Dört elementin verimli ve yerinde kullanılması nasıl olur?

Günaydın hepinize yepyeni bir günden… Haftanın sonuna doğru yaklaşıyoruz. Pazartesi gününden bu yana içinize dönmeniz ve kendinizi tanımanız adına 4 element ile ilgili bilgileri sizlerle paylaştım. Sonuçta bu yazı dizisine Merkür gerilemesi balık burcundayken başladım. Bunu bilerek yaptım. Kendinizi hissetmeniz ve kendinizi derin bir sorgulamaya çağırmanıza yardımcı olacak bir sürecin sadece başlangıcıydı.

Haberin Devamı

Geçen gün bir arkadaşım dedi ki: “Aygül lütfen şu köşe yazılarını bir kitapta topla” 1000 taneye yakın makalen var.

-Kendisine dedim ki “içinden en sevdiklerini söyle düzenleyip paylaşalım”

Bunu sanırım tek tek seçmek için bile zamanım yok. Bunu yaparsam sizlere burada yazı yazma noktasında durmak zorunda kalırım. Ama burada yazmaya devam ederken sizlerin sevdiğiniz ve size en çok dokunan yazıları bana mail atabilirsiniz diye düşündüm. Hazır Merkür gerilemesindeyken bu yazıları tekrar gözden geçirmek güzel olacaktır. Buna gönüllü olan okuyucularım için önerilerine açığım. 4 element dizimizin son aşamasına geldik.

İnsan, geleneksel ifadeyle nefsin (4 elementin) emrine girerek nefsine köle olarak yaşayacak, ya da dört elementin özelliklerini güzel bir enerjiyle içine üflenen ruhla senkronize çalışacaktır.

Haberin Devamı

Herkesin doğum grafiklerine ve gezegenlerin etkisine göre günden güne değiştiği doğrudur. 

Ama bu sadece bir etki, herkes oranları dengeleyebilir ve eksikliklerini tamamlayabilir ve fazlalıklarını törpüleyebilir. 

Size her zaman söylediğim gibi: Astroloji size talimatlar verir, gerisini gerçekleştirmek size kalmış! Tüm hayatınız için de aynı şey geçerli olacaktır. Gezegenlerin gökyüzündeki konumu yani sizin doğduğunuz gün tüm kişiliğinizle ilgili çok şey açıklar. Gelecek için vizyonunuzu genişletmeye yardımcı olur. Hayattaki değişiklikleri açıklayan o kadar çok faktör var ki, hiçbir ilişkiyi sadece astrolojik perspektife dayandırmamalısınız. İnkâr edilemez olduğunu anlamanıza yardımcı olur, ancak diğer faktörleri de dikkate almanız gerekir.

Dört Zinciri Başarıyla Kırarak Özgürleşmek...

1- Eğer doğum haritanızda Ateş elementi fazlaysa ve bu zinciri kırmak istiyorsanız ; (Öfke, şehvet ve acele)

Ateş elementini doğru kullanmak için hayatınızın içindeki haksızlıklar için mücadele ediyor olmalısınız. Arabanıza arkadan vuran insan için öfkelenerek, kavga ederek boş bir savaş içine girmek yerine toplumsal konularda daha duyarlı ve öncü olmayı deneyebilirsiniz. Savaş alanınızı daha geniş tutmalısınız. Size iyi hizmet vermeyen bir restuarantı kötülemek veya orayı terbiye etmek için vereceğiniz enerjiyi daha gerçek ve faydalı işlere yöneltmelisiniz. Öfkenizi bu şekilde doğru olan yönlendirmelisiniz. Adaletsizlere, zalimlere sessiz olanlar onurlarını yitirirler. Tavrınız çocuk tecavüzcülerine, yetim hakkı yiyenlere, hayvan hakları gibi konulara destek vermeyi seçmek için olabilir. Kızgınlığımız bizi organize olarak sivil toplum örgütü olarak tavır koymaya, sesimizi medya ve posta yoluyla duyurmaya itmelidir. Sessizce olanları koyun gibi seyrederek haksızlıklara göz yummak bize göre olmamalıdır. Ateş elementini bu şekilde kullanabilirsiniz hayatınızda belli bir doyuma ulaşırsınız ve ufak tefek konularda aşırı öfkeli davranışlar içinde olmazsınız. Allah yolunda savaşmalısınız.

Haberin Devamı

"Zalimlerle mücadele edin ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin”

2-Eğer doğum haritanızda Hava elementi fazlaysa bu (Kibir, ego ve üstünlük gururu) Zincirini Kırmak için;

Hava elementini doğru kullanmak için ilk önce aklınızı kullanmanız önemlidir. İnsan aklını ikna edemediğinde delirebilir. İnsanın özünün ve kişiliğinin arasındaki mesafeyi koruduğu alan burasıdır. Bu alanı iyi korursanız delirmezsiniz. Yani kendinizi ve aklınızı ikna etmeniz gerekir. Bunun için de doğru bilgiye ihtiyacınız vardır. Okumak gerekir. Bu alan cehalet asla kabul etmez. Eğer aklınızı doğru olarak kullanmayı seçmezseniz artık kibirli ve cahil bir insan olarak anılabilirsiniz. Bazı savaşlarınızı aklınızla yapıyor olmalısınız. Bilginiz ya da birikimlerinizle hareket etmelisiniz. Cahil insanların yanında kitap gibi sessiz olmalısınız. Ben biliyorum dememeli sürekli hiçbir şey bilmiyor gibi hareket etmelisiniz. Hava tarafımızı sahip olduklarımızın havasını atmak için kullanmamalıyız. Bilgeleşmek ve toplumsal alanda hizmet için kullanmalıyız. Bu alan eğer haritanızda az ise bol bol felsefe kitapları ve tarih okumanız çok doğru olacaktır. Eğer fazlaysa bildiklerinizin içini dolduran bir davranış biçimi içinde misiniz bunu değerlendirmelisiniz. Belki bu element haritanızda çok fazla olduğu için çalışma ortamınızda ukala olarak algılanabilirsiniz. Bu yüzden bunu törpülemek için bilginize saygı duyulması noktasında güçlü bir vurgu içinde olmalısınız. Nezaket ve kibarlık yani kısaca üslup çok önemlidir.

Haberin Devamı

"Kibirliler için cehennemde bir barınak mı yok!" Zümer Suresi 59- 60

3- Eğer doğum haritanızda Toprak elementi fazlaysa  (Mal, Mülk ve cimrilik) Zincirini Kırmak;

Toprak elementi doğum haritanızda fazlasıyla dünyevi işler üzerine çok fazla eğilebilirsiniz. Bu durum bizlerin şefkat ve merhametini azaltabilir. İnsanlar yaşamlarında zaman zaman varlıklı zaman zaman parasız dönemler yaşayabilir. Maddi güç isteği ve güç zehirlenmesi yaşanması bu elementle çok ilişkilidir. Bu yüzden bu elementin fazlalığında aksine daha verici olunmalıdır. Düşünce olarak “giderken yanımızda hiçbir şey götüremeyeceğimiz” fikrini benimsemektir. Kazanmak ve çok kazanmak hep öncelik noktası olmamalıdır. Kazanalım çok kazanalım ama hava atmak için değil, yardım etmek için olmalı bu kazanç. Kazanırken insanlığı kaybetmeyelim. İşte toprak o zaman anlamını bulur, işe yaramayan bankada duran paranız sizle toprak altına gelmeyecektir. Muhtaç insana verilmeyen her para sadece imtihandır. Yaşamın dengelerini çok iyi ölçülemeliyiz.

Haberin Devamı

"Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mal, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele." Bakara 155

4- Doğum haritanızda Su elementi fazla olanlar (Eskiye bağlılık, acımasızlık, körü körüne gitme, kaybedilene üzülme ve yas) Zincirini Kırmak;

Duygusal olan her şeyi yönetmek oldukça zordur. Bu bizler için en zor olandır. Bu su elementi bizlere ne olursa olsun teslimiyeti öğretmektedir. Eski unutamadığımız duygularımız ya da hatalarımız bizlerin önüne geldikçe ilerleme noktasında zorluklar yaşayabiliriz. Ya da kaygı ve korkularımızı bu alandan alabiliriz. Sürekli başınıza bir bela gelme korkusu ya da sürekli kendi içinizde bununla yüzleşme korkusu gibi tuzaklarda söz konusu olabilir. Vicdan ve merhametin en önemli alanıdır burası. Sizlere koşulsuz sevmeyi ve şefkatli olmayı öğretir. Yani hayatınızda bir insanın sizden ayrılmayı istemesi bir imtihandır. Bu kişiye duyduğunuz bağlılık ve her şeye rağmen hayatınızda kalmasını istemeniz bir ihtirastır. Kendinize ve yaşamınızın sürecine vereceği bir zarardır.İnsan insanın imtihanıdır.Bu alanda en çok sevgi,bağlılıkla,sadakat ve aşk gibi konularla sınanabiliriz.Bir haritada bunun fazla olması daha fazla mantıklı kararlar içinde olması gerektiğini gösterebilir. Acılarla baş etmek ve Allaha isyan etmemek en önemli husustur. Bu benim başıma neden geldi sorusunu sormamayı öğretir.

Haberin Devamı

"Andolsun, mallarınızla ve canlarınızla (sevdiklerinizle) imtihan edileceksiniz" Ali İmran 1- 89

 

Dememiz o ki; Yaşamın içinde birçok savaş alanı var. Neyle ve nasıl imtihan olacağımızı anlamamız ve buna tevekkül ediyor olmak ne büyük bir nimet. Türkiye’nin konuştuğu 10 Yaşındaki Atakan neden bu kadar ilgi çekti? Çünkü kitap okudu. Şu köşe yazısını okuyanı zor buluruz.

Kaç kişiyiz toplasak…

Bir gün bir okuyucum bana çok uzun yazıyorsunuz okuyamıyorum demişti…

Yani hayatınızda fark yaratmak ve günün birinde keşfedilmek istiyorsanız okuyun, okuyun, okuyun…

Felsefe okuyun…

Sosyoloji okuyun…

Lütfen kişisel gelişim demiyorum, felsefe okuyun…

Dedem bir mektubunda şunu yazmış:  
Platon’un devlet felsefesi üzerinden kaleme alınan kitabı beni ruhen yükselmeye davet etti.

Kitabın başlarında doğru ve yanlış, iyi ve kötü insan rol modelleri buldum. Sonra oralarda bir yerde kendimi buldum ve sonra kendime sıkıca sarıldım. Bir daha kendimi kolay kolay bırakmam…

Kendinizi bırakmayın…

Mutlu günler dilerim.

*Bu yazı dizisinde Ayhan Özcimbit &Gülşen Özcimbit’in islam astrolojisi ve Kabe’nin hayat şifreleri kitaplarından faydalanılarak yazılmıştır.

Yazarın Tüm Yazıları