Aygül Aydın

Kova dolunayı! Gergin ve çelişik: BÜYÜK BİR DEVİNİM…

11 Ağustos 2022
Günaydın yıldız savaşçıları;

12 Ağustos Cuma günü bir dolunay gerçekleşiyor ama şu an artık güçlü bir şekilde etkisindeyiz. Kova dolunayı hava koşullarını da çok sert etkileyecek. 

Dolunaylar her zaman sert yönlerimizle bizi karşılaştırsa da bunun kova burcunda olması işleri daha zorlaştırıyor denilebilir. Bir burçta dolunay ya da yeniay oluyorsa önce yapmanız gereken o burcun özelliklerini çok iyi tanımanızdır. Hani bir esprisi var ya kurt adam kıyafetlerini giyiyorum deriz. İşte bizlerde hangi burçta dolunay oluyorsa o burcun kıyafetlerini adeta giyiyoruz. 

Şu an hepimiz kova burcu gibiyiz. 

Gergin ve çelişik… 

Çünkü yönetici gezegeni olan hem Uranüs hem de Satürn bu dolunay içinde diğer gezegenlerden açı alıyor. Yani insanın kendini birden hazırlıksız bir şekilde aynada görmesi gibi düşünebilirsiniz. Bizler dolunay ve yeniay zamanlarında gökyüzündeki gezegenler birbirlerini görüyor mu görmüyor mu kontrol ederiz. 

Kovanın yönetici gezegenleri Uranüs ve Satürn’dür. 

Bunlardan yola çıkacak olursak

Uranüs anarşisttir, Satürn baskıcı; Uranüs ani değişimleri yönetir, Satürn düzeni; Uranüs yıka döke ileri gitmek için büyük bir itilime sahiptir; Satürn ise durdurmak ve kısıtlamak için...

Yazının Devamını Oku

Ağustos ayı: Geleceğin şekillendiği yer

2 Ağustos 2022
Ağustos gündemi o kadar zorlayıcı ve yorucu konuşuluyor ki etrafta bazen ben bile diğer meslektaşlarımı okurken korkuyorum.

Size hak verdiğim yönler var ama astroloji okuyucusunu eleştirdiğim yerlerde var.

Herkes o kadar tahammülsüz ve kendi gelişimine sahip çıkmıyor ki karşınızdaki insanın sizden mucizeler yaratmasını bekler gibi sorular soruyorsunuz. 

Ne kadar paranız olursa olsun ya da ne kadar imkanınız olursa olsun siz zayıflayabilir misiniz? 

Hayır! 

Sürekli şekerli, karbonhidratlı ve düzensiz bir şekilde beslenme içinde olursanız zayıflayamazsınız. 

Sabaha kadar zayıflama makinalarına girin ya da operasyonlar geçirin. Sonuç olarak kendi iradenizi kontrol edip ağzını tuttuğunuz kadar bedeninizde değişimler olur. 

Bu yüzden hayatınızda yaşadığınız şeyleri zengin, kariyerli ya da imkanlı olmakla eleştirip bahane bulamazsınız. 

Siz ne kadar iradelisiniz?

Yazının Devamını Oku

Aslan burcunda yeniay! Ruhunun ışığını söndüren insanlara veda zamanı!

28 Temmuz 2022
Günaydın yıldız savaşçıları;

 Aslan burcunun 5 derecesinde bir yeniay gerçekleşiyor.

Hayatınızda yine bir çeşit çıkmaz yollarda kaldığınızı hissettiğiniz bir dönemdesiniz. Sürekli gökyüzüne kızıyorsunuz. Bir bitmedi diye…

Aslında kendimizle savaşımız…

Ne gökyüzü ne yeryüzü…

En önemli yüz bizim aynadaki yüzümüz… 

Şans kapıyı çalınca! 

İçimizde bir tutku var ve tuhaf bir şekilde heyecanlıyız. Aslan burcu heyecan demektir. Bu heyecanı ortaya koymak istiyoruz. İçimizdeki heyecanı yeniden belki de görmek istiyoruz. 

Aslında bu yeniay sizin kim olduğunuz gerçeğine yeniden uyum sağlamanız gerektiğini söylüyor. Ne kadar cesursun ne kadar kararlısın ve ne kadar kendi kimliğinin farkındasın? 

Yazının Devamını Oku

Chiron koç burcunda geriliyor! Doğru rotaya ve gerçeğimize daha da yaklaştıracak

22 Temmuz 2022
Bu uzun bir transit etkisi olacak.23 Aralık 2022 tarihine kadar devam edecek. Gerçeğimizi bulmak için büyük bir fırsat zamanı olarak görebilirsiniz. Yol ayrımına bu dönemde geldiğiniz hiçbir şeyden korkmayın.

Chiron, ruhsal yaralardan, neden ilerleyemediğinizden, travmalardan, kendinizi savunmasız hissettiğiniz ve kendimize yardım edemediğimiz durumlarla ilgilenir. Aynı zamanda, anlayışın derinliğini, deneyim yoluyla kazanılan bilgeliği ve başkalarına rehberlik etme ve iyileştirme yeteneğimizi gösterir. 

Chiron gerilemesi, aralık ayına kadar bize gerçekte kim olduğumuzun farkına varma fırsatı sunuyor. 

Chiron, astrolojide Satürn’ün kısıtlaması ile Uranüs'ün anarşistliği arasında köprü olarak görülmektedir. Bu nedenle kurallara uymadığınızda size ağır dersler verirken unutulmaz yaralarda açabilir. Şayet ani gelişen olaylara olgun tavırlar vermeyi seçerseniz şifacı olursunuz. 

Barışın, anlaşmazlık sorunlarının yeniden değerlendirilmek istenildiği bir döneme giriş yapıyoruz. Duygusal olarak zor zamanlar geçirdiniz ve kalbinizdeki yaraların tamamen iyileşmesi biraz zaman alabilir. Ama çevrenizdeki insanlardan şefkat ve empati alacaksınız ve yakında bundan kurtulabileceksiniz. Başkalarına bu süreçte destek ve cesaret verdiğiniz için yapmakta olduğunuz şeyi tamamlamak için onların desteğini alacaksınız. 

Geçmiş açılan yaraların yeniden değerlendirilmek isteneceği ve telafisinin eksik yapıldığı konuların üst üste yeniden konuşulduğu günler içerisindeyiz. 

Sevgi ile bağ kurulamayan her oluşumun acı verici bir şekilde bir sona geldiğine tanıklık edeceksiniz. Spekülatif konuşmalar, uzun süredir açığa çıkan konuların artık tahammül sınırlarını aşan ve sabredilecek yanı kalmayan tarafları ile yüzleşeceğiniz. Ne için sabredildi?

Ya da bu kadar sabredilmeye değdi mi?

Ne kadar zarara uğradın? 

Yazının Devamını Oku

Ne dolunaymış arkadaş! Kimin gücü kime yeterse!

13 Temmuz 2022
Günaydın yıldız savaşçıları;

Bir bayramın daha sonuna geldik.

Hayat telaşı ve koşuşturması kaldığı yerden tüm hızıyla devam ediyor.

Biliyorum ki artık çok sıkıldınız. Sanki umudunu kestiğiniz ve bir daha iyileşmeyeceğini düşündüğünüz bir hastanın başında bekler gibi hiçbir şey yapmıyorsunuz. Hayatın ne alanına teslim olacağınızı sizde şaşırmış durumdasınız. 

Dün bende kendi kendime söylendim. Her cephede savaşamam ki dedim.

Kimsenin hayatı göründüğü kadar kolay değil.

Hele benim hayatımı yaşamınız için size versem 10 dk. sonra bana geri verirsiniz.

Bazen diyorum ki bu kadar zor olmasa da olurdu be… 

İşte aslında hayatın şifresi burada yatıyor.

Yazının Devamını Oku

Zaman makinasından bir not!

7 Temmuz 2022
Günaydın yıldız savaşçıları;

Bugün size dedemin mektuplarından seçtim. Baktım 7 Temmuz da bir şey yazmış mı diye. Yıllar önceye gittim. Bilenler bilir. Benim dedem yıllar önce her yaşadığı günü ve öğrendiklerini yazıya dökmüş bir resim öğretmeni. Öldükten sonra atölyesinden bavullarla mektuplar çıktı. Kendi kendine yazdığı mektuplar başka dostlarına yazdıkları derken hepsini sizlerle birlikte okuyup hayretler içerisinde bende yeni şeyler öğreniyorum. Uzun süredir benden mektup isteyen okuyucularım vardı. Bende 7 temmuzda yazılan mektup var mı diye baktım ve buldum. O zaman 72 yaşındaki halinden bahsediyor. Yani şansımız varsa bizim de göreceğimiz bir yaştan bahsediyor. Ayrıca yaş konusunu konuşmayı sevmezdi. Birine abla, amca, teyze sıfatlanmasını hoş bulmazdı. 72 yaşında gözüküyorum ile başlayan cümlesinde bir iç isyan var ve bana tebessüm ettirdi. Herkesin ruhuna inanırdı. 

Sizlerle paylaşıyorum. 

“Ben yetmiş iki yaşında gözüküyorum. Özgürce düşünerek, bu epeyce uzun sayılan zaman içinde neleri öğrendiğimi soruyorum kendime? önce şunu açık kalplilikle demeliyim ki, boooomboş bir zaman geçirmişim. Bir su kabağı gibi sadece görüntü. Kültür birikimim, dini inançlarım yok denecek seviyede. Akademik klasik eğitinin, bilimsel öğrenim, tarih, coğrafya, hukuk, matematik, fizik, kimya, toplum bilimin evrelerinden yoksunum. Ama yaşamı seviyorum, yaşamayı seviyorum. Bunun için hep dikkatle kendi yargılarıma göre çarelere baş vuruyorum. Yiyor gereği kadar ya da yapıma uyduğu kadar yiyorum, uyuyorum, yürüyorum, su içiyorum. İlk gereksinimlerimi bir böceğin, bir hayvanın, bir bitkinin duyarlığı içinde dengelemeye özeniyorum.

Kafamda oluşan gerekçeler bilimsel değil, hepsi duyumsal. Okuyup öğrendiklerimle bile çelişik uygulamam. Zamanlama, planlama, hesaplama bende kısa. Tipik bir anlayışla, hemen hemen her şeyi, yeniden keşfetmek bir garip tutkum. Böylece bir şey, bir olgu, bir yargı, benim için çok yönlü bir sentezle özümsenebilir. Bu da daima geç kalmayı getirir. En basite indirgersem, yön bilgisi ve duygusu bile benim için göreceli. Doğruluğu kanıtlanmış bir olgu her defasında kararsızlığa sürükler beni. Elimdeki yarım verelerin ışığında, yaratılışı, yaratılışın nedenlerini, sınırlı süreğenliğini, kimyasal, fiziksel, biyolojik olayların gerçekte nedenlerini, doğumu, ölümü uzun uzun sorgularım. Görüntülü sevgiden yoksun olduğumu bildiğim halde, salt sevgiyi irdelerim. Sevgiyi severim. Sevenleri severim. Sevgiyi yine evrensel nedenler içinde yoğunlaştırmak isterim. Aslında açıklayamadığım özde bir şey var. Ben sevgiyle doluyum, her nesneyi, her objeyi sonsuz seviyorum. Ama alışılmış görüntüden yoksun. Vatanı severim, devleti severim, ülkem için öz emek vermişleri severim, insanlık için küçük bir hizmet vermiş herkesi severim, canlı olmayı, bütün canlıları severim. Tekmil doğayı, kimselerin sevemeyeceği kadar severim. Allah’ı severim...Onu sorgulayanları da inananlar kadar severim. Sevgiyi, onun uzantısı olan aşkı doğuştan beri delice, mantığı bile kenara iterek severim. Ve derim ki, ben bir divane aşığım.

Birey olarak onu duymadan, onu düşlemeden, onu sıradan bir nesneye yüklemeden bir küçük anım geçmez. Çocukluğumda bilimsel olmayan, duyumsal ve fakat içten inandığım konuları çevreme aktardığımda, yahut da yarım bilgimle düşlerimi anlattığımda, bilgisiz, ukala durumuna düşerdim. Okul sıralarında derslerim, resim de dahil, hemen hemen hep başarısız olurlardı. Sınıfları bin zorlukla geçerdim. Kendimi bildim bileli hafızam, yani belleğim, çok çok zayıftı. Yine hiçbir konuda birileriyle yarışmaya cesaret edemezdim, etsem de başarısız olurdum. Böyle bir fikir anatomisine sahip olan ben, bir gün kendimi lise resim hocası buldum. Yemyeşil, gencecik bir resim hocası. Şimdi ise emekli, bilgi dağarcığı zengin, sanatı anlayarak ortaya koymaya çalışan, mesleki bilgisi, genel kültürü olan, okuduklarını anlayan, durum değerlendirmesi yapabilen, hemen hemen her dalda önbilgisi ve yargısı olan, sırasında konuşması ciddiye alınan, söz verebilen ve sözünü yerine getirebilen, unutması çok az, prensiplerine saygılı ve felsefesi olan, yılmadan hep araştıran, bulgularını sentez eden ve özümseyen, çevre ile ilgili çağdaş olmaya hep hazır olan bir kişiyim. Geleceğe umutla, aşkla bakıyor, birçok eskiyen organlarıma karşın hayatı seven, ileriye doğru hamle içinde birisiyim Pekiyi bu başlangıçtaki anlattığım kişi nasıl oldu da şu son betimlediğim yapıya ulaştı?

Şu anda hiç de yabana atılmayacak bir performansım var.
Bu paragraftan sonra da yorumlayamadığım ara bölümü irdelemeye çalışacağım.” 

Bir gün hepimiz gideceğiz…

Yazının Devamını Oku

5 Temmuz: Sadece hayatta kalmaya çalışıyorum hissi...

5 Temmuz 2022
Günaydın yıldız savaşçıları;

Mars boğa ve Merkür yengeç burcuna geçerek gökyüzünde iki gezegen yer değiştirmiş bulunmaktadır. Biliyorsunuz gökyüzünde bir gezegen burç değiştiriyorsa bizim de hayatımızda bilinç ve yer değişimleri çok olur. 

Plüton son derecelerde oğlak burcunda geriliyor. Artık yavaş yavaş Plüton buradan ayrılma ve kovaya geçme eylemi gerçekleştirecek. Son derecelerde olması ise artık sizlerin de bazı konularda son derecelerde olduğunuzu anlatıyor. Artık içi boşalmış bir yara gibisiniz ya da artık sende herkes gibisin deme noktasındasınız. 

Bu enerji alanını kimse çok kolay yönetemiyor. İçinizde artık hiçbir şeyin iyi olma ihtimali yokmuş hissi var. Yeniden sevemeyeceksin, yeniden kazanamayacaksın yeniden mutlu olamayacakmış gibi yaşıyorsunuz. 

Çünkü Plüton çok sert bir şekilde son kalan ne varsa yakıp yıkmanıza çanak tutuyor…Bu böyle bir iki günde olacak bir iş değil. 2008 yılından beri görevde kendileri… 

Çok sevdiğim bir şarkı var: Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm… Durun açıp devam edeyim… 

Plüton: Bu bir eksiklik hikayesi… 

Bir şeyden yoksun olmak için eksikliğini hissetmek yeterli oluyor. Yoksunluk, eksiklik demektir diye düşünüyorum. Bazen de eksiklikten farklı bir şey yoksunluk gibi geliyor. Eksiklikte biraz insanın kendi sorumluluğu olabiliyor. Ama yoksunlukta insanın elinden bir şey gelememe hissi olarak vuruyor. Belki de insanın kendinde eksilttiği şeyi daha sonra dönüşü olmayacağı bildiği noktaya mı yoksunluk diyorlar… 

Sonuçta elinizden gelen yoktur, sorumluluk da size ait değildir. Yoktur işte, bakarsınız, çaresizsinizdir.

Yazının Devamını Oku

Kara ay Lilith! Sınırlarınız aşıldığında ne yaptığınızı sizde yeni öğreneceksiniz

4 Temmuz 2022
Günaydın yıldız savaşçıları;

Bu hafta her hafta gibi önemli ve değerli bir zaman dilimi. Her zaman ayakta kalmaya gayret göstermeliyiz. Yıkılırsanız yer açılır bunu unutmayın :) 

Kimseye yeri kaptırmamak ve en azından ayakta durmaya devam etmek en iyi yapacağımız şey diyebiliriz. 

Bu yüzden yarış büyük olduğu için bizide ayakta tutacak yıldız ver gezegenleri okumaya devam edeceğiz.

Bu haftanın gündemine bakacak olursak; 

Haftanın Gündemi 

Şimdi her yerde genelde lilith okuyorsunuz ve bunun ne anlama geldiğini araştırırken çıkan sonuçlar kafanızı fena karıştırıyor. Genelde artık hepiniz burcunuzu, yükselen burcunuzu ve ay burcunuzu biliyorsunuz. Bazılarınız ise hala daha burcunu yeni öğreniyor. Seviye farkı olan bir sınıfta ders anlatan öğretmen gibiyim şu an. Herkesin anlamasını sağlamaya çalışacağım. 

Lilith: Kısa Bir Tarihsel bilgi!

Mitoloji de Adem'e boyun eğmeyi reddeden asi bir iblis olarak nitelendirilen bir figürdür. Bu nedenle Cennet Bahçesi'nden kovuldu.

Yazının Devamını Oku