Bir küçük Plüton gezegenin yapacaklarını tahmin bile edemezsiniz…

Günaydın hepinize yepyeni bir günden…

Haberin Devamı

Malum bugünlerde Plütonlu günlerdeyiz. Plüton 24 Nisan 2019 tarihinden bu yana gerilemeye başlamıştı. Dünden itibaren ileri hareketine geçiş yaptı. Kendi hayatımı referans alarak sizlere bu dönüşümü nasıl değerlendirmeniz gerektiğini anlatacağım. Astroloji deneyseldir ve daha iyi anlamanız adına kendi deneyimden söz edeceğim.

Nisan ayı kariyerimde yaşadığım bir kırılma noktasıydı. En anlaşılmadığımı düşündüğüm ve çevremden yardım istediğim, insanlardan karşılık bulamadığım bir aydı. Garip bir hayal kırıklığıydı.

Plüton elbet hepinize aynı etkide davranmış olamaz. Hepimizin hikâyesi, yolu bambaşka…

Herkeste böyle olmak durumunda değil. Bu anlatacağım hikayemin bir benzeri belki sizin ilişkilerinizde oldu, belki sağlığınız da oldu, belki sevdiklerinizle ilgili konularda ya da ne bileyim aşk, meşk, evlilik noktalarınıza da dokunmuş olabilir….

Haberin Devamı

Şu an 20 derecelerde ileri hareketine başlayan Plüton, 10 Şubat 2020 tarihi sonrası tekrar Nisan 2019’daki derece konumlarına ulaşacak. Birde bunun yanında aynı derecelerde Satürn ile kavuşacak. Yemede yanında yat denilebilir. (Gülüyorum)

Bir dakika burada bir durun, stop!

Aygül hanım’a benimde bir sorum olacak?

“-Aygül hanım, nisandaki şeyleri mi yaşayacağım acaba?”

O Tarihlerde 23 derecelerde tam güneşime kare yapıyordu bu gezegen. Zaten Plüton 2008 yılında 10.evime giriş yaptığından beri kariyerimle ilgili hep mi zor şeyler yaşanılır?

Biride seni gelip keşfetmez mi yahu?

15 yıldır bu sektördeyim. 2 yıl önce gelenler beni solladı, gitti. Hepsi acayip mevki, makamlarda… Bu çalışkanlığa bu koşturmaya neden ben değil? Beceriksiz miyim, ise mi yaramıyorum?

Nerde verdiğim emek, nerde kazandığım tecrübem?

Ne yapıyorsun Plüton? Kendine bir gel diye bağırasım var!

Düşünüyorum da beni ulusal bir gazetede yazar yaptın,

Milyonlarca insanın kalbinde taht verdin,

Kitap yazdırdın, imza günleri yaptırdın,

Gizli gizli öğrendiğim, herkesten sakladığım bu kadim ilmi herkese anlatmama neden oldun.

Ama gel gelelim minicik bir alanda bana hak ettiğimi düşündüğüm o görevi vermedin.

Haberin Devamı

NE YAPMAYA ÇALIŞIYORSUN PLÜTON?

Nisan ayında Plüton gerilemesi beni yapmak istemediğim ve yapmaktan hiç hoşlanmadığım şeyler içine mecburi bir çukura çekiyordu. Mesela görev anlamında bir şey istemek hiç bana göre değilken sistem buna iten olayları hayatıma soktu. Hiç akılda olmayacak şeylere denk geldim. Bunun için kimsenin ayağına gitmem, taviz vermem dedim ama mecbur kaldım. Mesela o dönemleri kendi haritama göre tanımlıyordum ve diyordum ki önlem almalıyım. Şunu yapmalıyım vs…

Gerçekten zor olacak şeyleri yaşamak zorunda kaldım ama kendimi koruyarak ve bilinçli bir girdap içine girdim. Bu girdap içinde yaklaşık 7 aydır dolandım ama asla olaylara takılı kalmadım. Sadece doğru tepkiler vererek önümdekiyle karnımı doyurmaya ve akıl sağlığımı korumayı seçtim. Bu sürecin bitmediğini ve devam edeceğini biliyordum. Güzel sonuçlanacağını da biliyordum. Çünkü bu 7 ay sürecinde kişisel anlamda inanılmaz geliştim. Muhteşem bir işe düştüm. Ama inanılmaz manevi bir iş. Hani bir laf vardır ya 50 yıl kalsa düşünmem diye. Her gelişen süreçte “Allah razı olsun” sizden duası alıp eve gittiğim bir iş. Soğuk ve ruhu kaçmış makam odalarına değişmeyeceğim kadar güzel bir hizmet işi…

Haberin Devamı

Anlayacağınız nisanda başa döndüm sandım ama bence şimdi baktığımda filmin en güzel yerindeymişim. Ne nisandın be kardeşim… Ne dönüşümdü…

Beni okuyan belediyeci ya da devlet kurumunda çalışan dostlarım varsa birçoğumuz için nisan ayında bunu yaşadık zaten. Siyasetle gram kadar ilginiz yoksa ve bir bürokrasi insanıysanız, bide üzerine bu işler içine düştüyseniz vay halinize.

İşte bende örnek vermek gerekirse tam bu esnada olması gerektiği gibi şeyler yaşadım. Bunlar her yerde olağan şeyler aslında. Yaşamın içinden olaylar. Bu duruma nerden baktığınız önemli. Sizi anlayacak vizyonlu insanlarla karşılaşmak kısmet…

Gelelim bu Plüton’un 7 aylık sürecinin ne demek istediğine?

Haberin Devamı

Kısaca, kimin size destek olduğu, kimin bir tekme attığı, kimin sırtını döndüğü, kimin sarıldığını gördüğünüz kıymetli zamanlardı. Hani filimler de olur ya…

Çocuğun ailesi bulunmaz ve bir yetiştirme yurduna bırakırlar. O tepki verir ve sürekli ağlar. Sonra oraya alışır ve orada bir dünya kurar. Artık o dünyadan gitmeyeceğinden çok emin bir şekilde yaşamını oraya bütünleşmiş yaşar... Birine anne der, birine baba der… Hayata bağlanmaya çalışır. Asla yerinin dolmayacağını bildiği ve hakketmediğinden emin olduğu şeyleri sindirmeye çalışıyordur. Sonra bir gün kapı çalar ve yıllar sonra öldü sandığı ve bir daha hiç görmeyeceğini düşündüğü annesi babası çıkar gelir. Ona evine gitmesini teklif ederler. Çocuk şaşkındır ama bir o kadarda kızgındır. Çok güçlüdür ama bir o kadarda güçsüz. Gitmesi gerekir mi diye düşünür durur. Ama gitmek zorundadır. Belki de değildir. Yetiştirme yurdundaki arkadaşları ne kadar şanslı olduğunu düşünürler. Aslında gideceği yer daha iyidir. Ama içindeki enkazı temizlememiş o çocuğu kimse anlamaz. Onun için konu daha iyi bir yer değildir. Yaşadığı değersizliği bir daha görmek istemiyordur.

Haberin Devamı

Durur ve içinden bir sesle; yoktunuz en kötü günlerimde der.Neden bıraktınız beni der.Açıklama bekler.Kimse onu duymaz..Çocuk bunu aşmak ve dönüşmek zorundadır.Plüton ona burada bunu öğretecektir…Çocuk bir şekilde gider…Ama yaralarıyla gider…Kendine yapılanı bir daha yapılmasına izin vermeyeceği şekilde gider…Hayatı daha iyi anlayarak gider…Anlayacağınız feleğin çemberinden geçerek gider..

Dememiz o ki; size tahrip vermiş şeylerden güzel hikayeler gelişmeye doğru yön kazanacak. Ama sizin kırıldığınız yerlerden çiçek açmaya gücünüz var mı bunu bilmiyorsunuz? Açmayı başarırsanız büyük hikâyeler yazacaksınız. Koç, Terazi, Oğlak, Yengeç burçlarında 18 ile 25 ° arası gezegenleri / açıları olan insanlar bu değişikliği en güçlü şekilde hissedeceklerdir. Gücü, kontrolü içeren ve gizleyen veya kendi kendini tahrip eden tüm konular, sizi ileriye götürecek ve sizi bir şeyleri ortadan kaldırmaya zorlayacak şekilde yeniden ortaya çıkaracaktır. Yaşam böyle bir denklem. Evren muhteşem bir matematikle ilerliyor.Birileri bir sebepten bizi kırmak zorunda ve bizlerin de bir sebepten bununla büyümesi lazım. Çünkü dünya bu yüzden dönüyor…

Haydi, şimdi bu hikâyeden sonra sizde kendi hikâyenizi yazın…

Ne nisandın be kardeşim….

Mutlu günler dilerim..

Yazarın Tüm Yazıları