Paylaş

SOFRADAKİ UÇAN HALI

Geçen haftanın Londra’daki en renkli etkinliklerinden birine The Peninsula Otel ev sahipliği yaptı.
Londra, Paris ve İstanbul rotasını takip eden “Three Chefs, Three Feasts – Üç Şef Üç Ziyafet” etkinliği kapsamında Londra’da ünlü şeflerle buluştum.
The Peninsula’nın Avrupa otellerinden iki Michelin yıldızına sahip üç şefi bir araya getiren bu özel serinin Londra ayağında şefler Claude Bosi, David Bizet ve Fatih Tutak’ın lezzetlerini deneyimledik.
Açıkçası hem İngiliz basını hem de Londra’nın cemiyet hayatından iddialı isimler vardı.
Concorde uçağından esinlenerek tasarlanan Brookland isimli restoranda, Türkiye’den gelen misafirler arasındaki en tanıdık sima ise Burcu Esmersoy’du.
Begüm Khan tasarımı çiçekli bir gerdanlık ve küpe takan Esmersoy’u yine oldukça zarif buldum.
Tüm şeflerin ikramları sıra dışı diyebileceğim sunumlarla masamıza geldi.
Türk olduğu için söylemiyorum ama şef Fatih Tutak’ın 30 farklı sebzeyle hazırladığı ‘uçan halı’ isimli olan ve adeta bir Anadolu kilimini anımsatan tarifi hem görünüm hem de lezzet adına tüm menünün en iyi seçkisiydi diyebilirim.
Serinin final buluşması ise Paris ve Londra’da gerçekleşen etkinliklerin ardından 21 Ekim’de İstanbul’da The Peninsula otelde düzenlenecek.
10 MİLYON POUND’LUK RESTORAN
Gelelim Londra’nın en yeni ve popüler mekânına. Bahsedeceğim mekân meşhur Mayfair bölgesindeki Lilibet’s. Kraliçe Elizabeth’in lakabından ismini alan mekân tam da ismine layık nitelikte.
Duvarlardaki porselen tabaklar, mermer şömine, istiridye şeklindeki aplikler ve mutfağı kaplayan muhteşem seramikler 10 milyon pound’luk bütçenin nereye harcandığını göstermekte.
Tam bir İngiliz evi hissiyatı ve sıcaklığında döşenen mekânın Londra’nın ünlü üyelikli kulübü Annabels’i de hatırlattığını söyleyebilirim.
Dünya mutfağından şeçkiler sunan mekândaki önerim ise dil balığı.
Mekânın keza alt kattaki tuvaletlerini de ayrılmadan özellikle görmenizi öneriyorum.
Londra’ya gelmeden en az bir hafta önce rezervasyon yaptırmanız da tavsiyem.
NİHAYET AÇILDI
Londra’nın açılması uzun zamandır beklenen restoranları arasında dünyaca ünlü Carbone yer almaktaydı. Miami, Dallas, Las Vegas, Hong Kong, Doha ve Riyadh’tan sonra Londra’da açılan ünlü restoran zinciri geçtiğimiz cumartesi günü de aralarında Meryem Uzerli’nin de bulunduğu Türk ve yabancı ünlülerle Dubai’de de açılmıştı.
Ama sanırım markanın NYC’den sonraki en prestijli mekânı Dubai’den hemen önce açılan bu Londra şubesi oldu.
Orjinali 2013 yılında şef Mario Carbone tarafından New York’ta kurulan ve kısa sürede dünyada ses getiren restoranın kendisi kadar açıldığı otel de bir o kadar Londralıların heyecanla beklediği mekânlar arasında.
Eski Amerikan Büyükelçiliği binasının yerine inşa edilen Chancery Roosewood şehrin şu an en çok konuşulan oteli. Restoran ise bordo hakimiyetiyle tek kelimeyle göz alıcı.
Ünlü iç mimar Ken Fulk’un tasarladığı mekânın dekorasyon detayları kadar garsonların Zac Posen tasarımı üniformaları da dikkat çekici.
Klasik lezzeti votka soslu rigatoni makarnası tavsiyem. Bu keyifli mekânı keşfetmek için en az 15 gün önce rezervasyon yaptırmanız önerim.
Paylaş