Sen ne zaman bu kadar büyüdün ya!

 Geçenlerde Begüşüm’le yan yana oturuyoruz.Begüş yani Begüm benim 24 yaşındaki kızım.

Haberin Devamı

Bir an telefonu çalıyor ve konuşuyor, “Kim?” diyorum.
En yakın arkadaşlarından birinin adını söylüyor.
Arkadaşı daha yeni evlendi.
Ve devam ediyor konuşmaya...
“Hah şekerim yok hamile değilsindir, miden başka şeyden bulanıyordur!”
Bu konuşma bende bomba etkisi yaratıyor!
Ağzımı kapalı tutmak için mutfağa gidiyorum, yoksa konuşacağım!
Biraz nefeslenip salona dönüyorum.
Aklımdan geçenleri yutuyorum.
Sonra uzun bir düşünce seli alıyor beni...
Yahu benim kızım ne zaman bu kadar büyüdü?
Hangi ara genç bir kadın oldu ya?
Bu konular hakkında arkadaşına fikir verecek kadar büyüdü mü benim kızım?
Evli arkadaşları var, bir gün bebek sahibi olacaklar...
Zaman ne çabuk akıp gitti hâlâ inanamıyorum.
Daha dün gibi onu doğurduğum an...
Göğsüme yapışık halde yattığımız, beraber uyuyakaldığımız, onu uyandırmamak için nefesimi tuttuğum anları hatırlıyorum...
Koskoca bir genç kız oldu halbuki.
Begüm bana minnacık bir kız çocuğu gibi geliyor hâlâ...
Oysa onun yaşındayken iki senelik anneydim ben!
Bunları düşününce kızımın arkadaşıyla konuştuklarının doğal olduğunu kabullendim.
Evet artık benim kızım büyüdü.
Her ne kadar benim gözümde hâlâ bebek olsa da o şimdi yetişkin bir birey.
Annelerin gözünde evlatları hiç büyümez ki zaten.
Onlar bizim bebeğimiz hâlâ, yaşı kaç olursa olsun.
Annelikten olsa gerek, her daim koruma kollama içgüdüsü.
Hatta zaman zaman evladının büyüdüğünü kabullenememe.
Ve bir annenin, babanın yaşayacağı en kıymetli anlar bunlar diye düşünüyorum.
Allah hepimizin yavrularına sağlıklı, hayırlı ve uzun bir ömür versin.
Gün geliyor doğurduğumuz çocuklar bilirkişi oluyorlar, vik vik vik söyleniyorlar bize...
Düşününce ben de söylenmiştim bizimkilere.
Doğa kanunu bu, varsın söylensinler...
Bir gün onlara da yavruları söylenecek.
Bu düzen böyle devam edecek...

Haberin Devamı

Mücevher yarışmasında jüri üyesiydim

Geçen cuma harika bir gece geçirdim.
Mücevher İhracatçıları Birliği’nin gelenekselleşen 9. Ajur Mücevher Takı Tasarım Yarışması’nın final gecesindeydim.
Defilede, takıları Şenay Akay ve Şebnem Schaefer gibi ünlü mankenler sundu.
Başkanlığını Tekin Seyrekoğlu’nun yaptığı jüride ben de vardım.
Tina Christa Sezer, Sabrina Fresko, Bahadır Benzer, Atıl Kutoğlu ve Prof. Süha Erda da diğer jüri üyesi arkadaşlarımdı.
Defilede görsel şölen yaşanırken gecenin sonunda sahneye çıkan Ziynet Sali, şarkılarıyla mest etti.
Genç yetenekleri keşfettik, yolları açık olsun...

Yazarın Tüm Yazıları