kalıyor. Taramalarını ihmal eden birçok vatandaşımız olduğunu görüyoruz. Türk Kanser Derneği olarak, tüm kadınlarımızın taramalarını ücretsiz gerçekleştiriyoruz ve Türkiye’nin her il ve ilçesinde bu hizmeti sunuyoruz. Lütfen taramalarınızı yaptırın, birbirinizi bilinçlendirin ve taranmamış hiçbir kadınımız kalmasın. Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır.”

Ben meme kanseri ile tanıştığımda 23 yaşıma henüz girmiştim. Annemin göğsünde bir kitle olduğunu öğrenmiştik. Doktorlar O’nun acilen bir operasyon geçirmesi gerektiğini söylemişler ve annem apar topar ameliyata alınmıştı. Sonuçta annemin ileri evrede meme kanseri olduğu anlaşılmış ve ameliyattan sonra uzunca bir süre de radyasyon tedavisi görmesi gerekmişti. Ama bu tedaviler O’nu iyileştirmeye yetmemiş, kanser bir sene sonra karaciğerine metastaz yapmış ve Canım Annem’i altı ay içinde kaybetmiştik.

1997 yılında da ben meme kanseri teşhisi aldım. Ama ben koltuk altımda küçük kitle olduğunu fark eder etmez doktora göründüm,  hemen ameliyat olmuş ve sadece tümörün ve koltuk altındaki lenf bezlerinin alınması ile bu dertten kurtuldum. Demem o ki, “Erken teşhis gerçekten hayat kurtarıyor.”

Engellerimizi hissettirmeyecek engelsiz bir yaşam dileği ile…

Yazarın Tüm Yazıları