Kova Yeniay’ına 1 gün kala kaptanınız konuşuyor!

“Eğer sade ve akıllıca yaşarsak, bu dünya hayatının bir cefa değil sefa olduğuna hem inanarak hem de deneyimle ikna oldum.” diyor Amerikalı filozof Henry David Thoreau.

 Dünya hayatının bir cefaya dönüştüğünü hissettiğimiz zamanlardayız. Bir türlü bitmek bilmeyen işlerimiz, sürekli bir yere yetişme telaşımız, evimizdeki eksiklerimiz ya da fazlalıklarımız… Belki de en önemlisi iç dünyamızdaki kalabalığımız… Her biri sahip değil, şahit olmak için geldiğimiz şu dünyayı cefaya dönüştüren etkenlerden.

 Ne yapmalı, nasıl yaşanır hale getirmeli dünyalarımızı?

 Hafta sonu iki tane imza günündeydim.

Muhteşem insanlarla ve muhteşem okuyucularla tanıştım.

 Astroloji ile ilgili harika sohbetler yaptık. Dünya da sadece astrolojiyi araştıran ben değilim elbet. Onlarında araştırmalarından hiç bilmediğim şeyler duydum. İnanılmaz güzel ve keyifli geçti.

 Bir okuyucum çok güzel bir şey söyledi:  Her gün köşede yazdığınız yazılarla ve hazırladığınız bu eser ile bana astrolojiyle uğraşma "hakkını" verdiniz. Ne kadar güzel bir cümle, beni etkiledi. Neden biliyor musunuz?Çünkü biz kendimize hiçbir şeyi hak görmüyoruz. İllaki bir şeylerin bizi iteklemesi ve tetiklemesi gerekiyor. Bilgi herkesin hakkıdır dostlar. O hakkı kimseden alamazsınız. Bunun peşine hep düşün. Bilgi ferahlatır. İpuçlarını takip edin. Astroloji ile ilgilenmeye başlarken çevrenizde önce gülünç olabilirsiniz. Bunu hiç takmayın. Sonra bir bakmışsınız ruhsal anlamda en çevik sizsiniz.Ortaokuldan beri bu işlerin peşindeyim. Çevremde arkadaşlarım tarafından bu konu ile ilgili çok alay konusu olduğumu itiraf edebilirim. Şimdi mi ne oldu? Astroloji kazandı. Hatta geçmişte bir arkadaşım vardı. Beni, astrolojiyi duyduğum ilgi ve ayırdığım zaman için çok eleştirirdi. Bundan 10 yıl önce Bağdat caddesinde öner beyin okul çıkışından çıkarken o da çıkışa gelirdi. Gelirken de buluşacağımız zaman beni tatlı tatlı tehdit ederdi.  “Bak Aygül geldiğim ortamda yine burç, murç konuşacaksanız ben gelmeyim, zaten anlamıyorum, sıkılıyorum diye kızardı” Ben de sırf gelsin diye söz derdim. Son 1-2 yıldır iletişimimiz kesildi. Geçenlerde başka bir arkadaşım aradı. Eski dostunun astrolog olduğunu ve danışmanlık verdiğini biliyorsun dimi dedi. Ortak çevreden bir şeyler duyuyordum. Ama hoşuma gidiyordu. Çünkü buna ruhsal anlamda herkesten çok daha ihtiyacı olduğunu en iyi ben biliyordum. Ne kadar ilham olduğumu bilmek beni mutlu etti.Aksine sadece şunu düşündüm. Neden acaba benle iletişimi kopartıp bunu bu şekilde yapmayı seçtiğini anlamaya çalıştım.  Hâlbuki birlikte güzel şeyler yapabilirdik. Kendisi çok yetenekli ve zeki bir kadın. Neden hiçbir kötülüğüm ona dokunmadığı halde iletişim kesildi. Bunları sorguladım. Elbet benimde bir yerlerde hatalarım vardır diyerek her zaman ki gibi zamanı gelince yoluna girer düşüncesi içerisinde zamana bıraktım.Belki de ben hayatında olmaya devam etseydim bu yolu hiç seçmeyecekti. Bunu yapması gerekliydi.  Ama şundan kesin eminim ki, artık hayatla daha kolay başa çıkıyordur. Astrolojiden daha iyi bir dost tanımıyorum. Sizlerde mutlaka önem ve özen gösterin bu alana. İnanın bu işi yapıp egosundan arınmış meslektaşlarımı bulsam bu işi bilimsel olduğuna dair inandırabilecek, kanıtlayacak ortak çalışmalara kalkışırdım. Ama bizim bu işte herkes kendini ünlü, tanınmış kişi, assolist olarak nitelendirdiği için ya da herkes birbirine hırsız bilgimi çaldı gibi davranışlarla bilimden uzak, sığ ve ego savaşı içinde davranışlarla ilerlemeyi seçtiği içinde maalesef benim gücümde ancak bu kadarına yetiyor. Elbet benim gibi düşünen ve olaya bu şekilde yaklaşan meslektaşlarım olduğunu biliyorum. Onlardan isteğim bir adım öne çıksınlar. Çıksınlar ki bu tarz algıyı hep birlikte kıralım. Amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil. Bugün yeniay öncesi! Bugün şaşırtıcı bazı olaylar duyabilir ve gizli kalmış konularla karşılaşabilirsiniz. Özellikle toplumsal olaylara duyarlı kalmakta ısrarcı olacaksınız. Kariyeriniz ile ilgili ya da aşk hayatınızla ilgili lütfen bugün yeni girişimlerde bulunmayın. Biraz daha sakin kalmalısınız. İstemeden saçma sapan olayların ortasında kalmış olabilirsiniz. Kendinizi hiçbir şartta hiçbir yere kabul ettirmek zorunda değilsiniz. Öncelikle bunu benimseyin.  Sonunun geleceğinden emin olduğumuz bu dünya için kırmaya dökmeye değer mi? Bunu bir daha düşünün. Öbür tarafta vereceğiniz hesaplar olacak. Mantığınız nefsinizi yenmeli, vicdanınızı beslemelidir. Bir yerlerde özgürlük sağlamaya çalışırken başka bir yerde özgürlük kısıtlamayın. Hayatınızı toparlayacak mantıklı çözümlerin artık oturması gerekiyor. 

Önyargıyla ‘O da neymiş canım!’ demeden önce evinizde, gardırobunuzda, midenizde, en önemlisi aklınızda ve kalbinizde yer eden kalabalıkları düşünün

Ve sahip değil, şahit olmak için geldiğimiz şu dünyayı cefaya dönüştüren her şeyden arının.

 Haydi o zaman her şeyin bugünden daha güzel olacağına birlikte inanırsak belki daha hızlı olur. Mutlu günler dilerim.